Bir hafta sonra...
Alya'dan...
Aradan geçen günlerin bir diğerinden farkı olmamıştı. Üst üste denk gelen olaylar zinciri devam etmişti.
Şile'deki mutlu anlarımızdan sonra Gencer'in kime aşık olduğunu sormuş ve cevabını ağzından duyamamıştım.
Konu üzerine denklemler kurup sağlamalar yapmaya devam ederken Gencer ise bu mevzuyu unutmuş. Her geçen gün farklı bir yüzüyle karşıma çıkmaya yemin etmiş gibi beni şaşırtmaya devam ediyordu.
O gün bizim için başlangıç olmuş daha fazla birbirimizin sınırlarına yaklaşmıştık. Aslında tamamen beni sürekli öpme ve sarılma şeklinde sıkıştırıyordu. Bende naz yapma peşinde bir tavırla ondan kaçıyordum. Bir nevi minik oyunlarla birbirimize kur yapıyorduk.
Bu gelişmelerin içinde en güzel ve huzur veren şey ise her gece sıcaklığıyla uyumaktı. Arada saçlarımın arasında elini gezdirip başımı okşaması güven vericiydi.
Sevgi, şefkat daha sayamadığım birçok soyut kavramı bana bahşediyordu.
Yeni bir sabaha uyandığımızda hala uyumaya devam eden kocamı öperek uyandırdım. Sabah alışkanlığı olmuştu. Erken kalkan bir diğerini öperek uyandırıyordu.
Ben iki sefer yakalamıştım bu fırsatı Gencer ise beş kez.
Yatakta bir saat kadar oyalanmıştır. Birbirimizle oynamaktan ve gülmekten çıkamıyorduk. Emine anneye ayıp olduğu için beni bırakması için onu zoraki ikna etmiştim.
Kahvaltı için aşağı el ele indiğimizde ve bunu ilk kez yapmıştık. Bizi merdivelerde bu şekilde yakalayan Emine anneden çekinip elini bıraktım. O an kendimi liseli ergenler gibi hissettim.
Emine anne ise şen bir kahkaha atıp Günaydın dedi. Yine bir imalar, yine bir utandırma...
Masaya geçtiğimizde son günlerde sesi soluğu kesilen Irmak tuhafıma gitse de bunu çok fazla irdelemeden sakinlikle kahvaltıma başladım.
Yemek bittiğinde Gencer'i yolcu etmek için kapıya yöneldim.
Irmak arkamızdan geliyordu normalde olsa önüme geçerdi. Hayret ne olmuştu bu kıza.
Emine anne Gencer'e dualarla uğurlamasını yaparken Irmak yanımızdan geçip bekleyen araca binmeden ilerledi.
Şaşkınlıkla baka kalırken ardından Emine anne çoktan içeri yönelmişti.
Gencer sıkı sıkı bana sarılıp kokumu içine çekti. Bu hareketi bütün her şeyi unuttururken aniden ayrıldı benden ve beni çekiştirmeye başladı.
"Ne yapıyorsun Gencer."
Gülerek söylediğime tebessüm edip içeri doğru seslendi.
"Anne Alya bugün benimle akşama görüşürüz."
Kapıyı ardımızdan çektiğinde arabaya mutlulukla bindim. Beni yanında istiyordu. Hemde tüm gün...
El ele tutuştuğumuzda Mirsad yüzündeki tebessüm ile arabayı hareket ettirdi.
Bahçe kapısından çıkarken gördüğümüze şaşkınlıkla tepki verirken Gencer ile birbirimize baktık.
Irmak kapının önünde bekleyen taksiye yönelip araçtan inen Karan'a sarılmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SIRR-I KADER
ChickLitKitabımı nasıl bir yolculuktan gelip keşfettiğini bilmiyorum. Kalemim sayesinde yeni bir yolculuğa çıkacağına eminim. Bu süreçte kafandaki ön yargılarını sileceksen ve kelimelerimi dikkatle sonuna kadar okuyacaksan başlayabilirsin. Eğer bunları yap...