Multimedya : Araba da çalan şarkı...
Alya'dan...
Sabah erkenden yola çıkmak için herkes hazır bir şekilde bizim evde toplanmıştı.
Gencer'le geçireceğim uzun bir yolculuk bizi bekliyordu. Onunla ilk kez uzun süre yalnız kalacaktık.
Gencer bahçeye arabasıyla girip park ederken arkasından iki araba daha giriş yaptı.
Birinde annesi şoförüyle birlikte diğerinden ise genç bir çocuk vardı.
Bu çocuğun adını bilmiyordum fakat her zaman yanında görüyordum.
Yanımıza geldiklerinde herkes birbiri ile selamlaştı. Yola çıkmak için oturma planı yapılırken ben sessiz kalarak yorum yapmadım.
Abim ve Deniz ayrı olarak arabalarına binerken Hakkı abi ve Biricik de aynı şekilde bindi.
Annem ve Bektaş amca Emine teyzenin aracına yerleştirken ortada kalan bende Gencer'in arabasına otomatik olarak binmiş bulundum.
Abim en önde arkasında Hakkı abi onun arkasında annemler ve hemen arkalarında biz olmak üzere konvoy şeklinde yola çıktık.
Işıklarda durduğumuz da Gencer camı indirip yan tarafımızda duran çocuğa seslendi.
"Mirsad sen buradan ayrıl. Gidince görüşürüz."
Adının Mirsad olduğunu öğrendiğim çocuk ışık yeşile dönünce bizden ayrıldı.
Dört araba peş peşe yolculuğumuz başlarken bizdeki değişmeyen olay sessizlikte başladı.
Şehir merkezinden çıkıp otobana geçen araçtan yolu izliyordum.
Arkamda bıraktığım hayata üzülmem gereken anlarda benim içimde koskoca bir boşluk vardı.
Aslına bakarsanız yaşadığım onca şey şimdi bir rüyadan farksızdı. Rüyadan uyanalı çok olmuş gerçeklerle yüzleşmiştim.
Ben yolu izlerken aniden çalan müzik sesi ile kafamı çevirip Gencer'e baktım. Çalan şarkı duygusal Karadeniz şarkısıydı.
Önüme dönüp tekrar yolu izlemeye başladım. Çalan şarkının sözlerinin içinde kayboldum.
Sözleri derinden etkilemişti. Hele ki müzik kısmı başka bir boyuta geçmeme neden olmuştu.
Gencer ve Alya çiftine uzaktan bakmaya başladım. Paylaştığımız hiçbir şey yoktu yalnız kaldığımız ortamda bile etkin olan sessizlikti.
Yetişme ortamlarımız, değerlerimiz, biz farklıydık. Bunca şeye rağmen sahte de olsa onunla evleniyordum.
Evet karşılıklı çıkar ilişkisi olsa da en azından birazcık uyum olmasını dilerdim.
Süresi şimdilik belli olmayan bu başlangıcın nasıl bir sonuca varacağı büyük bir soru işaretiydi.
Yaşadıklarımı düşününce temkinli olmam gerektiğini kendime hatırlattım. Kimsenin varlığına alışmayacaktım. Her an herkes hayatından yok olabilir teorisi üzerinden davranışlarımı belirleyecektim.
Eğer biri bana bugünün böyle olacağını söyleseydi inanmazdım. Ama kader böyle yazılmıştı. Ve ben kaderime doğru yürüyordum.
Yolculuğun verdiği ağırlık ile gözlerimin kapanmasına engel olamadım.
Bilincim gidip gelirken uykuyla aramda bir çizgi vardı ve ben arasında gidip geliyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SIRR-I KADER
ChickLitKitabımı nasıl bir yolculuktan gelip keşfettiğini bilmiyorum. Kalemim sayesinde yeni bir yolculuğa çıkacağına eminim. Bu süreçte kafandaki ön yargılarını sileceksen ve kelimelerimi dikkatle sonuna kadar okuyacaksan başlayabilirsin. Eğer bunları yap...