17. Bölüm 'Adalet'

522 61 8
                                    

Selamünaleyküm,

Öncelikle bugün beni mutlu eden bir haber paylaşmak isterim. Romanım tarihi kurgu alanında 21. sıraya yükselmiş, Allah'ıma hamdolsun. 40'ın üzerine bir türlü çıkamamıştım. En son da 80'lerde bir yerde bıraktıydım. Wattpad, isteyen herkesin kendini geliştirmesi, denemesi ve gerçekten yazma becerisi bulunan yazar adaylarının kendilerini gösterebilmesi açısından güzel bir platform. 

Lakin her beşeri düzende olduğu gibi burada da eksikler mevcut tabii. İnsanlara hangi tür hikayeleri sevmeleri ve okumaları gerektiğini söyleyemeyeceğimiz gibi ne tür konularda nasıl yazacaklarını söyleme haddimiz yok. Fakat siz de gayet iyi biliyorsunuz ki kalite açısından yerlerde gezen sayısız hikaye, bir çok iyi hikayenin önüne bir şekilde geçmeyi başarıyor. Dediğim gibi burası kişilerin kendilerini denemesi ve geliştirmesi açısından güzel bir eskiz çalışma platformu. O açıdan yaklaşırsak pek de eleştirmemek gereken bir nokta aslında. Zira burası 'ustalaşmış' ve 'en üst seviyede hikayelerin' olduğunu iddia eden ve bunu vaat eden bir yer değil. Yine de wattpad ekibinin kaliteli hikayelerin daha fazla öne çıkması açısında daha fazla çalışma yapması gerektiğini düşünüyorum. Son zamanlarda bir iki yenilik geldi; yükselenler ve yeni hikayeler başlığında iyileştirmeler mevcut. Yine de yeterli mi? Daha neler yapılabilir? Bunları zaman gösterecek. Sizin de fikirleriniz varsa belki bir şekilde wattpad ekibine ulaştırma imkanımız olur.

Ve yeni bölümüz de yayında! İnşallah beğenirsiniz. :)

DİPÇE: Medya'da yer alan ezgimiz eşliğinde okumayı unutmayın. ;)

_______

Ertuğrul Bey, yanında Akça Koca ve Samsa Alp ile birlikte hışımla İpek Pazarına girdi.

Pazar, Bizans'ın Bithynia bölgesi ile sınır komşusu olan bir bölgeydi. Ayrıca Domaniç ve Söğüt'ün tam ortasında kalıyordu. İki tarafı dağlarla çevrili, sakin bir yerdi. Yöre halkı arasında Bağdat Yolu veya İpek Yolu olarak anıldığından buradaki pazara da İpek Pazarı denmiş, hem Türkmen hem de Bizans tüccarların uğrak yeri olmuştu. Selçuklu ve Bizans arasındaki barış anlaşması ve Bizans'ın Selçuklulara vergi vermeye başlamasının yarattığı huzur ortamı pazarı daha da canlandırmıştı. Öyle ki yöre diyarlardan gelen tüccarlar bile vardı.

Pazarda işleyişin adaletli olması açısından da pazarın başında, İnegöl tekfurunun ve Sultanöyüğü Ucbeyi'nin atadığı iki kişi vardı. Böylece her biri kendine bağlı esnaflardan sorumluydu. Gerektiğinde onları uyarma ve cezalandırma inisiyatifini ellerinde bulunduruyorlardı. Bu yüzden genelde olan bitenden beylerini haberdar etmezlerdi. Fakat yaşanan bir durum Ertuğrul Bey'in kulağına kadar çalınınca iş daha bir ciddiye binmişti.

Ertuğrul Bey, duyduğu haberlerden pek bir hoşnutsuz olmuş, öfkesi tepesine çıkmıştı. İçten içe ise halkı adına utanç hissediyordu. Pazarın han kısmına girdiğinde Muhammed Bey ve Tüccar İsaakios, onu ayakta karşıladı. "Hoş geldiniz." dedi, ikisi de aynı anda.

"Pek hoş bulmadım!" dedi, Ertuğrul sert bir şekilde.

Gözleri üç Bizanslı adama ve bir köşeye oturtulmuş, boynu bükük bir Türkmen'e odaklandı. Pazarda tüccar olan Özmen, Sultanöyüğü bölgesine yerleşmiş olan 30 bin çadırlı bir obaya mensuptu. Oba halkı Çepni Türkmenlerindendi. Bu oymak, ağırlıkta Karadenizi mesken eylemişse de küçük obalar halinde başka yörelerde de yaşıyordu.

Muhammed Bey keyifsizce Özmen'e döndü. "O zaman doğrudan konuya girelim, beyim." Ertuğrul başıyla onaylayınca Muhammed Bey, konuşmaya devam etti. "Bu üç kişi, tüccar Özmen'in kendilerini dolandırdığını iddia etmektedir."

Gökbörü ve Ertuğrul GaziHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin