Medya; Rodrigo
Rodrigo Adela'yı sarayın bahçesini geçip set duvarlarını görünceye kadar omzunda taşıdı. Set duvarlarını takip edip bir süre ilerledi. Sonunda duvarın içinde gizlenmiş kapıyı buldu. Ardından kapıyı açtı ve Adela'yı içeriye bıraktı. Adela'nın yüzü kızarmış ve şişmişti. Ters durmaktan tüm kanı kafasında toplanmış gibi hissediyordu.
Rodrigo da içeriye girdiğinde arkasından kapıyı kapattı. Adela ona sinirle bakıyordu. Rodrigo Adela'ya döndü. "Yürü."
"Ne yapma çalıştığını söyle."
"Omzumdan sarkmayı beğendin galiba. Takip et beni."
Rodrigo girdikleri karanlık yerde ilerledi ve hemen yanda bulunan merdivenleri çıktı. Adela derin bir nefes aldı ve ağzını şişirip yavaşça geri verdi. Bir işin içine girmişti ama henüz kavrayamamıştı. Rodrigo'yu takip edip merdivenleri çıkmaya başladı. "Bakın On Rodrigo. Ne yapmaya çalıştığınızı anlamıyorum ama..."
Adela sözünü tamamlayamadan muhteşem manzarayla karşılaştı. Merdiven sonunda oldukça yüksekte duran bir kayanın üstüne çıkıyordu. Koca deniz karşılarında idi. Yanında da orman gözüküyordu. Rodrigo Adela'ya döndü ve açık ağzını çenesini yukarı iterek kapattı. Adela kendini toparladı. "Beni neden buraya getirdin?"
"Yalnız olabileceğimiz ve kafanı dağıtacak hiçbir şey burada olmadığı için."
"Daha açık olmalı."
"O büyücü tekrar karşına çıkacak ve sen daha yeteneğini kullanmayı bilmiyorsun. Eğitmenlerin kısa zamanda öğreteceği de yok. Yani sana ben öğreteceğim."
"Neden bana yardım ediyorsun?"
"Bir nedeni yok. Şimdi..."
Rodrigo Adela'yı omzundan bastırıp yere oturttu. Kendisi de yanına oturduğunda cebinden bir kumaş parçası çıkardı ve Adela'nın gözlerini bağladı. "Şimdi etrafta ne duyduğunu bana söylemeni istiyorum."
Adela dinlemeye başladı. Dalgaların sesini duyuyordu. Dalgaların kayalara vurduğunda yollarının gökyüzüne doğru döndüğünü aklında canlandırabiliyordu. Rüzgarın sesini, uğultusunu duyuyordu. Rüzgarın nasıl bir yol izlediğini az çok anlayabiliyordu. Ağaçların dallarının nasıl salladığı önce kulağına ulaşıyor, ardından gözünde canlanıyordu. Uzaklardan bazı hayvan sesleri duyuyordu. Hayvan seslerine odaklanmaya çalıştı. Bir hayvan ağaçların ardında koşuyordu. Bir kükreme duydu. "Desire?"
"Duyduklarını anlat."
Adela sese biraz daha odaklandı. "Birçok ses duyuyorum. Desire'ın kükremesini duydum. Desire kaplanım bu arada. Koşuyor, oldukça hızlı. Başka bir hayvanın peşinden koşuyor."
"Biraz daha odaklanmaya çalış. Zihnini boşalt."
Adela Desire'a odaklandı. Desire'ın ayaklarının toprağa baskısını ve hızlı hızlı aldığı nefesleri duyduğunda güldü. Bu sesi herkesin duyamayacağını biliyordu. Artık sanki yanında koşuyormuş gibi net duyuyordu. "Duyuyorum, sanki yanımda koşuyormuş gibi."
Adela Desire'ın büyük bir şekilde kükrediğini duydu ve koşma sesi çok kısa süre durduğunu, bir boynun kırılma sesini, ardından avını parçalama seslerini duydu. "Boynunu kırdı. Peşinde olduğu hayvanın boynunu kırdı!"
"Güzel... Şimdi o yemeğini yerken sen farklı şeyleri dinle."
Adela dinlemeye devam etti. Bir kurt sesi duydu. Sonra bir kuşun, bir baykuşun, küçük sincabın kemirme sesini duydu. "Çok fazla şey duydum. Aradığımız ne?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GİRİFT : Yöneticiler
FantasyDünya'nın bilinen bir dengesi vardı. Yöneticiler zekaları ve farklı renkteki gözleriyle ayrılan varyeteleriyle bir kıtada; Koruyucular doğayı kontrol ederken bir kıtada; Katiller doğuştan savaşçı olmalarına rağmen derilerini hiçbir silah delemediği...