"Gençler bu defa Exodus Kafedeyiz."
KyungSoo notlarını toparlamaya çalışırken arkadaşlarının ayarlamaya çalıştığı ders sonrası eğlencesini atlatmak için bahaneler ararken bir tanesi çoktan yanında belirmiş elini omzuna koymuş ikna konuşmasına başlamıştı.
" İtiraz, bahane yok KyungSoo. Sen bizimle hiç gelmedin."
" İnanın ki ben.."
" İnanmıyoruz bu defa geleceksin KyungSoo. Ne işin varsa iptal et, ertele. Sadece sınav zamanı muhabbetimiz oluyor. Not istemeye bile yüzüm yok artık. Gel de iki laf edelim. Hem kızlar falan da hoş olur. Ortam kurarsın oğlum. Bakarsın birini kendine ayarlarsın bile."
KyungSoo sözlerine göz kırpan gence zoraki gülümseyerek kabul etti. Evi arayıp gecikeceğini bildirerek sınıf arkadaşlarına dahil oldu. Kızlı erkekli bir grup kafeden içeri girdiklerinde farklı renklerde deri koltuklarla çevrili genişçe bir masaya geçtiler. Dakikalar yuvarlanarak sohbeti demlerken olur olmaz her konuyu birer birer erittiklerinde kahkahalar çoğalıyordu. KyungSoo uzun zaman sonra ilk defa dahil olduğu arkadaş ortamında ne diyeceğini, hangi söze ne yorum yapacağını bilemeyişi ile sadece gülümsüyordu. Koluna değen omuzla irkildi. Yanındaki kız gülerken dengesini kaybetmiş ve ona çarpıştı. Kız özür dileyerek aralarında ikili bir sohbet başlattığında KyungSoo, dilindeki sözcükler birbirine dolaşırken diğerinin sorularına ne cevap vereceğini seçemeyişi ile bulabildiği en genel anlamlı cevaplarla durumu idare etmeye çalışıyordu.
" Sen bizlere pek katılmıyordun. Senin gibi birisini tanıyamadan mezun olabilirmişim. Yazık olurdu doğrusu."
" Ahh. Okul haricinde çalıştığım için pek katılamıyordum."
"Hem üniversite hem çalışmak yorucu değil mi?"
" Benim gibi çok sayıda üniversite hatta lise öğrencisi var hem okuyup hem çalışan. Sorumluluk duygusunu pekiştiriyor. Ve kendi kazancın oluyor. Kendi paranı kazanmak bambaşka bir şey. "
" Sen böyle söyleyince ben de heveslendim. En kısa zamanda yarı zamanlı bir iş bulup tecrübe etmek istiyorum."
KyungSoo gülümseyerek kızı onayladı.
" Tavsiye ederim. Bir hafta bile çalışsan epey tecrüben olur."
" Senin çalıştığın yerde eleman ihtiyacı var mıdır ki? Tanıdık biri ile çalışırsam belki rahat olurum."
KyungSoo aklına babası gelince gülmesini güçlükle engelledi.
" Bizim patron biraz cimridir. Uzun süredir yeni eleman alımı yapmıyor."
"Üzüldüm bak."
"Yaz sezonunda kafelerde eleman alımı çok oluyor. Kolayca iyi bir yer bulabilirsin."
" Evet bak bu iyi fikir. Yazın daha rahat çalışırım. Şuan derslerle birlikte yürütemeyebilirim."
KyungSoo yanındaki kız ile uzayan ve koyulaşan sohbet esnasında üzerinde hissettiği bir ağırlık ile gözlerini kafede gezdirdi. Sanki birisi onu izliyordu. Gözlerinin gezintisi, diğerinin kendisine odaklanmış bakışları ile çarpıştığında durdu. Önce şaşırsa da şaşkınlığının gülümsemeye dönüşmesi uzun sürmedi. Jongin bir grup kızın arasında yulaf lapasına düşmüş elma dilimi gibi duruyordu. Ortamdaki konuşmadan alakasız ve de rahatsız olduğu kurtarılmak için kendisine yalvaran bakışlarından belliydi. Kaşlarını çatmış dudaklarını bükmüş adeta çırpınıyordu. Yanındaki kız çenesinden kavrayıp onu kendine döndürdüğünde, kendisi de kolunda hissettiği el ile yanındaki kıza döndü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
We Got Married
FanfictionKyungSoo sipariş dağıtımı yaptığı bir seferde yaşlı bir kadına yardım etmesi ile bir anda kendini ünlü iş kadını Kim Kyungin'in torunu Jongin ile evli bulur. ♡ All my love dreams for KaDi ♡ 《Tüm hakları The United KaDi State vatandaşı Soo Sesi'ne...