Hala yoldaydık. Sanki bitmek bilmiyordu yollar ya. "Kuzey ama yeter ya bu ne! Mübarek nasıl bir yolsa bitmiyor"güldüğünü fark ettim. Komik falan değildi bence de neyse. "Geldik işte." dedi arabayı durdururken. Arabadan indikten sonra etrafıma baktım. Gerçekten çok güzel bir yerdi burası. Kuzey'in arabayı durduğu yerden sonra ufak bir tepe çıkıyordu ve tam orada büyük bir çınar ağacı görünüyordu. "Sen ağacın oraya git ben geliyorum." dedi. Tepeyi çıkmaya başladım zaten çok dik olmadığı için zorlamıyordu. Birkaç dakika içinde ağacın oraya gelmiştim.
Burası gerçekten düşünüldüğünden çok daha güzel bir yerdi. Ağacın oradan ileriye bakınca tüm İstanbul'u görmek mümkündü. Ağaçta geniş bir salıncak kuruluydu. Tam güneşin batışı zamanına az bir süre kalmışken gelmiş olmaları çok büyük bir şanstı. Hatta kesin Kuzey ayarlamıştı saatini . Rüzgar hafiften esiyordu ve saçlarını savuruyordu. Etrafta insanlara dair hiçbir ses yoktu. Sadece rüzgarın sesi geliyordu. Yağmur hafiften çiselemeye başlamıştı. Normalde yağmuru sevmememe rağmen rahatsız etmiyordu zaten uzun süreli bir yağmur olmayacağı belliydi. Yaz yağmuruydu. Yanımda hareketlenme hissedince oraya doğru kafamı çevirdim. Tabi sadece ikimiz olduğumuzdan gelen kişi Kuzeydi. Ona döndüğümde bana gülümseyerek baktığını fark ettim. Sanırım hayatımdaki en güzel gülüşe sahipti. Onu sevmeme sebep olan şeylerden sadece bir tanesiydi gülüşü.
Mesela gelse karşıma geçse bir gün boyunca hiç durmadan öylece onu seyredebilirdim. Gözleri, o ela gözleri... Konuşması, bana canım deyişi hepsi onu sevmeme küçük birer sebepti. Bazen bu kadar şanslı olabilecek ne yaptım diye düşünüyorum bazen de Allah'ım neden ben dememe sebep oluyordu. Aşırı düşünceli ve anlayışlı da olabiliyordu aynı zamanda düşüncesiz , egoist biri gibi de davranabiliyordu. Değişikti ya. Mesela en çok onun sayesinde mutlu olurken yine en çok onun yüzünden üzülüyordum. Hem mutluluğum,hem üzüntüm,hem acım,hem de yaşama sebeplerimden biriydi. "Sallanmak istiyor musun?" diye bir soru yönelttiğinde düşüncelerimden ayrılmak zorunda kaldım. Onaylar şekilde kafamı salladım ve salıncağa oturdum.
Kuzey salıncağın arka tarafına geçti ve beni sallamaya başladı. Küçüklüğümden beri salıncakları çok severdim çünkü gerçekten özgür olduğumu hissettiğim zamanlardan biriydi. O salıncak sallanırken , ben gökyüzüne yükselirken sanki tüm dünyayla bağlantım kopmuş gibi hissediyordum. Kuzey daha hızlı sallamaya başladı. Salıncağı sallamayı bıraktıktan sonra arabadan getirdiği eşyalara doğru ilerledi. Bende o sırada telefonumu çıkardım. "Eğer birini aramayı düşünüyorsan yüksek ihtimalle çekmez telefon" dedi umursamaz gibi görünen ama aslında cevabını merak ettiğini belli eden bir tavırla. "Telefonun çekmemesi işime gelir rahatsız edilmek istemiyorum. Sadece fotoğraf çekeceğim " dedikten sonra birkaç fotoğraf çektikten sonra telefonu cebime koydum.
"Hadi Derin gel" dedikten sonra salıncaktan indim ve Kuzey'in yanına gittim. Yiyecek birşeyler hazırlamıştı . Kuzeyden beklenmeyecek davranışlarda bir tane daha! Gerçekten Kuzey üşenmeyecek, gelecek, yiyecek birşeyler hazırlayacak... İnanılacak gibi değil. "Biliyorsun normalde hiç yapmam böyle şeyler ama şükret daha yeni yeni iyileşmeye başlıyorsun. Yoksa sana yaptırırdım. " erken sevdindim galiba biraz. Ama ben sevgilimi biliyorum yani yapmaz ki. Neyse en azından anı yaşayalım dimi. "Kuzey? " "Efendim bitanem? " ne dedi o? Bitanem mi. Galiba bugün bana kalp krizi geçirtmeye kararlıydı. Bu zamana kadar birbirimize çok sevgi sözcüğü kullanan sevgililerden değildik. Başta ben zaten öyle biri değildim de işte Kuzey olunca söz konusu arada böyle farklılıklar olabiliyordu. "Beni telefonuna ne diye kaydettin? " aslında bu sorunun cevabını duymak istediğimden emin değildim çünkü moralinin bozulmasına da sebep olabilirdi. "Nerden çıktı bu soru? " diyerek cevap verdi. "Öylesine aklıma geldi cevap ver hadi " dedim fazla umursamazmış gibi görünmeye çalıştığım bir tavırla ama tabi içim içimi yiyordu. "Al sen bak. " dedi telefonunu bana uzatarak. Açıkçası telefonunu düşünmeden vermesine sevinmiştim çünkü güzel hissettirmişti güvenmesi. Arama kısmına girdim ve kendi numaramı tuşladım. "NEFESİM" yazısı çıktı. Yani beni nefesim diye mi kaydetmişti? Bu gerçekten benim için çünkü nefesi olmadan insan yaşayamazdı. Gülümseyerek ona döndüm. Ben gülümseyince o da gülümsedi. "Sende ne diye kayıtlıyım? " diye sordu neşeli bir tavırla. "Al sen bak" diye cevap verdim bende aynı onun şekilde. Telefona baktı. "Gökyüzüm ha? " dedi memnun olduğunu ifade eder bir tavırla. Gülümsedim. Biliyordu gökyüzünün benim için önemini. Özgürlük herşeydi benim için ve gökyüzü özgürlük sembolümdü. Sonunda ikimizin de mutlu olduğuna sevdindim. Moralimi bozan bişey olmasından korkuyordum. Kuzey'in hazırladığı yiyeceklerden yedik. Bittiğinde arabaya oturduk çünkü hava biraz serindi ve Kuzey de şuan bu konuda son derece hassastı. İyice iyileşmemi istiyordu. Koltukta yan oturarak başımı koltuğa yasladım ve ona bakmaya başladım. Kısa bir süre sonra baktığımı farkedince o da bana döndü. "Bi sorun mu var? " diye sordu tedirgince. Bu hâlleri nedense hoşuma gidiyordu. Uzanıp elini tuttum. "İyiki Varsın" dedim başka hiçbir şey söylemeye gerek duymayarak. Sözlerimle eş zamanlı olarak gülümsedi. "Sende iyiki varsın" dedi. Aslında daha güzel bişeyler de ekleyebilirdi ama neyse. "seni seviyorum ve anlatamıyorum" dedim sevgimi anlatacak söz bulamıyınca. Gerçekten farkettim de her konuda kendimi ifade eden ben bu konuda kelimeleri toparlıyamıyordum. "Bakışlar yetiyor sevgilim anlatmana" dedi. Devam edeceğini anladığım için sözlerine devam etmesini bekledim. "Benim seni nasıl sevdiğimi biliyorsun. Beni de biliyorsun öyle süslü cümleler kuramam ama hissettiririm. Kimseye sana baktığım gibi güzel bakamam. Kimsenin ses tonunda ve sözlerinde bu derece kaybolamam. Kimsenin gözlerinde kendimi kaybedemem. " gözlerim dolmuştu. Sevdiği tarafından sevilmek galiba gelinebilecek en güzel noktaydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~İMKANSIZ~
Fiksi PenggemarBirbirini kırarak ve inciterek tanıyan ve zamanla birbirine yaklaşan tabi bu zaman içinde birbirini paramparça edenlerin hikayesi! Eminim bu kitapta kendinizden bir parça bulacaksınız. HADİ OKUYUN BAKALIM ;)
