Bölüm Şarkısı: Little Mix - DNA
Zayn'in görüşünden;
''Pekala tamamdır!'' dedi Douglas.
''Hallettin değil mi?'' dedim yeni ders programıma göz atarken.
O kadar ders meraklısı değildim ama ara sıra okul dolabıma baktığımda bile hatırladığım kadarıyla eskisi ile yenisi arasında pek fark yoktu.
''Dostum, kızın ders programı ile senin programın uyuşmuyor bile! Sadece Kimya dersini birlikte alabileceksiniz.''
Kimya mı? Şaka mı yapıyordu? Siktiğimin dersinden bir bok anlamıyordum ki?--
''Hey, Drama dersliğinde kavga var!'' diye sesi kısılmaksızın bağırdı biri. Ceketinden tuttuğum gibi kendime döndürdüm. Kimya dersini sonra halledebilirdim değil mi?
''Kim?''
İrisleri büyüdü önce.
''Kız kardeşin ve Lisa Whit-''
Onu duvara ittirdim ve hızlı adımlarla uzun koridoru geçmeye çalıştım.Andrea, Scott ve Douglas hemen yanımda belirdi.
Sağ yanımda yürüyen Scott'a doğru sinirle kükredim. ''Bu kez Lisa'yı geberteceğim!''
Drama sınıfının kapısı meraklı izleyiciler tarafından çevrelenmişti. Kibarlığın amına koyarak kalabalığı geçtim. Tam ortada Lisa, yanında Paris, Emily ve Amy vardı. Lanet sarışın aptallar grubu.
''Ağabeyine güveniyorsun seni aptal! Ama göreceksin, bana karşı gelmek neymiş, göreceksin.Sende göreceksin, piç kurusu ağabeyinde!''
Orada durduğumu hissettirecek herhangi bir girişimde bulunmadım. Aksine Lisa'nın hava atmasını izledim. Birkaç kahkaha sesi duyuldu. Sesler, Waliyha'nın tam arkasında duran...Destiny'den geliyordu.
''Kötü kızlık taslamanı böldüğüm için özür dilerim...Ama tutamadım kusura bakma.'' dedi ve tekrar kıkırdadı.
''Sana ne oluyor?'' dedi Lisa. Ah,yine başlıyoruz.
Sanırım Destiny de bunu bekliyordu. Yerinden kalktı ve Waliyha'nın önünde durdu.
''Sana.'' dedi küçümseyici bir bakış atarken.
Ah-ha! Bizimkisi iş başında.
Ne diyeceğini, ne yapacağını merak ediyordum açıkçası.
''Nedenmiş?'' dedi Lisa.
''Komiksin...Komiksiniz çünkü.'' dedi Paris'e ve diğer sarışınlara göz atarak. Lisa bekledi.
''Sahi, kendini ne sanıyorsun Lisa, soyadın-her-neyse?''
Meraklı izleyiciler ve beni grubumdakiler dahil çevreden garip bir uğultu yükseldi. Lisa sahte bir kahkaha koy verdi. Ama önemli olan, izleyicilerin Lisa'ya değil de Destiny'e katılır gibi olduğuydu.
Lisa geçte olsa bunu fark etti ve ifadesi anında değişti. Popülerliğine laf ettiremezdi. Konuyu değiştirmeye çalışarak, ''Sen bana bu kaltağı mı koruyorsun aptal-''
Kız kardeşime kaltak demesi sadece beni sinirlendirmemişti. Artık bu saçmalığa durdurmak istiyordum. Scott başıyla Destiny'i işaret etti ve bu tekrardan yerimde durmamı sağladı. İzleyeme devam ettim.
''Düzgün konuş Lisa Whitaker!'' diye ikaz etti Destiny. Lisa'nın dibine kadar yürüdü.
Lisa ise şuanda kendinden beklenilmeyecek bir tavır sergiliyor ve sikik çenesini kapalı tutuyordu.
''Karşında bu lafları kaldıracak herhangi biri yok. Bundan sonra drama sınıfına adım dahi atmanı istemiyorum...Şimdi,'' kapıyı gösterir gibi eliyle işaret etti. Aslında kapıyı çevreleyen izleyicileri gösteriyordu ya, neyse. ''Sen ve arkadaşların derhal dışarıya!''
Lisa gülmeye başlayınca ortamın iyice ciddileştiğini anlamıştım.
''Burası babamın ortağının okulu, seni fahişe. Kimi kovduğunu sanıyorsun?''
Gülmesine devam ederken kızlarda ona katıldı. Destiny'nin duruşu değişti fakat istifini bozmadı.
''Korktuğumu mu sanıyorsun? Gerçekten mi? Senden ya da,'' bize doğru baktı. Gözleriyle alaycı bir şekilde beni süzdü. ''Okulun diğer kendini bir bok sanan aptallarından? Çok komiksiniz, daha önce söylemiş miydim?''
Etrafta birkaç kıkırdama sesi ile karışık uğultu oldu. Alnımın kırıştığından emindim. Bu kız ne yapmaya çalışıyordu?
''Okul senin olsun, gecelerinin daha renkli geçmesi için kullanmaya devam edebilirsin." dedi ve çantasını almak için geri döndü. Waliyha aceleyle ona birkaç şey söyledi. Bir-iki kez kafa salladı. Sonra omzuna dokunup kalabalığa döndü.
''Sizde artık uyanın! Bu bok parçalarına boyun eğmek zorunda değilsiniz!'' dedi ve kapıya doğru oluşan kalabalık grubun arasına dalıp gözden kayboldu.
Andrea kaşlarını çattı. Bu bir başkaldırıştı. Barizdi.
Lisa ve arkadaşları şok olmuş biçimde yerlerinde kalırken, oraya doğru yürüdüm.
''O kızı mahvedeceğim!'' diye kükredi Lisa. Waliyha'nın üzerine doğru yürürken onu kolundan yakalayıp geri çektim.
''Seni. Bir. Daha. Uyarmayacağım. Lisa. Whitaker.''
Beni görünce gözleri büyüdü. Kolunu morartmak istercesine sıkarken ufak bir çığlık attı. Önce, benden uzaklaşmak için eliyle ittirmeye çalıştı. Waliyha beni durdurmak istercesine omzumu tutuyordu. İçimde kalan en ufak insaf etme duygum beni ele geçirdi ve kolunu bıraktım.
''Bir daha Waliyha'ya dokunacak olursan seni bu okulun ortasında sikerim, Lisa.''
Sesimin kararlılığı onu diken diken etmeye yetmişti bile.
Waliyha'ya dönerken, Andrea Lisa'ya doğru mırıldandı. ''O kızın laflarının altında kalmak istemezdim.''
Klasik Andrea Calvani kışkırtması. Lisa ile dalga geçiyordu.
''İyi misin?'' dedim. Waliyha omuz silkti. Onu sarmaladım ve kapıya doğru hareket ettik.
Onu eve götürecektim.
***
''Onunla bir daha polemiğe girmeni istemiyorum, Waliyha. Yoluna çıkarsa, yolunu değiştir. Bir şey söylerse, cevap vermeyeceksin-''
''Ne yani?!'' dedi gözlerini kocaman açarak. ''Lisa'nın beni ezmesine izin mi vereceğim? İstediğin bu mu?''
Arabadan indi ve eve doğru yürümeye başladı. Bende indim ve arkasından yürüdüm.
''Bak Waliyha, o kız tehlikeli ve sürtüğün teki, tamam mı? Sana zarar verebilir!'' dedim. Lisa'yı tanımıyordu ama ben gayet iyi tanıyordum. İki yıl boyunca peşimde kedi gibi dolanmıştı ve ne yapabileceklerini az çok tahmin edebiliyordum. O kız, tam bir şeytandı. İstediğini elde etmeyi seven bunu alışkanlık haline getiren dişi bir şeytan.
Kolundan tutup kendime döndürdüm. Konuşmayınca devam ettim. ''Tabii ki, ben varım. Ben varken öyle bir şeye cesaret edemez ama ben yokken? Herhangi bir boşluğumda sana zarar verebilir.''
Hiçbir şey demedi, arkasını döndü ve yürümeye devam etti. Tepkisizliğine karşı gözlerimi devirdim ve onu takip ettim.
Ta ki giriş kapısının merdivenlerinde, dizlerini karnına kadar çekmiş, oturan bir Destiny Carter ile karşılaşıncaya kadar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Follower // z.m
FanfictionZayn Malik, Tong Lisesi'nin popüler iki erkek grubunun birinin lideri. Tom Boower ise onun en yakın arkadaşlarından biri olup, günün birinde ondan bir şey ister. Hoşlandığı kızı 'takip' etmesini! · Klasik bir 'kötü çocuk' hikayesi değildir.