8. Bölüm: "Bir taşta iki kuş!"

7.6K 306 22
                                    

Zayn'in görüşünden;

Okula geldiğimizde herkes dağılmıştı ve dersliklerine gitmişti. Okul dolabıma ilerlerken kızlar tuvaletinden çıkan kızlarla karşı karşıya geldim. Yanlarından geçip giderken en soldakinin bana göz kırptığını gördüm.

Dolabımın kapağını açtığımda her zamanki gibi gözüme ilk Megan Fox'un bikinili fotoğrafı takıldı. Sonra çeşitli R&B sanatçılarının falan. Kapağın en üstünde 'I WANT YOU' yazısı vardı ve hala onu kimin yazdığını bilmiyordum. Silmeye çalışmadım bile. Okulda sayısız kız tarafından arzulandığını bilmek güzel hissettiriyordu.

Ders programımı elime aldığımda gözlerim şuan ki saat aralığına kaydı ve hangi derse gireceğimi kontrol ettim. Ta ta ta taaa! Kimya!

Hayatımda gördüğüm, matematik ve trigonometriden sonra en sikik dersti. Nefret ediyordum.

''Bay Malik? Koridorda ne dolanıyorsunuz? Dersiniz başlamadı mı?''

Dolap kapağını kapatınca sinir bozucu müdür yardımcısıyla karşılaştım. ''Şimdi gidiyorum...'' dedim.

Uslu ol, Malik. Uslu ol. Son senen ve son lise dönemin. Sonrası özgürlük!

''Bundan sonra geç kalmamalısınız, bayım.'' Gülümsemek için kendimin delicesine zorladım.

''Haklısınız.'' Dedim.

''Dersleriniz aksamasın.'' Diye söylendi, arkasını dönüp bomboş okul koridorunda ilerlerken.

Benliğime döndüm. Dolabımı kilitlerken istemsizce tısladım. ''Dersini sikeyim,'' sinirle dolaba geçirdim. ''Okulunu da.''

Kimya dersliği hemen yan koridorun başındaydı. Kapıyı bir kez tıklayıp cevap beklemeden dersliğe girdim. Bay Ferguson'ı tahtaya garip garip formüller yazarken buldum. Geldiğimi fark etmiş olacak ki birazdan o ve sınıftakiler bir anlığına durup bana döndü.

''Ne istiyorsun?'' dedi bay Ferguson. Zihniyete bakar mısınız? Öğretmenler bile kötü çocukların Kimya dersine ilgi göstermeyeceğini sanıyor. Ee..haksızda sayılmazlar hani. Şu takipçi olayı olmasa bu dersliğin yakınından bile geçmezdim ki ben. Neyse. Elimdeki ders programını ona uzattım.

Şimdi uzun uzun ona, sırf Destiny için kendimi Kimya II sınıfına aldırdım, diyemeyecektim.

Kaşları çatık bir şekilde, ders programıma uzun bir süre baktı ve sonra -nihayet-  bana döndü.

Gözlerini kısmış beni izliyordu. Aklındaki soruları duyar gibiydim. Bu çocuğun bu sınıfta ne işi var? Neden Kimya II sınıfı? Gözleri eski halini alırken sorgulamasını bitirmiş gibiydi.

''Geç otur, bakalım.'' Dedi en arka sıralardan birini işaret ederek. Gösterilen sıraya otururken kimse bana bakmadı bile. Anlaşılan boktan formüllerle hipnoz edilen bir grup manyağın ortasında kalakalmıştım. Tanrı aşkına! Sınıfa yeni gelen öğrenci vardı burada! Seksi, karizmatik ve kötü çocuk olan biri! Kimsenin mi ilgisi çekmiyordu yani? Herkes tahtaya bakıyordu! Her-   Ah-ha! Biri hariç.

Ön sıranın bir arkasında olan ve omzunun üzerinden ölümcül bakışlar atan güzellik bana bakmıştı. Şirin bir ifade takınarak Destiny'e el salladım.

Benimle dalga mı geçiyorsun?' der gibi baktı.

''Yeni arkadaşınız ile sonra kaynaşırsınız. Şimdi konumuza dönelim...Evet, kimler kovalent bağları biliyor bakalım?''

Bay Ferguson gülümsedi ve bir istekle cevapları bekledi. Sınıf mevcudunun neredeyse hepsinden cevap geldi. Ee, inek sınıfı diye boşuna demiyorlar?

Follower // z.mHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin