25. Bölüm: ''Davet.''

5.8K 191 22
                                    


Zayn'in görüşünden,

Her şey bu kadar sikik olmak zorunda mıydı cidden? Ne zaman rahat bir nefes alabilecektim? Huzur dolu bir uykuyu ne zaman çekebilecektim? Çok ihtiyacım vardı. Eski yaşantıma fazlasıyla ihtiyaç duyuyordum.

Günler öncesinde Scott'ın bana yaptığı dostluk şeysini şimdi ben Andrea'ya yaparken düşüncelerime ara verdim ve Hell'de ki odaları gezmeye devam ettim. Kim bilir eline geçen ilk kızı hangi kuytu köşede düzüyordu? Bir saat öncesinde St.Cloud'da ki evdeydim ama düşündüğünüz gibi eve kız atmamıştım. Sadece...Yeni bir grafitti üzerine yoğunlaşmıştım. Son günlerde aklımı talan şeyi resme dökmem gerekti. Bir diğer ihtiyacım olan şey de buydu. Zihnimi ancak bu şekilde berrak tutabiliyordum.

Başka bir odanın kapısını açıp içeriye göz attığımda Andrea'ya hiç benzemeyen bir erkekle kızın yiyiştiğini gördüm. Kapıyı açtığımı bile fark etmediler. Onlar işine devam ederken kapıyı kapattım.

Uğraştığım şeylere bak. Ah,tanrım. Andrea'yı bulduğumda bir de ben sikeceğim.

Telefonum çalmaya başladığında bir odaya daha baktım. Yoktu. Kapıyı geri kapatırken arayana baktım. Scott.

''Bulabildin mi?'' dedi açar-açmaz.

''Hayır. En son görüldüğü yer Hell'miş. Arkada ki odaları kontrol ediyorum ama hiçbir yerde yok siktiğimin pezevengi.''

''Sinirlenme. O kızla tartışmışlar galiba.'' Deyince daha çok sinirlendim.

''Tartıştılar diye kendisini kaybetme hakkını ona kim verdi!''

''Bağırma bana!''

''Kapatıyorum, Scott.'' Dedikten sonra kapattım ve telefonu cebime ittim.

Son iki oda kalmıştı. Burada da yoksa başka nereye bakabilirdim bilmiyordum doğrusu. İlk odanın kapısını araladığımda bir kızın inleme sesi duyuldu. Kapıyı tamamen açtığımda karşımda Andrea ve iki kızı bulunca, görüntü karşısında yutkundum. Bak sen bizim Andy'e. Bir kız yetmiyor demek ha?

''Odadan çıkmak için bir dakikanız var kızlar.'' Diye aniden bağırdığımda kızlar irkildi. Andrea kafasını bana çevirdiğinde öyle bir baktım ki, kendi eliyle kızları itmek zorunda kaldı. ''Gidin.''

İki kız hızla üzerlerini giydikten sonra odadan çıktı. Nedense bu sahne bana çok tanıdık geliyordu. Scott beni bulduğunda bende böyle miydim? Tıpkı Andrea gibi ezik ve çökmüş? Tam bir rezalet.

''Ne var?'' dedi sinirle. Sinirinin bana olduğunu fark etmem geç olmadı. Peki neden bana sinirliydi?

''Ne yapıyorsun lan?'' dedim ayağımın altında ki tişörtü ona fırlatırken. ''Ortadan aniden kayboluyorsun. Haber vermeden. Amacın ne?''

Tişörtü havada yakalayıp çevik bir hareketle üzerine geçirdi. Etrafa dağılan giysilerin arasında kendi pantolonunu bulup giydi. ''Bunu sorman sana olan sinirimi azaltmıyor, Zayn. Tamam, buldun beni. Hadi gidelim.''

Kolundan tutup gitmesini engelleyince, aynı siniri gözlerinde de gördüm. Bu çocuk ne zamandan beridir bana sinirleniyordu? Ve neden?

''Ne oluyor sana? Neden sinirlisin?''

Kolunu elimden kurtardıktan sonra, ''Boş versene.'' Dedi ve sinirle güldü. Kendinde olsa yumruğumu suratına geçirmekten sakınmazdım ama kendinde değildi. Öfkemi derimde karıncalanma şeklinde hissedebiliyordum.

''Söyle!'' diye kükredim suratına doğru. Yeniden bana öyle baktı. Sinirle.

''Duymak hissediyor musun sahiden?'' aynı şekilde o da bağırınca bakışlarımla onu onayladım. Önce sebebini öğrenecektim sonra suratına bir tane geçirecektim. Belki aptal halinden kurtulurdu.

Follower // z.mHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin