BÖLÜM 45

27K 1.7K 111
                                    

Alya'dan...

Düşüncelerle dolu anlar saatlerin geçmesini sağlarken gece boyunca mide bulantılarım bana eşlik etmişti.

Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte odaya sessizce girmeye çalışan kişinin Gencer olduğunu anlamamak aptallık olurdu.

Yüzleşmeden bu konuyu çözemeyeceğimizi bildiğim için uyumadığımı belli etmek adına yatakta doğruldum.

Gencer bana bakmasa da ayakta olduğumun farkındaydı. Aramızda oluşan gerginlik ortamdaki kasvetli havayı tetikliyordu.

"Gencer."

İsmini söylediğimde yine bana bakmadan arkası dönük bir şekilde yatağın ucuna gelip oturdu.

İlk kez Gencer ben henüz bir şey söylememişken konuşmaya başladı. Tuhaf olan ise yaşadıklarına karşın sesi oldukça sakindi.

Bana yaklaşım tarzı çok farklıydı. Duruşu vardı tüm dünyaya karşı onurlu bir duruş...

İçerisinde fazlaca tepkiye sahip olan bir konuşma beklentimin aksine bu cümleleri kullanmasına şaşırmıştım. Nasıl bu kadar sakinleşmişti. Bu tavrı neden bilmiyorum ama kalbimin tam ortasına dert olup saplanmıştı. Saplanan o şey bir milim oynasa yerinden içim dışıma çıkacaktı ki buna fırsat kalmadan kendime hakim olamayıp ağlamaya başladım.

Sessiz ve usul usul akıyordu göz yaşlarım Gencer bunu fark edip hızlıca beni sardı.

Kendimi toparlayarak sesimin titrememesinden emin olduğumda onun varlığı için minnetimi belirttim ve ardından da beklemediği o şeyi söyledim.

"Belki sırası değil ama benimde sana bir hediyem var."

Gencer meraklı gözlerle bana bakarken konuştum.

"Hayatın bugün bize hediyesi minik bir mandalina."

Şaşkınlıkla bana bakıp söylediğimin ciddiyetini kavramaya çalıştı.

"Bunu da mı sakladın Alya."

Sesi yorgun bir o kadar da kırgın çıkmıştı. Güvensiz söylemine tepkisiz kalamazdım. Bir hata yapmıştım evet ama bundan sonrasında da böyle davranmasını kaldıramazdım.

"Gencer bana böyle davranmana izin vermem."

Biraz olsun tepkimi anlayışla karşılar diye beklemiştim ama yapmadı.

"Karım olduğunun ve çocuğumun annesi olacağının farkındayım Alya bu yüzden hep sana saygı duydum. Her hareketimde her duruşumda seni değerli kıldım kendime. Ama sen baba olma sevincini yaşamama bile fırsat vermedin."

Yine nereye gidiyordu. Ondan bildiklerimi saklamakta suçluydum. Fakat beni anlamasına ihtiyacım olan tek insan oydu ve bana arkasını dönmemeliydi.

"Senden saklamam hataydı kabul ediyorum. Gerçekleri öğrenirsen anlaşmalı evliliğimize son verebilirdin. Seni yeni bulmuşken senden gitmeyi göze alamadım. Git dersen gururumu yenip kalamazdım. Kalmazdım..."

Sonlara doğru sesim yükselmişti. Yatağın üstünden kalkıp yanı başıma gelip oturdu ve iki eliyle yüzümü avuçladı.

"Aptal kız sen benden gitmek istesen bile çoktan kalbimin kapılarını üstüne kapatmıştım. Git demek şöyle dursun istesen bile gitmene izin vermezdim."

Alnını alnıma yasladığında gözümden bir damla yaş süzüldü.

"Nereden bilebilirdim böyle düşündüğünü."

SIRR-I KADER Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin