We Got Married

♧ 7 ♧

Omzunda hissettiği dürtü ile gözlerini aniden açtığında kendisine gergince gülümseyen genci görünce hemen kendini toparladı. Dakikalar süren kısa yolculuklarında uyuya kalmış olmasına  şaşırdı. Şakaklarını ovduğunda ağrısının biraz olsun dinmiş olduğunu farketti.

" Geldik."

KyungSoo Jongin'in arabadan inmesi ile kendisi de indi.
Lüks kafeye girdiklerinde kendilerini selamlayan çalışanlara hayretle baktı.

" Efendim her zamanki yeriniz mi olsun?"

" Evet mümkünse. "

KyungSoo Jongin'i takip ederek loş ışıklarla aydınlatılmış kafede kırmızı ve siyah deri koltuklarla çevrelenmiş bir masaya geçtiler.
KyungSoo etrafı görmezden gelip diğerinin gözlerine bakıp konuşmayı bir an önce başlatmasını bekledi.
Diğerindeki rahatlık ve yavaşlık mevzuya geç gireceklerini işaret ediyordu.

" Ne içersin?"

" Ne konuşacağız?"

Jongin çatılan kaşları ile masadaki cihaza siparişleri girdi.
Kaçamak bakışlarla birbirlerini süzdükleri dakikalar sonunda siparişler gelince KyungSoo kahve bardağına şaşkınlıkla baktı.

" Size geldiğimizde yaptığın kahveden.
Ne içeceğini söylemediğin için bundan sipariş verdim."

KyungSoo şaşkın bakışları yeniden gerginliğe bürünürken mırıldandı.

" Teşekkür ederim. "

Jongin kahvesinden bir yudum alıp söze başladı.

" Aslında seni buraya dün olanlar hakkında konuşmak için getirdim. Umarım büyükannemin sözlerini ciddiye almamışsındır."

KyungSoo'nun kahvesinden aldığı yudum boğazına ve genzine kaçarak öksürüklere boğulunca Jongin koltukta kayarak ona yaklaşıp sırtını sıvazlayıp su uzattı.

" Daha iyi misin? "

" Evet. İyiyim."

Jongin elini çekip olduğu yerde kaldı.
Bacakları KyungSoo'nunkine değiyor, tüm gününü bu evlilik önerisinin ne kadar saçma olduğunu düşünmekle geçiren KyungSoo için daha çok tedirginlik oluşturuyordu.
KyungSoo olduğu yerde ayaklarını kaydırarak bacaklarındaki teması en aza indirgemeye çalıştı.

" Öyle bir şey düşünmüyorum zaten. İkimizde o türlü evlilik yapacak insanlar değiliz."

Jongin bu sözlere gülümsedi.

" Benim kız arkadaşım var. Soojung bunu duysa kahkahalarla güler. Kyungin gerçekten çok çılgın bir ihtiyar."

KyungSoo bu sözlere kaşlarını çattı.

" Büyükannenle hep böyle mi konuşursun?"

" Evet. Dostuz onunla sonuçta.
Onun için de bir mahzuru yok."

KyungSoo kahvesinden bir yudum alıp başını salladı.

" Anlıyorum. "