Follower // z.m

7. Bölüm: "Oyunun Baş-Kahramanı."

Zayn'in görüşünden;

Sabahın ilk saatlerinde uyandım ve güneşin rahatsız edici ışıkları odaya vurduğunda, çoktan banyo yapmış, kıyafetlerimi giymiş ve evden çıkmak için hazırlanmıştım.

Telefonumu masanın üzerinden alırken yatakta doğrulmuş beni izleyen kızı fark ettim.

''Burada işin bitti. Şimdi çıkıyorum. Sende işin bitince evden defolur gidersin.''

Arkamı dönerken esmer kız konuştu. ''Bir şey unutmadın mı?''

Tekrar ona dönerken, elimi cebime attım. Doğru! Fahişenin bir gecelik bedelini unutmuştum. Cebimde ne kadar para varsa masanın üzerine bıraktım. Sayabildiğim kadarıyla yedi tane yüzerlik gıcır gıcır banknot vardı. Bir kaç tane de ellilik.

Kızda fark etmişti. ''Bu-bunlar fazla.''

Hah? Gülmemek için kendimi tutmaya çalışsam da başaramadım.

''Zayn Malik ile yatmanın bedeli, bebeğim.'' Dedim ve dudaklarına uzanıp, öptüm.

Geri çekildiğimde kızı aptal aptal sırıtırken buldum. Bu kadardı. Bir kızı etkilemek bu kadar kolaydı. Ama ben etkilenmiyordum. Sorunda buradaydı zaten. Beni etkileyebilecek bir kız olsaydı, bu sikik hayata devam etmezdim. Kesinlikle farklı olurdu.

Aradığım şey bu kızda da yoktu.

Gerçeğin acısıyla tekrar yüzleşince kızdan uzaklaştım ve tek hamlede arkama dönüp odadan çıktım. Tamam, güzel bir gün ve mutsuzluğumu gidermem gerekti.

Keyifle merdivenlerden inerken dudaklarımı ıslatıp bir ıslık melodisi tutturdum. Telefon kilidini açıp rehbere girdim. Andrea, Scott ve Douglas'ı seçip, toplu mesaj yazdım.

''Yarım saat sonra, mekanda olun. -Zayn''

Gönderdikten sonra Scott'a ayrı bir mesaj gönderdim.

''Bu arada yeni görev işini halletmeden gelme. -Zayn''

Evden çıkıp Porshe'a bindiğimde mesaj sesini duydum.

''Dün gece hallettim bile. Becerikliliğimi seviyorum. -Scott''

Gaza yüklenirken bir elim direksiyonu kavramakla, diğer elim mesaj yazmakla meşguldü.

''Güzel. Kız becerirken aynı anda işi halletmen...Tam profesyonel işi. -Zayn''

Biraz sonra cevap geldi. ''Biliyorum, bebeğim. –Scott''

Güldüm. Scott'ı seviyordum. Pisliğin tekiydi ama gerçek dosttu. Tekrar gaza yüklenirken motorun kükreyişini, Rihanna'nın güzel sesi bastırdı. Sesi biraz daha açıp mekana doğru yol aldım.

***

''Tom her ne kadar bu işi benim omuzlarıma yüklese de, tek başıma yapamayacağımı bildiğimden, bu 'takipçi' olayına sizi de dahil ediyorum, beyler. '' dedim.

İtiraz seslerini duymakta gecikmedim.

''Kesin,'' dedim biraz sonra. '' Keyfimizden değil, burada söz konusu; Tom. Bir sene önce o da burada oturuyor, yürüyebiliyordu. Kendinizi onun yerine koyun. Ve bundan emin olun, Tom kesinlikle herhangi biriniz için bu olaya girişirdi.''

Duygusal konuşmalardan nefret ederdim. Yapanlardan ve dinleyenlerden de.

Fakat şuan başka konuşma yapmak doğru olmazdı.

''Ben her zaman varım.'' İlk konuşan Scott oldu.

''Ben de.'' Douglas gülümsedi.

''Ben de varım.'' Andrea'nın bakışları diğer ikisiyle git-gelleşirken konuşmaya başladım.

''Hepinize bir görev düşüyor. Ne, ne ile alakaysa alaka, soru sormak yok. Görevlere itiraz etmeyin.''

Üçü de olumlu şekilde kafa salladı. Devam ettim.

''Douglas; William McGrow'un eski-yeni arkadaşlarından birini bul. Ama William'ın ne bok yediğinden haberi olan biri ve bu kişi kesinlikle o dört itinden biri olmasın.'' Dedim.

''Tamam.'' Dedi tereddütle. Andrea'ya döndüm.

''Destiny Carter'ın en yakın arkadaşlarını araştır. Mümkünse en yakın arkadaşlarıyla muhabbet kur, ne bileyim flört falan et. Kısacası yakın bir bağ kur, öyle bir bağ olsun ki, bize en iyi bilgileri verebilsinler. Bir de Destiny'i en yakın arkadaşlarından dinleyelim.'' Hafifçe gülümsedim.

''Bana uyar.'' dedi Andrea, mırıldanarak. Gülümsememi genişlettim ve bu sefer zafer edasıyla gülümsedim.

''Scott,'' diye başladım. Tekrar anlatmak istemiyordum.

''Biliyorum.'' Dedi. Ayrıntısına kadar konuşmuştuk zaten.

Oturduğum yerden kalktım.

''Şimdilik bu kadar...Hepinize iyi şanslar, beyler.''

Mekandan çıkmak üzereyken, Andrea yanıma ilişti.

''Peki sen? Bu süreçte sen ne yapacaksın, Zayn?''

Tebessüm ederek ona döndüm.

''Ben mi?'' Gülümsemem tekrar genişledi. ''Ben bu oyunun baş kahramanıyım, dostum.''