BÖLÜM 32

26.2K 1.8K 162
                                    

Alya'dan...

Gencer'in utanç veren kelimelerinden sonra daha fazla orada duramadım.

Eve geldiğimizde akşam yemeği için çağırılmış olmama rağmen aşağı inmedim.

Ertesi gün olan kınayı düşünmek yerine bugün yaşananları düşünmem ne kadar doğruydu.

Odada boş boş oturmak yerine uyumaya karar verdim.

Evet saat henüz dokuz fakat ben uyumaya karar vermiştim.

Yatağa girdiğim andan itibaren bir sağa bir sola dönüp duruyordum. Uykuyla kavuşmak için gözümü asla açmıyordum.

Sonunda galip gelmiş olmalıyım ki gözlerimi açtığımda gün yeni doğmak üzereydi.

Bu güzel görüntüyü daha net görebilmek adına odamdan ses yapmamak üzere parmak ucunda ayrılıp en üst kata doğru çıkmaya başladım.

En üst kattaki ahşap kapıyı açtığımda içeri bir adım attım.

Çatı katına daha önce çıkmadığım için sırayla önüme çıkan bütün odaları gezmeye başladım.

Girişin hemen yanındaki kapıyı açtım karşıma minik bir tuvalet çıktı. Onun yanındaki kapının ardında banyo vardı.

Hole çıkıp sağ tarafa geçtiğimde büyük bir salon karşıladı beni. L koltuğun karşısında büyük bir televizyon vardı.

Boydan camlarda ise düz beyaz tül perde ve gri fonlarla çok hoş duruyordu.

Fazlasıyla sade olmasına rağmen şık görünüyordu.

Tül perdeyi açtığımda karşıma geniş bir teras çıkıverdi. Manzaranın güzelliğine dalıp giderken evi kaldığım yerden gezmeye devam etmeye karar verdim.

Salonun içinden çıkıp bir diğer açık olan kapıdan içeri baktım. Orası da mutfaktı.

Bu küçük teras katında son kapının önüne gidip durduğumda kolu yavaşça çevirip açılmasını sağladım.

Beni bembeyaz bir oda karşılarken şaşkınlıkla döşenmiş odaya baka kaldım.

Arkamdan gelen ses ile yerimde sıçrarken korkudan küçük dilimi yutuyordum az kalsın.

"Emine teyze ben şey..."

Sırtıma elini koyup sıvazlayarak kapıdaki bedenimi odanın içine yürüttü.

Yatağın üstüne oturmamı sağladığında odaya bir göz gezdirip yatak örtüsünü göstererek konuştu.

"Benum çeyuzluğum beğendun mi."

El emeği göz nuru yatak örtüsü çok kibar bir görüntü oluşturmuştu.

"Çok güzel sizin odanız mı?"

Verdiğim cevaba gülümseyerek bana doğru döndü.

"Mandalina kafa uşağum ile senun odan."

Gülerek söylediği ile o an bende dank etti.

Zaten her şey beyaz gelin gibi süslenmiş bu oda başka ne için olabilirdi ki.

Saflığıma içimden söverken Emine teyze tekrar konuştu.

"Bak kizum bende senun artuk anan sayilirum."

Elimi sıkı sıkıya tutarak söylediğine karşılık verdim.

"Teşekkürler Emine teyze."

SIRR-I KADER Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin