♧ 21 ♧

7.7K 657 147
                                    

" Buyrun efendim istediğiniz liste."

Kendisine uzatılan listeyi alıp, gözlüklerini hizalayarak isimlere göz attı. Bir isme gelince durdu.
'Do SeungSoo'
İsme dair bilgileri kontrol ettiğinde tahminlerini doğru çıkması ile listeyi masaya sertçe çarptı.

" Bu listedeki isimler kesin değil mi? Yanlışlık yok."

" Hayır efendim. Çetenin asil üyeleri ve onlara bizzat destek olanlar. Tamamen onaylandılar. Kimin ne görevde olduğu dahi yazıyor."

" Peki çıkabilirsin."

Şakaklarına vuran ağrı ile başını taşıyamaz hale geldiğinde masaya yaslandı. Her ne kadar tahmin etse de doğruluğu beklenmedikti. Artan ağrıları ile şirketten çıkıp evine gitti. İlaçlarını bir bir aldıktan sonra çiçek serasına geçti. Bir saksıdaki küçük dağ menekşesini kokladı.

" Tıpkı KyungSoo gibi. Ama nasıl olur da .."

Aklındaki olumsuzlukları silip telefonundan KyungSoo'yu arayacağı sırada Jongin'den gelen arama ile vazgeçti.

" Evet canımın köşesi. Şirketten ayrıldım.
Evdeyim. İlaçlarımı da aldım eşşek sıpası, bana emir verme! Senden bir şey isteyecektim. Bana KyungSoo'yu getirsene. Hımm. Göresim geldi nolmuş. Aaaa. Niye getiremezmişsin? Ne oldu? Kavga mı ettiniz? Ama KyungSoo kavga etmez direkt döver. Onu da sana yapmaz. Getirsene bana onu oğlum.  Ne demek işin var?  Ne demek şoförümden isteyeyim? Ya onu bana getirirsin ya da.. Sonrasını biliyorsun. Beni de tanıyorsun. Hadi canım, öpüyorum seni sevgili torunum."

Jongin büyükannesine tüm itirazlarına rağmen yüzüne kapanan araması ile direksiyona bir tane geçirdi.

" KyungSoo'nun karşısına nasıl çıkarım ben? Onu öptüm. Aptal gibi, özür dileyeceğim yerde tiksindin mi dedim. Gerizekalı ben. Az tutsaydın kendini. Merakın içinde kalsaydı.  Ne vardı fırsat bulunca öpecek. Üstelik de ilk öpücüğüymüş. Hay ben bu işin. . Adama hep zarar veriyorum ya.. Ama.."

Jongin eli dudaklarına gidince karnından göğsüne yükselen ince tatlı sızı ile kasıldı.

" Neden o kadar güzeldi ki? Neden o kadar güzel hissettirdi?"

Başını direksiyona yaslayıp uzun uzun iç çekti. Zaman ilerliyordu ve büyükannesi sabırsızdı. Büyükannesi bir yana o günden beri göremediği  gencin nasıl olduğunu merak ediyordu. Hepsi bir yana onun neler hissettiğini daha çok merak ediyordu. Gerçi öyle bir babanın oğlu muhtemelen tiksinmişti. Belki de kırıcı olmamak adına bilmiyorum diyerek onu geçiştirmişti. Başını iki yana sallayarak düşüncelerinden kurtulmaya çalıştı. Eli telefonuna gitti, KyungSoo'nun numarası ile bir süre bakıştı. Gözlerini kapatıp arama tuşuna dokundu. Telefon ikinci çalışta açılmıştı.

" Benim Jongin. Numaramı sildin mi? Demek uyuyordun. Tamam. Uyuyorsan kalsın. Rahatsız etmeyeyim. Zaten sana hep zorluk çıkartıyorum. Ne için mi aradım? Eee şeyyy.. Ben şey için aradım. Kurt için aradım. Seni görmek istiyormuş. Bana dedi illa ki getir onu bana. Ben dedim ona rahatsız. . Tamam. Seni oradan alırım. Bak, Kyungin beklese de olur rahatsızsan uyu, dinlen.Peki. Bir saate orada görüşürüz."

Jongin bir kez daha diğerini rahatsız etmenin sıkıntısı ile derince iç çekip başını direksiyona yasladı. KyungSoo'nun nasıl hissettiğini, ne durumda olduğunu bilemeyişi onunla karşılaşacağı için üzerinde stres oluşturuyordu. Arayıp iptal etmek istedi. Ama KyungSoo kesin bir dille geleceğini belirtmişti. Telefonuna gelen arama ile irkildi. Bir ihtimal KyungSoo. .

We Got MarriedHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin