Destiny'nin görüşünden,
Aynada ki görüntüme tekrar baktım. Sürtüklerden pek bir farkım yoktu ve bu kendimden iğrenmem için yeterli bir sebepti.
Elbisenin etiketi yanımdan aşağıya doğru sallandığında etiketi kavrayıp üzerinde yazan fiyata baktım. Vay canına. Kulüpte üç şov yapsam ancak toparlayabilirdim bu parayı. Ki kulüpteki en dudak uçuklatıcı para benim şovuma aitti. Sahi kaç ay olmuştu özel müşterilerime striptiz yapmayalı? Zaten iki tane vardı. Biri Troy ergeni, diğeri ise bir iş adamıydı.
Troy'u o küçük atışmadan sonra ardına bakmadan kaçtığını düşünürsek, bu, kısa bir süreliğine ondan kurtulduğum anlamına geliyordu. İş adamı olansa...sanırım yoğun bir iş sürecindeydi. Hah. Çokta umurumdalardı ya.
Kabin perdesini azıcık araladıktan sonra sadece kafamı çıkardım ve beni bekleyen Scott ve Zayn ikilisine döndüm. ''Gerçekten bunu yapmak zorunda mıyım?''
Zayn oturduğu döşemeden hafifçe doğruldu. ''Sabaha kadar seni bekleyecek değilim, Carter. Bradford'a beş saatte geldiğimizin farkındasındır umarım. Sekiz saatlik yolu beş saatte geldiysek, senin elbise denemen için değil. Şimdi o kabinden çık yoksa...''
Yoksa ne? Demek istedim. Ne yapacaktı? Ah, hayır çok yanlış oldu. Ne yapamayacaktı ki? İsterse kabini başıma yıkabilirdi. Sinirli bir adet Malik'ten bahsediyoruz. Bu şirin dükkânı yerle bir bile edebilirdi.
''Tamam, başka elbise denemek istiyorum ben. Üzerimde ki fazla...'' Doğru kelimeyi bulamadım. Fazla...dar? Kıvrımlarımı belli ediyor? Çok fazla dekolteli ve seksi?
''Bırakta biz karar verelim Des, sonuçta adamı etkilemen gerek ve buraya boşuna gelmedik değil mi?'' dedi Scott. Eğlendiği her halinden belliydi. Adi piç.
''Adamı neden etkilemem gerekiyor söyler misiniz?'' diye çıkıştım. İkisi bir olmuş beni deli etmekte karar kılmıştı sanki. ''Alt tarafı küçük bir makineyi, lanet tozların bulunduğu çantaya yerleştireceğim o kadar. Böyle sürtük gibi giyinmem şart mı?''
Zayn sıkıldığını belli eden bir sesle boğazını temizlediğinde ona baktım. Sabrı tükenmiş gibiydi. Kaç dakikadır burada elbise deniyordum? On beş? Yirmi? Yarım saat? ''Eğer alt tarafı küçük bir makineyi, lanet tozların bulunduğu çantaya basit bir şekilde yerleştirebileceksen, eskimiş kotunla mükemmel kombinlediğin salaş tişört ve hırka ikilisiyle gidebilirsin, Carter. Ciddiyim, bunu başarabileceğine inanıyor musun?'' Yüzüme yerleşen ifadeyi görünce dalga geçercesine kafasını salladı. ''Ben de öyle düşünmüştüm. Şimdi siktiğimin kabininden çık.''
Perdeyi tutmayı bıraktım ve teslim olur gibi ellerimi havaya kaldırdım. Önce elbise yüzünden açıkta kalan bacaklarımı sonra tüm vücudumu onlara gösterdim. Pekâlâ, kötü yorumlara hazır ol, Des.
Zayn işaret parmağını havaya kaldırdıktan sonra döndürdü. Etrafımda dönmemi istiyordu. Bu herif kendini ne sanıyordu? Üzerine atlamamak için kendimi zor tuttum. Derin bir nefes alıp ima ettiği şeyi yaptım ve etrafımda döndüm.
''Fena sayılmaz.'' Dedi. ''Ufak bir giderin var.''
Tam ağzımı açıp ona Pakistan'da olanları, dudaklarıma olan kulaklara zarar iltifatını, hatırlatacaktım ki Scott araya girdi. ''Bence adamın çenesini yerden zor kaldırırız.'' Bembeyaz dişlerini göstere göstere sırıttığında, bende ona eşlik ettim. Bazen piçliği tutuyor ama seviyordum bu çocuğu.
''Sonunda olumlu düşünen birileri,'' diye hayıflandım. Zayn'e tekrar döndüğümde Scott'a ters bakışlar attığını gördüm. ''Seçtiğin diğer elbiseleri deneyeyim mi yoksa bunu alıyor muyuz?''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Follower // z.m
FanfictionZayn Malik, Tong Lisesi'nin popüler iki erkek grubunun birinin lideri. Tom Boower ise onun en yakın arkadaşlarından biri olup, günün birinde ondan bir şey ister. Hoşlandığı kızı 'takip' etmesini! · Klasik bir 'kötü çocuk' hikayesi değildir.