" Ama gitme kızım be..."

829 28 1
                                        

Derin'den....

Defne acaba gelip abisine sarılacak mıydı yoksa arkasını dönüp gidecek miydi sorusuyla cebelleşiyorduk hepimiz. En çok da Kuzey bu sorunun cevabını merak ediyordu tabi. İçimden dua etmekten bir hal olmuştum. Gelip sarılsaydı da bitseydi artık şu ikisi arasındaki küslük.

Defne gözünden akan bir damla yaştan sonra acı bir şekilde gülümsedi. Yavaş adımlarla abisinin yanına geldi. Kuzey'i ilk defa böyle beklenti içinde görmüştüm. Eminim ki o da içinden artık güzel bir şeyler söylesin de aramız düzelsin diye düşünüyordu.

"Haklıydın abi, iki kişi arasındaki aşk her şeyi geçebilecek güce sahip olsaydı, bütün engeller aşılabilir olurdu. "

Kuzey'in gözlerini kaçırdığını fark edebilmiştim. "Böyle olmasını istemezdim güzelim" dedi. Defne yine gülümsedi. "Biliyorum abi, biliyorum. Çok düşündüm her şeyi. Belki de böylesi ikimiz için de daha iyidir." dedikten sonra birkaç saniye durdu.

Mert çok çabuk atlattı, sandığım kadar zor değildir belki de ayrılık." dediğinde benim içim acımıştı.

"Seni seviyorum abi, kendini suçlama. Derin'le birlikte keyfine bak. Ben sık sık ararım aklın bende kalmasın" diye devam etti sözlerine. Kuzey kafasını salladı sadece. Vedayı uzatmamak adına bir şeyleri bahane edip odasına çıktı. Defne tam arabanın içine girecekken Mert'in arabasının sesi geldi. Mert arabasından iner inmez yanımıza geldi ve Defne'nin önünde durdu. Sanki hepimize kör olmuş bir tek gözleri onu görüyor gibiydi.

"Gidiyor musun, bu kadar erken mi?" diye sordu. Defne'nin nasıl böylesine sakin kalabildiğini aklım almıyordu. Ben bile Mert'in bu mantıksız davranışlarına sinir oluyordum. "Evet, gidiyorum." diyebildi sadece. "Gitmek zorunda değilsin yani biliyorsun değil mi? Bütün bunlar yaşandı diye tatilini berbat etmek zorunda değilsin." sabır yarabbim, sabır Allah'ım. Gülümsedi Defne "ben öyle bahaneler arkasına sığınmam. Gerçeklerin önünü bahanelerle kapatmam. Henüz çok yeniyken ayrılık, ben burda kalıp eğlenmeyi başkalarıyla olmayı karakterime sığdıramam." demesiyle şaşırdım. İşte bu ağır olmuştu. Her ne kadar Mert'e kızgın olsam da benim kuzenkam da bütün bunları sevmediğinden yapmıyordu ki.

"Ben gerçeklerin önünü tercihlerimle ört pas ettim. Haklısın. Ben öyle seni suçlayacak değilim, dibine kadar haklısın. Şimdi var ya geçsen bağırıp çağırsan tokat atsan, ne sesim çıkar ne de engel olurum sana, hakkın." duraksadı. Defne'nin içinde umutla bakabilecek kadar bile umut kalmamıştı. Arabaya doğru döndü tek kelime etmeden. Bir ayrılışın daha sonu derken Mert susmak yerine konuşmayı tercih etmişti.

"Ama gitme kızım be..."

Defne olduğu yerde kaldı. Mert, hani şu bitti diyen, başkalarına giden, elin kızlarına bebeğim diyen.

"Gurur denen o illeti beceremiyorum ben konu sen olunca. Git dedim eyvallah, bitti dedim eyvallah ama yapma yokluğunla sınama. Tamam bitsin ama gözümün önünde ol."

Defne bir şeyler demeden Semih atladı söze. "Oo aslanım hem ayranım dökülmesin hem götüm si...." Açelya ağzını kapattı Semih'in sözlerini daha bitirmeden. Semih sinirle yukarı baktı. Sonra da sinirle Açelya'ya. Açelya elini çekti hemen. "Bak koçum, sen kuzenimsin kardeşimsin tamam ama Defne de benim kardeşim. Gel sıç sonra da gitme kal de. Yok öyle. Kızı da daha fazla üzme." Mert tek kelime edemiyordu çünkü farkındaydı Semih ne söylüyorsa harfi harfine haklıydı. "Şimdi, kızın her anında yanında olmayacaksan bırak o eli." dedi. En ağırı da buydu belki Mert için.

Defne'nin artık bir şeyler söylemesinin vakti gelmişti. "Ben senin git dediğinde gidip kal dediğinde iki güzel sözüne inanıp kalacak oyuncağın değilim senin Mert." dedi ve daha fazla beklemeden arabaya bindi. Semih de beklemedi ve arabayı çalıştırdı. Giden arabanın arkasında bir Mert bir de Ben kalmıştım. Ona kızgındım ama kuzenimdi be işte. Yanına gidip sarıldım. O da sarıldı. "Olmadı be, tercihlerimin sonucunu kabul edecek kadar güçlü değilmişim." dedi. İçim parçalandı o sözlerinden sonra. Kim bilir o nasıl acı çekiyordu. Benden ayrıldı sonra saniyeler içinde toparlandı. "Neyse kuzu bekleme beni sen, takılırım öyle keyfine bak" dedi yanağımdan öptü ve arabasına bindi. Hepsi gitti kalmıştım tek.

~İMKANSIZ~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin