#Tarihi ve #Fantastik türde Gökbörü Serisinin 2. kitabı.
14.02.2017 #43
Türk ve İslam toprakları, bir yandan Haçlı diğer yandan Moğol zulmü altında inlemektedir. Kudüs Fatihi Selahattin Eyyubi'nin kurduğu İslam Birliği parçalanmaya başlamış; Selç...
Birkaç gün aradan sonra toparladım kendimi, oturdum, yazdım gene bölümümü. İnşallah beğenirsiniz. Bu seferki bölüm biraz siyasi ve coğrafyanın mevcut durumu ve gittiği durum hakkında bilgi vermek amacıyla yazıldı. Ve Gökbörü ile Ertuğrul ne zaman karşılaşacakdiye soranlar varsa da hemen cevap vereyim; karşılaştılar zaten. Fakat Ertuğrul Bey farkında değil, orası ayrı. :D
DİPÇE: Medya'daki ezgimizi izlemeyi unutmayın. Diriliş dizisindeki Gürcistan-Moğol şarkısı var. :)
Ayrıca hem MEVLİD KANDİLİNİZİ KUTLAMAK İSTİYORUM hem de BAŞIMIZ SAĞ OLSUN DEMEK İSTİYORUM. Maalesef teröristler ve onların ardındaki efendileri, ülkemizi ve bölge insanımızı rahat bırakmak gibi bir niyete sahip değiller. Eh, bu bölüm de biraz bu şerefsizlerin varlığını her daim olacağını vurgulamak ve bizim ne yapmamız gerektiğine dair yazılmıştır diyebilirim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
___________
Kara Temür, oğlu Ak Temür ile birlikte tayların toplandığı küçük alana gitti. Gündüz ile aynı yaşlarda olan Ak Temür ve diğer çocuklar, uzun süre boyunca koç üzerinde talim yaptıktan sonra nihayet taylar üzerinde binicilik yeteneklerini geliştirmeye devam edecekti.
At binmenin üstünlüğünü keşfettiklerinden beri Türkler, onları evcilleştirip eğitiyor ve başta cenklerde olmak üzere bir çok alanda onları kullanıyordu. Atalarından öğrendikleri yöntemleri sonraki nesiller de bire bin katarak geliştirmiş hatta diğer milletlere at kullanımının getirileri konusunda örnek olmuşlardı. Fakat yeryüzünde at ile bu kadar bütünleşmiş başka bir millet de yoktu. Bir Türk, at üzerinde iken yerde yürür gibi rahatça hareket edebilirdi. Onun üzerinde uyur, onun üzerinde kılıç sallar, onun üzerinde ok atardı. Sırf atlara düşkünlükleri yüzünden, Türklerle ilk kez karşılaşmış olan Antik Yunanlılar bile şaşırmış, onların at ile bir bütün olduğunu zannedip; savaşçılıkları ve gururları ile ünlü sentor efsanesini türetmişlerdi. Türkler, uzun zaman sonra tekrar Anadolu'ya döndüklerinde ise ilkinden çok daha farklı bir coğrafya ile karşılaşmışlardı...
