BÖLÜM 37

26K 1.8K 137
                                    

Alya'dan...

Utanç verici o günün arkasından tam olarak iki gün geçmişti.

İki gün boyunca Gencer ile oyunun yeni bölümüne geçmiştik.

Köşe kapmaca...

Birbirimizden kaçıyorduk. İşin ilginç yanıysa ne kaçan vardı ne de kovalayan. Gencer işe gidip gelmeye başlamıştı bende evde kalıp Emine anne ile pineklemeye.

Sıkıcı geçen günlerin aksine geceleri adrenalin dolu ve kendi kendime yaşadığım tuhaf duygularla atraksiyonluydu.

Gencer ile aynı yatağa girdiğimiz üçüncü geceydi. Nasıl başarıyor bilmiyorum ama anında uyuyordu.

Aklımdan geçenlerle beni yalnız bırakmak bana göre onun büyük başarısıydı. Onun bu kadar umursuz olup sanki hiç bir şey olmamış gibi davranması sinirlerimi bozmaya başlamıştı.

Her gece olduğu gibi bu gecede uykuyu zor bulacağımı biliyordum. Bu konuda benim tam tersimde duran adamla odamıza gitmek için merdivenleri tırmanmaya başladık.

Emine anne de kendi odasına çekilmek için bize katılmıştı. O önde Gencer ve ben arkada olmak üzere birer birer basamakları çıkıyorduk.

Emine anne gözlerimizin önünde basamaklar biter bitmez yere kendini bıraktı.

Bayılması ve Gencer'in ani refleksiyle yanına ulaşması saniye farklaydı.

Baygın bir şekilde yerde yatan kadın korkudan ne yapacağımızı şaşırmamıza neden oldu.

Sonra Gencer kendini toparlayarak annesini kucaklayıp arabaya yönelirken bende peşlerine takıldım.

Kapının önünde bekleyen Mirsad kapıyı açıp bize yardımcı oldu.

Mirsad arabayı son hız kullanırken Gencer arkada annesini uyandırmaya çalışıyordu.

Hastaneye ulaştığımız da ise acilin kapısından giriş yaptık.

Gencer annesini sedyeye bıraktı ve doktorlar çıkmamız için bizi kapının önüne aldı.

Kapının önünde omuzları düşük bir şekilde duran Gencer'in elinden tutup onu oturması için yönlendirdim.

Yan yana bir başımıza koridor da beklerken destek amaçlı Gencer'in elini bırakmamış hatta sıkı sıkıya tutunmuştum.

Ona baktığımda gözlerinin iç kısmı kıpkırmızı olmuştu. Gözleri üzerimden ayrılırken ellerimize baktı.

Suratına dikkatli bir şekilde bakıyordum. Tam bu anlarda bir damla gözyaşı göz bebeğinden ayrılıp  yanağında ince bir yol izleyerek birleşen elimizin üstüne düştü.

Toprağa düşen bir damla suyla filizlenen bir çiçeğin açması gibi bir his içime düştü.

Belki de olanlara üzüldüğüm ve onunla kısa sürede oluşan yakınlığımız yüzünden üzüntüsünü içimde hissediyordum.

Kalbimdeki ritim bozulurken böyle bir zamanda bu hislerde olmak bencilce gelmişti ki kendimi toparlamaya çalıştım.

Bir saat kadar birbirimize kenetlenmiş bir vaziyette bekledik.

Acilin kapısından çıkan doktor yanımıza geldiğinde ise bekleyiş yerini meraka bıraktı.

Ağzından çıkacak kelimelere odaklanmıştık ikimizde.

SIRR-I KADER Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin