"SENSİZ DAHA GÜZEL YAŞARIM"

2.3K 110 7
                                        

Açelya'dan,

Ama benim için iyi bir anı  değildi son gelişimiz.

Ama benim için iyi bir anı  değildi son gelişimiz.

Derin ve Mert dolaşmaya çıkmışlardı. Biz genelde buraya yazları gelirdik ama Derin bunaldigi için gelmek istemisti. Bizde onunla birlikte gelmiştik. Nisan ayıydı. Hatta bugün 1 Nisan'di. Benim için çok iyiydi. Semih'i daha çok görebilecek,onu istediğim kadar izleyebilecektim.Belki de normalden daha yakın olurduk onunla. Onun kulağa en güzel melodi gibi gelen sesiyle düşüncelerimden ayrılmak zorunda kaldım.

"Derinler nerdeler?" gözlerini ovuyordu. Yeni uyandığı belli. Dağınık saçlar,uykulu ses,uykulu bakışlar...

"Mertle dolaşmaya çıktılar." kafasını salladı. Buzdolabına ilerledi. Sonra bana döndü.

"Acelya bana yumurta haşlasana."

"Olur, kaç tane?"

"Beş."

Yuh ya o kadar yumurtayı nasıl yiyecek? Neyse dolaptan yumurtaları çıkarttım ve suyu ocağa koydum kaynaması için,yumurtaları da içine koydum ve Semih'in karşına oturdum. Bana döndü ve gozlerimin içine baktı.

"Söylemek istedigin bişey var mi?"

"Evet"

"Söyle!"

"Seni seviyorum Semih!"

"Ciddi misin şaka felan mı?"

"Şaka değil ciddiyim seni seviyorum."

"Oww çıldırmış olmalısın küçük cadı. Sen çok küçüksün."Ben önemsememisti. Alayla söylemişti. Canım yandı... Ne kadar engel olmak istesem de sol gözümden akan o damlayi durduramadım. Bakışlarını tekrar bana çevirdi.

"Yapma ama şimdi de bebek gibi ağlayacak mısın? Işte ben diyorum kucuksun diye!" Nasıl bu kadar umursamaz olabiliyordu? Başkalarının kalbini ,onu seven bir kızın kalbini nasıl bu kadar rahat ve kolay kırabiliyordu? İçim paramparça olsa da, canım yansa da göz yaşımı sildim ve kahkaha atmaya başladım.Bana deliymisim gibi bakmaya başladı o da.

"Neye gülüyorsun?"

"Sana ve tepkine!"

"Anlamadım?"

"Bir Nisannnnn!!" diye bağırdım. Samimiyetsiz olan bir gulumsemeyle.

"Bi an gerçek sandim. Ama zaten olmaz öyle şey bunu sende biliyorsun. Güzel oynadin" dedi gülümseyerek. Zaten olmaz öyle şey...

Bu eve neden geldiğimizi hâlâ anlamamıştım. O günden sonra ne kadar ısrar etseler de bir mazeret bularak onları reddetmiştim. Birdaha gelmedim buraya. Bura benim umutlarımin da hayallerimin de kirildigi ilk yerdi. Yutkundum.

"Neden geldik buraya?"

"Burası bizim itiraf yerimiz unuttun mu?" dedi. Ne yapmaya çalışıyor bu? Ne demek yani anlamış miydi o zaman onu gerçekten sevdiğimi? Kapıya doğru ilerlediginde bende peşinden gittim. Evin içi aynıydı. Mutfaktaki masaya o günkü yerine oturdu. Bende yine onun karşısına oturdum. Masanın üstünde birleştirdiği elleriyle oynuyordu. Kafasını bana çevirdi ve derin bir nefes aldı.

"Acelya sadece beni dinle. Sözümü kesmeden sonuna kadar dinle"dedi. Bende onu başımla onayladım. "Senin bana Seni Seviyorum Semih dediğin gün içime kurt düştü. Acaba beni seviyor mu yoksa gerçekten şaka miydi diye düşündüm. Sonra hareketlerine dikkat ettim. Bana Mert gibi davranmıyordün. Mertle hep çok samimi hep çok yakındiniz ama benimleyken geriliyordun bana hep uzak davranıyordun. Bana karşı hep çekingendin sen. Aslında o zamanlar seni düşüne düşüne senden hoşlandığımı düşünmeye başladım.Ama bunu önemsemedim. Üniversiteye gittim. Kızlarla takildim felan aklıma gelmedin. En son buraya gelmeye karar verdiğimde seni unuttugumu düşündüm. Benim için önemsiz bir düşünce olduğunu düşündüm ve buraya geldim. Ama beklediğim gibi olmadı. Sen değişmiştin." durdu. Neydi yani bu!

~İMKANSIZ~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin