Albina buluşma yerine geldiğinde gözlerini Veliaht On Jeamar'dan almadan yavaşça kaplanından indi. Her an kaos ortamı oluşabilirdi. Gözleri ile birbirlerine meydan okuyorlardı adeta. Albina başını dikleştirdi ve bakışlarını Hena ve Jone'a çevirdi. "Neler oluyor?"
Jone'un sarı gözlerinde bariz bir hırs vardı. Belinde varlığını fark ettiği hançerine yakın dolaştırıyordu ellerini. Oradan Albina'nın kazanan olarak çıkması için her şeyi yapabilirdi. "On Riga abisinin de bu olayı bilmesi gerektiğini söylüyor. Bence bir sorun olmayacak." Jone uyarırcasına Riga ve Jeamar'a baktı.
Jeamar göğsünde buluşturduğu ellerini saldı ve Albina'ya yaklaştı. Uzun boyu Albina'ya kafasını kaldırmasına yol açıyordu. Jeamar yavaşça ellerini Albina'nın omzuna koydu ve gözlerinin içine baktı. "Bu konuyu baştan anlatmanı istiyorum." Albina bu yumuşak tavrı beklemiyordu. Jeamar dışarıdan çok sert biriydi ama davranışları tam tersini söylüyordu. Bir abi edasıyla konuşuyordu. Bu Albina'nın gerginliğini atmasına yol açmıştı. Eğer Jeamar ile anlaşırsa biliyordu ki Anderson ailesinin desteğini de kazanırdı. Yavaşça başını salladı ve başından geçenleri bir bir anlattı. "...Ben Albina Erom olarak hakkım olanı istiyorum. O taht benim ve bunun yanında savaş için büyük bir avantajım." Jeamar olduğu yerde dönüp duruyordu. Bir şey onu rahatsız etmişti. Riga ise sadece izliyordu. Abisinin kararına uyacaktı. Jeamar sonunda durduğunda Albina'ya döndü. "Belki taht senin fakat onu almak için bir savaş vermek zorundasın ve farklı bir savaşın geldiğini söylüyorsun. Bunu nasıl yapmayı planlıyorsun?"
"Burada siz devreye girebilirsiniz. Tahtı almam için bana yardım edin." Jeamar bu sefer sinirlenmişti. "Ne yani? Babalarımıza ihanet mi edelim?" Albina da sinirlenmeye başlıyordu. "Bu yönetim şeklini, bu saçma sapan sınavı destekliyor musun?"
"Çok düz düşünüyorsun. Bu sınav hem melezlerin çoğalıp ölümlerin olmasını önlüyor, hem asker yetiştiriyor. Şu an bölgeler oldukça sakin. Neden? Çünkü düzen var. Yeterince insan öldü. Son sınav yapılacak ve bitecek. Senin hakkın olan tahta gelirsek; sen bu tahtı istiyorsan hakkınla almalısın. Tahtı sana vermezler. Babam kabul etse bile Kral Anton buna izin vermez. Ayrıca Kral Anton senin ailenin bir parçası. Ona ihanet mi edeceksin?"
"Kral Anton benim babamı öldüren kişi. O benim ailem olamaz. Onu kendi ellerimle öldüreceğim."
"Ve bunu aynı Kral Anton gibi arkasından bıçaklayarak yapacaksın!"
"Ne yapmamı bekliyorsun?"
Albina ve Jeamar birbirlerine sinirle ve düşünceli bakıyorlardı. Albina haklı olduğunu biliyordu ama Jeamar'ın da haksız olmadığını biliyordu. Kral Anton'u arkasından vuramazdı. O zaman ondan bir farkı kalmazdı. bunu biliyordu. Onu savaş meydanında yenmeliydi ama daha büyük bir savaş geliyordu. Büyük bir ikilemde kalmıştı.
Jeamar ve Albina'nın arasında uzun süren bir sessizlik olduğunda Jone araya girdi. "Bu ikilemin bir çıkar yolu var." Albina ve Jeamar'ın bakışları Jone'a döndüğünde küçük kız konuşmaya başladı. "Sınavdan sonra Albina Korns bölgesine gidecek. Siz iki kardeş de Okins bölgesine gideceksiniz. On Rodrigo da Gens bölgesine. Herkes halkı toplayıp başkente getirecek. Savaş kazanıldığı zaman eski usul taht düellosu yapılacak. Benim fikrim bu."
Jeamar kafasını salladı. "En son Kral Harke zamanında olmuştu. O zaman çocuktum."
Bütün herkesin yüzünde oluşan soru işaretleri yavaşca kalkıyordu. Jeamar Albina'ya elini uzattı. "Şimdilik bu bir sır olarak bizde kalacak ama yapacağın her hamleyi bilmek istiyorum. Gözüm üstünde olacak. İyi olan kazansın." Albina Jeamar'ın elini sıktığında derin bir nefes aldı. "Adalet kazansın."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GİRİFT : Yöneticiler
FantasyDünya'nın bilinen bir dengesi vardı. Yöneticiler zekaları ve farklı renkteki gözleriyle ayrılan varyeteleriyle bir kıtada; Koruyucular doğayı kontrol ederken bir kıtada; Katiller doğuştan savaşçı olmalarına rağmen derilerini hiçbir silah delemediği...