"TEKLİF HAZIRLA GERİSİ BENDE ;)"

2.4K 112 9
                                        

Semih'ten,

Evlere dağılmak için dışarı çıktığımızda Açelya da Mert'in arabasına doğru yürümeye başladı. Benimle gelmek istemiyor muydu?

"Açelya sen benim arabaya geç!" dedim sinirle. İtiraz ederse nasıl bir tepki vereceğimi kendim bile tahmin edemiyordum. O da bunu anlamış olacak ki ikiletmeden arabaya geçti. İşime gelmişti tabi bu. Arabaya biner binmez gaza bastım. Kısa yoldan gitmeyi tercih ederdim ama bu sefer uzun yola doğru sürdüm. Fazla araba olmadığı için hızlı sürüyordum. Normalden daha hızlı.

"Yavaş sür" dedi kısık bir sesle. Hızımı daha da yükselttim. Açelya taktigi emniyet kemerinden tutuyordu. Korktuğunu anladım. O sırada yanımdan hızlıca geçen araba makas attığında hakimiyetimi kaybettim. Arabayı hafif sağa kırdım ama sonra hâkimiyeti tekrar aldım. Yavasladigimda Açelya'ya bakma fırsatım oldu. Yüzü bembeyaz olmuştu. Arabayı sağa çektim. Durmamla arabadan inmesi bir oldu. Onun ardından bende indim. Bana dönmesiyle bağırması bir oldu.

"Semih sen napıyorsun ya?Amacın ne bizi oldurmek mi?Söyle yine neye sinirlendin de başkasından yani benden çıkartıyorsun?" beni bu kadar iyi mi tanıyordu? Ama bir şeyi atlıyordu.

" Beni tanıyorsun sinirlendim ve sinirimi çıkartıyorum. Ama başkasından değil sinirlendiğim kişiden."

"Naptım ben sana ya? Neye sinirlendin?"

"Sana, senin tavırlarına"

"Ne var Semih benim tavırlarımda?" diye bağırdı diğerlerine göre daha yüksek olan sesiyle.

"Değiştin Açelya değiştin!" birşey söylemedi devam etmemi bekledi." Eskisi gibi degilsin değiştin! Aramiza mesafe koydun. Uzaklaştın benden. Asla abi demeyen kız bana abi demeye başladın!" dedim. Gözünden bir damla yaş aktı. Kahretsin! Niye ağlıyor ki?

"Çünkü kendime hatırlatmam lazım" dedi kısık,neredeyse benim bile zor duyduğum bir sesle. "Neyi hatırlatman lazım?" dedim onunla aynı olan ses tonumla.

"Seninle asla abi kardeşten fazla olamayacagimizi"

"Abi kardeşten fazlası olmamızı ister miydin?"bekledi cevap vermek için.

"Ya yeter artık yeter! Herkes anladı bi sen anlamadın. Evet isterdim. Seninle abi kardeşten fazlası olmayı çok isterdim. Ve artık vazgeçtim. Bıraktım uğraşmayı!" dedi ağlarken. Onun deniz gözlerinden akan tek damla yaşa kıyamazdim ki ben. Hemen yanına gidip sarıldım sıkıca.

"Bende senin beni abi olarak görmeni istemiyorum." dedim duyabileceği bir sesle. Kafasını kaldırdı. Dolu dolu olan gözleriyle gozlerimin içine,en derinine baktı. Sonra geri çekildi ve sıkıca boynuma sarıldı. Huzurla gozlerimi kapattım ve kokusunu içime çektim.

Derin'den,

Mutfakta yiyecek birşeyler hazırlıyordum. Semih'le Açelya hala gelmemişlerdi. Kesin aralarında birşeyler başlamıştı ama dur bakalım hayırlısı. Telefonumun sesiyle ocaktaki makarnadan gözümü aldım.Arayan Kuzeydi.

"Efendim Aşkım?"diyerek açtım telefonu.

"Aşkım ne ya?" dedi Kuzey. Biliyordu benim de bu kelimeyi sevmediğimi. O da sevmiyordu. Onu gıcık etmek için süper bir yoldu bence. Hahaha yaşasın kötülük!

"Aa Kuzey sen aşkım denilmesini sevmiyor muydun?"

"Derin dalga geçme ya. Sevmiyorum kızım ayrıca biliyorum sende sevmiyorsunuz." yazık ya daha fazla gıcık etmenin anlamı yok demi.

"Tamam tamam kızma. Nasılsın? Niye aradın?"

"iyiyim Derin'im sen nasılsın?" ay bu çocuk tek sözüyle tüm sinirimi geçirmeyi başarıyor ya?

~İMKANSIZ~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin