Bu bölümü nerdeyse bu hikayeyi yazmaya başladığım ilk günden beri sürekli yorumlarıyla yazdıklarıyla yanımda olan, hikayenin en iyi okuyucusuaysenur_selyyy e ithaf ediyorum :)
______________________________________
Derin'den...
Odama girdiğimde düşünceler rahat bırakmıyordu. Hayır yani mantıklı bir taraf bulamıyordum. Adam geçti bana düğünümüz var dedi ya şaka gibi. Hayır mantık çerçevesinde düşünüyorum.
Semih 22 yaşında yeni bitirdi üniversiteyi, Mert 20 yaşında daha üniversite okuyor. Açelya ve Defne 18 yaşında yeni üniversiteye gidecekler. Bunlar evlenmiyorlar da Kuzey 30 yaşında ben 18 yaşındayım biz niye evleniyoruz?
Daha önümde koca yıllar var ama yani mutlu mesut gezmeli yıllar. Ben evlenip yuva kuracak kadar olgun da hissetmiyorum. Bütün bunları düşüne düşüne geceyi sabah etmiştim nerdeyse. Baktım olmuyor böyle gitmiyor en iyisi Açelya'yı aramak dedim ve Açelya'yı aradım.
"Açelya, kuzum, bitanem, arkadaşların en muhteşemi uyandırdım mı ya?" dedim çekinerek.
"Derin sevgili arkadaşım dua ediyorum ki uyandırmak için çok önemli bir sebebin vardır aksi taktirde buraya döndüğünde öleceksin." dedi sakindi ama değil gibiydi de. Telefonu kapatmakla kapatmamak arasında gidip gelmiş olsam da konuşmaya devam ettim.
"Kuzey 3 aya düğünümüz var dedi" dedim özetle. Tabiki duymasıyla muhtemelen gözleri açılmıştı Açelya'nın. "Tamam kuzum önemliymiş kurtuldun ama ciddisin dimi sen?" dedi. "Ya Açelya hiç sorma yemin ederim hiç olmadığım kadar ciddiyim." dedim ve barda yaşanan bütün olayları anlattım. Aradaki uçuk tepkilerini saymazsak sakince dinledi hepsini. Ne yorum yapacağı benim için aşırı fazla önemliydi onun.
"Derin senin aklınla zorun mu var? Cidden soruyorum. Adam seninle ciddi düşünüyomuş işte demekki fırsat bu fırsat dediğin şeyi devam ettirmiş. Ama hemen atlama da sazan gibi sonra öylesine dedim falan derse" dedi. Haklıydı ama ciddi gibiydi de Kuzey.
"Ya Açelya ben hazır değilim diyorum. Hem üniversite var nerede okuyacağım belli bile değil Kuzey biliyosun geç yazıldı okula o da bu sene üniversite için tercih yapacak ayrı şehirlerde olursak evlilik nasıl olacak?" dedim umutsuzca. Yemin ederim daha ne olduğu belli olmadan evlilik öncesi sendromuna girmiştim.
"Derin sana kim hemen evlen dedi. Otur düşünün bir zaten Kuzey de hemen düğün olacak demez hem belki şakadır bile yani." dedi o da haklıydı ya. Arada kalmıştım her konuda. Açelya devam etti. "Ayrıca sevdiğin adam şaka bile olmuş olsa seninle ilgili böyle şeyler düşünüyor. Muhteşem değil mi Derin ya? Bu fikirler Semih'in ölse aklına gelmez." dedi. Kasap et derdinde koyun can...
"Kuzenimin hakkını yeme." dedim ama dediğime bende inanmadım çünkü Semih'in evlilikle ilgili ne düşündüğü hakkında hiçbir fikrim yoktu. Hiç bahsetmezdi böyle şeylerden. Daha fazla uzatmadan kapattık telefonu. Yazık kızı da sabahın köründe rahatsız etmiştim.
Henüz erken saatler olmasına rağmen Kuzey'in odasına gittim. Ne kadar tıklatsam da ses gelmeyince bendeki yedek anahtarıyla içeriye girdim. Ben o kadar bekledim yani onun sorunu bundan sonrası. İçeriye girdiğimde yatak yerine koltukta uyuyakalmış bir Kuzey'le karşılaştım. İster istemez yüzümde tuhaf bir gülümseme belirdi. Kendime engel olamayıp birkaç tane fotoğrafını çektim. Sonrs hemen yanına oturdum.
"Kuzey aşkım hadi kalk koltukta uyumuşsun zaten." dedim. Annesi gibi hissetsem de kendimi bozuntuya vermedim.
"5 dakika daha sevgilim." dedi yarı uyanık ama daha çok uykulu haliyle. Yemin ederim Kuzey'in en tatlı tonuydu şuanki hali. Hiç olmadığı kadar masum duruyordu. "Kuzey olmaz hadi kalk denize inelim." dedim. Tahmin edersiniz ki tabiki umrunda olmadı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~İMKANSIZ~
FanficBirbirini kırarak ve inciterek tanıyan ve zamanla birbirine yaklaşan tabi bu zaman içinde birbirini paramparça edenlerin hikayesi! Eminim bu kitapta kendinizden bir parça bulacaksınız. HADİ OKUYUN BAKALIM ;)