"Huzur Kuzeydi..."

1.5K 81 0
                                        

Derin'den...

Kuzey'in beni bulmasının üzerinden iki gün geçmişti.  Yorgunluğumu hala tam olarak atamamıştım. İki gün boyunca sürekli uyumuştum. Kapının açılmasıyla bakışlarımı o tarafa çevirdim.  "Girebilir miyim?" dedi hafifçe gülümseyerek Açelya. Bende tebessüm ederek kafamı salladım. Yatağımın yanına oturdu. "Biraz daha iyi misin? " diye sordu. "Evet çok daha iyiyim" dedim dalgaya alarak.  Güldü.  "Kuzey nerde? " diye sordum. Yokluğunda kıymetini çok iyi anlamıştım.  "İçerde. " dediğinde kafamı salladım.  "İki gündür yanıma gelmek aklına gelmedi mi? " dedim daha fazla içimde tutmaya dayanamayarak.  "Aslına bakarsan gelip gelmemek arasında çok kaldı ama yanına giremedi" dedi. Anlamayan gözlerle bakmaya devam ettiğimde o da anlatmaya devam etti.  " Kaçırılmandan,  şuan bu durumda olmandan hepsinden dolayı kendisini suçluyor.  Bir nevi yanına gelecek yüzü bulamıyor diyelim " dediğinde şaşırmıştım.  Saçmaydı.  Hiçbirinin suçlusu o değildi. "Onu çağırır mısın? " diye sordum.  Kafasını sallayarak odadan çıktı.

Kapıdan giren Kuzey'i gördüğümde yatakta hafif doğruldum. Yandaki sandalyeye oturdu. Bana bu şekilde uzak durması hatta göz teması bile kurmamasu cidden canımı sıkıyordu. " Neler oluyor Kuzey. Kes böyle davranmayı! " dedim sinirime hakim olamayarak.  Benim aksime sakin cevap verdi. "nasıl davranmayı? " amacı kesinlikle beni çıldırtmaktı. "Bana soğuk davranmaktan vazgeç. " dediğimde kafasını yüzüme çevirdi. "Sana soğuk davranmamı bekleme şuan benim yüzümden tüm bunları yaşıyorsun. " dedi o da biraz sesini yükselterek.  " Ben kendim gitmeyi tercih ettim.  Sen gelip beni kurtardın.   " dediğimde acı bir şekilde gülümsedi. " hayır Derin.  Ben hayatında olmasaydım bunların hiçbiri olmayacaktı. " daha fazla dayanamayarak sözünü kestim.  "Salak sen Olmasaydın bende olmazdım. Anlamıyor musun şuan en büyük dayanağımsın.  Sayende iyi olmaya çalışıyorum. Sana çok ihtiyacım var hatta sadece sana ihtiyacım var ama sen saçma kendini suçlamaların yüzünden yanımda olmuyorsun. Beni yanlız bırakıyorsun.  " dediğimde gözlerimin dolduğunu farkettim. Oda şaşırmıştı her halinden belliydi. Şaşkınlığını atınca bana sarıldı. Sanırım şaşırma sırası  bendeydi. 

"Özür dilerim. "

Özür dilemek ve Kuzey.  Hayatında özür dilediği tek insan olduğumu bilmek özel hissettiriyordu.  Bu benden ikinci özürüydü. Gözümden akan tak damla tişörtüne düştü. 

"Özür dilerim Derin.  Yaşattığım herşey için.  Haklısın.  Şuan bana ihtiyacın var ve ben yanında değilim.  Yanına gelmekle gelmemek arasında çok kaldım. Gelsem ne diyecektim ki. Yokluğunda herşey çok zordu.  En çok da nefes almak.  Benim nefesim sensin Derin.  Yokluğunda nefessiz kalıyorum boğuluyorum.  Şimdi senden bir şans daha istiyorum.  Herşeyi düzeltmek için. "

Olayların şaşkınlığını atamamıştım.  Özür diledi ve bir şans daha istedi. Bende onun değerini anlamıştım. O bu kadar çabalarken uzatmanın anlamı yoktu daha fazla.  Ondan ayrılmadan başımı salladım. Ama o benden uzaklaştı. "Anlamadım başını mı salladın sen?" dediğinde gülümsedim. " Evet.  Yapamıyorum ayrı.  Uzatmaya gerek yok seni seviyorum " dedim.  Yüzündeki gülümsemesi genişledi.  "Seni seviyorum " diyerek tekrar sarıldı. Benden mutlusu var mıydı be!

......

