1 ~ Karanlık Yakamoz

1.2K 24 5
                                    


İyi okumalar...

________

Neden insanlar hep en çok korktukları şeyi isterlerdi? Mesela ölüm. Hem başıma gelmesinden en çok korktuğum hem de en çok istediğim şeydir.

Peki, asıl zor olan nedir? En sevdiğinin ölümünü görmek mi, yoksa kendi hayatının yavaş yavaş ellerinden kayıp denizin dibini boyladığını görmene rağmen hiçbir şey yapmamak mı?

Ben, 18'inde yetim kalmış, görünüşüme bakılırsa kocaman bir kadın, kalbimde ise küçücük bir kız çocuğuyum.

Sevgiye aç, sadece 21'inde küçük bir kızım ben.

Mavi mi yeşil mi belli olmayan 'deniz' gözlerindeki yakamoz daha 18'inde söndürülmüş bir kızım ben.

Yakamozunu geri isteyen bir denizim ben.

İnsanın savaşamayacağı tek hastalığın özlem olduğunu anlatmaya çalışırken kendini paralayan ama kimseye kendini dinlettiremeyen 'o kız'ım ben.

Şimdi ise 1 hafta içinde evleneceğini 1 saat önce öğrenmiş o çaresiz kızım ben.

Biricik üvey babam, rahmetli babamın binbir uğraşla var ettiği şirketi kendi zevkleri uğruna harcayınca geriye tek seçenek olarak beni satmak kalmıştı. Aslında tek seçenek bu değildi ama o şerefsiz benden birkaç aylığına kurtulmak için kendine bu yolu mübah görmüştü.

Saatin gece yarısını geçmesini umursamayarak benim mekanım olarak adlandırdığım uçurumun kenarına doğru yol almaya başladım. Hiçbir şey, hiç kimse umrumda değildi. Tek umursadığım babamın emanetine sahip çıkmak zorunda olmamdı. Evlenecektim, babamın yüzünü kara çıkarmamak için, uğraşlarının, hayallerinin boş şeyler olmadığını herkese göstermek için evlenecektim.

Birkaç aylığına hiç tanımadığım birine tahammül edecektim. Etmek zorundaydım. Hem o orospu çocuğu Haldun'la yıllarca yaşayan ben müstakbel kocamla mı birkaç ay yaşayamayacaktım? Dayanacaktım. Her ne olursa olsun dayanacaktım.

Kısa bir yolculuğun ardından uçurumun kenarına vardığımda derin bir nefes alıp arabadan indim. Bu gece gökyüzünde dolunay vardı. Deniz sakindi. Rüzgar lodosdan esiyordu. Kısacası benim hayatım haricinde her şey yolunda ilerliyordu. Ağır adımlarla uçurumun kıyısına ilerledim ve gözüme kestirdiğim ilk yere oturdum.

Olur da efkarlanırsam diyip her zaman yanımda taşıdığım sigara paketinden bir dal aldım ve zippomla yaktım. Duman ciğerlerimi doldururken, kendimi yavaş yavaş öldürüyor olmanın tarifsiz mutluluğunu yaşıyordum. Ağır ağır içmeye devam ederken aklımdan geçenlerin bir sınırı yoktu.

Hatta daha önce yapmayı denediğim gibi kendini oradan atmayı denedim ama yapamadım. Çünkü korkağın tekiydim. Asla canıma kıyamazdım. Aptal düşüncelerimden telefonuma gelen bildirimle sıyrıldım.

Onur Meter (01.13) Sana ihtiyacım var, Neşe.

Bu piç beni yakın arkadaşımla aldatmasına rağmen hâlâ bana mesaj atma cesaretini kendinde buluyor olması nasıl birinden kurtulduğumu bana gösteriyordu. Sertçe yutkundum ve artık benden umudu kesmesi için aklıma gelen ilk şeyi yazdım.

YAKAMOZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin