We Got Married

♧ 24 ♧

" Hey Seungmin!"

Elinde bir küçük poşet ilaçla eczaneden evine dönerken komşusunun kendisine seslenmesi ile ona döndü.

" Ooo Jaewon! Nasıl gidiyor işler?"

" Nasıl olsun? Bildiğin gibi?"

" Senin büyük oğlan askerden ne vakit dönüyordu?"

" Diğer hafta. Darısı senin küçük oğlanın başına."

" Abisi gitti. O da üniversite bitince askerliğini bir an önce yapar artık. "

" Hiç uğramaz oldun. Bir ara gel de eski günleri yâd edip iki şişe devirelim."

" İyi olur. Gelirim bir ara."

" Ama çok açma arayı gel mutlaka."

" Ben de beklerim. Tavuklarımdan ikram ederim sana."

" Balıkçıya tavuk söylenir be Minnie?!"

" Asıl sana söylenir. Sıkılmışsındır balıktan."

" Sen tavuktan sıkılıyor musun?"

"Çok yemediğim için sıkılmıyor.."

" Makul.."

" Seni işinden alıkoymayayım dostum."

" En kısa zamanda beklerim bak. "

" Tamam tamam."

Arkadaşının tersi istikamette evine ilerlerken yanında duran araba ile irkildi. Siyah cam yavaşça inince gördüğü yüz ile kaşları çatıldı, adımlarını evine doğru hızlandırdı. Araba tekrar hareketlenip kolayca onu yakaladı.

" Sizinle konuşmam gereken bir konu var."

" KyungSoo'mu size vermem!"

" Konu KyungSoo değil, SeungSoo !"

" Ne o!? Diğer oğluma da mı göz koydunuz?"

"Beni dinleyecek misin? Kafandan bir şeyler uydurmaya devam mı edeceksin?"

" Seni ve saçma işlerini dinlemek istemiyorum."

" İyi. Sen bilirsin. SeungSoo hapse girdiği zaman gelirsin beni dinlemeye. Ama o zaman elimden bir şey gelmez."

Adamın gözleri aniden irileşmiş, ihtiyar kadının sakin bir o kadar da ciddi yüzünde geziniyordu.

" Beni dinleyecek misin?"

" Oğlum neden hapse girecekmiş. Blöf yapıyorsun. Benim oğlum kime ne yaptı ki?"

" Beni dinlersen öğreneceksin."

Adam elindeki küçük ilaç poşetini sıkı sıkıya tuttarken söylendi.

" Anlat!"

" Arabaya bin istersen."

Adam , yaşlı kadının gerginlikle seğiren gözünü farkettiğinde bir adım geriledi. Büyükanneyi ilk defa bu kadar ciddi görüyordu. Tereddütle adımlayıp arabaya bindi. Araba hareketlendiğinde yanındaki kadına baktı.