"Uyandırsak mı acaba? " diyen Defne'nin sesi kulağıma geldi. Gözlerimi açmadan dinlemeye devam ettim.  "Yok ya uyandırmayalım Kuzey kaç gündür adam gibi uyumadı bırakın uyusun.  " etraftan onaylayıcı sesler geldikten birkaç dakika sonra odanın kapısı kapandı. "Sıçtıracaklar illa ağızlarına. Bırakın da uyuyalım lan" diyen Kuzey'in sesiyle gözlerimi açtım.  "uyumuyor muydun sen? " dedim hafifçe başımı omzundan kaldırarak. Kaldırdığım başımı tekrar omzuna yatırdıktan sonra " uyandım ama gitmelerini bekledim. Şimdi kapat gözlerini biraz daha anın tadını çıkarmak istiyorum " dedi.  Gülümseme tüm yüzüme yayıldı. Kafamı yukarı kaldırarak yanağına bir öpücük kondurdum.  "Bu ne içindi? " dedi gözlerini açarken.  "İki cümlenle bu kadar mutlu olmamı sağladığın için" dedim gülümseyerek. "Daha sık yapmalıyım" dediğinde gülerek omzuna vurdum yavaşça. Gözlerini tekrar kapattı. Yanımda sevdiğim adam varken anın tadını çıkarmak adına bende gözlerimi kapattım. 

.....

Uyandığımda hava kararmıştı.  Oda kapkaranlıktı. Yanımda Kuzey yoktu.  O olaylardan sonra karanlık ürkmeme sebep oluyordu. Rahatsız hissediyordum kendimi. Yavaşça yataktan kalktım.  Hiçbirşey göremiyordum. Elimi duvara sürterek yürümeye devam ettim. Kapıya geldiğimde açarak devam ettim yürümeye.  Mutfaga gittiğimde tam ışığı açacakken birinin eliyle temas etmem çığlık atmama sebep olmuştu. Işığın açılmasıyla aynı anda biri bana sarıldı. Kokusundan Kuzey olduğunu anlamam zor olmamıştı. "Korkma bitanem benim" dediğinde bir süre sarılmaya devam ettim. Ondan ayrıldığımda omzuna vurdum.  "Manyak mısın sen ya?  Ödüm koptu başka birisi sandım. " dedim biraz rahatlamış bir ifadeyle. "Sana benden başkasının sarılabileği gibi bi ihtimal var mı sence? " diye sordu kaşlarını çatarak.  Gülümsememe sebep olmuştu söyledikleri. Beni bu dercede sahiplenmesi gerçekten hoşuma gidiyordu.  "Neden odadan çıktın? " diye sordu. "Uyandığımda yanımda yoktun bende merak ettim ve aşağı indim "kafasını salladı "su içmek için mutfaga geldim. " dedi bardak almak için Dolaba yönelirken. " Kuzey? " dedim. "Hıı? " böyle bi cevap beklemiyordum tabiki. En azından efendim derdi insan.  "Acıktım " dediğimde bakışları saniyesinde bana döndü.  "Bişeyler ye" dedi rahat bir tavırla.  "Tamam işte ya birlikte bişey hazırlayalım. " dediğimde gözlerini devirdi. "Sen otur ben hazırlıyım" dedi.  Ben şok tabi. Ne dedi o?  Ben hazırlıyım dedi. Oturduğumda o da dolaba yöneldi. "Baştan söyliyim öyle çok güzel şeyler hazırlayamam ama karnın doyar heralde" söylediğine gülümsedim. "Karnımın doyması yeterli zaten" dedim. O da gülümsedi. Dakikalar sonra elinde iki sandviçle masaya oturdu. Birini bana uzattı. Tadı gerçekten güzeldi. O bitirdiğinde ben daha yeni yarısına gelebilmiştim. "Ellerine sağlık. " dedim.  "Beğendin mi? " diye sordu.  "Eh işte doyurdu ama" dedim dalgaya vurarak. "Valla bida görür müsün bilemem kıymetini bil bence" dedi o da gülerek. Haklı yani. Kuzey bu. Nerde görülmüş kalkıp yiyecek bişeyler hazırladığı. 

Kapının açılmasıyla yerimden sıçradım.  Kuzey benim kadar tepki vermese de o da tedirgin olmuştu.
"Bensiz yemek yiyorsunuz ha. Hayinler" dedi Mert bize kısık gözlerle bakarken.  "Ödüm koptu be ne sessiz sessiz geliyorsun? " diye cırladım. " Off Derin valla sesinden hiçbirşey kaybetmemişsin az sessiz ol kızım ya" dedi kulağını tutarken. Mert dışarıya karşı Kuzey kadar olmasa da sert görünürdü ama bizim yanımızda tam bir çocuk gibiydi. " O değil de ben acıktım ya" dediğinde bende yeni bitirmiştim sandviçimi. Kuzey "Mert sana afiyet olsun" diyerek elimden tutup kaldırdı. Odaya geldiğimizde yatağa uzandım.  Kuzey de yanıma gelerek üzerimi örttü. Kapıya doğru ilerlediğinde "Nereye? " diye sordum.  "Odama. Belki yanında uyumamı istemezsin " dediğinde baya bi şaşırdım normal olarak. "Bu saate kadar yanımda uyuyan sen mi söylüyosun?  " dedim gülerek. "Uyuyakalmıştım" dedi. Derdi be bunun?  "kuzey gitme " dedim. Onunla uyurken daha huzurlu ve rahat hissediyordum. Gülümsedi. Yanıma uzandı.  Kollarını bana sardığında o olmazsa olmaz kokusu burnuma geldi.  İşte huzurdu bu. Birkaç gündür olan tüm yorgunluğumun geçmesiydi. Huzur Kuzeydi...

~İMKANSIZ~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin