Destiny'nin görüşünden;
''Lanet olsun!'' diye tısladım. Hadi ama! Böyle olmamalıydı!
Boğazımda çıkan hırıltıları göz ardı ederek bir kez daha öğürdüm. Iyy.
Ağzımdan çıkan iğrenç ötesi sıvıları görmemek için gözlerimi sımsıkı kapattım ve tekrar öğürdüm. Midemde tarif edilemez bir ağrı vardı.
Saçlarımın önüme düşmesini engellemek için kafamda sabit tuttuğu ellerini sıktı. Zayn hala burada mıydı? Lanet!
''Gitsene başımdan artık!'' diye söylendim, öğürmelerimin arasında. Tanrım, bu fazlasıyla kötü hissettiriyordu! Tamam açıklıyorum, iddiayı Zayn kazandı. Nasıl oldu bu? diye sormayın çünkü bende fazlasıyla şaşkınım. Ve sonuç, daha önce hiç içmediğim bir içki yüzünden, klozete eğilmiş delicesine kusuyorum!
''Hiçbir yere gitmiyorum, aptal.'' Diye cevapladı, benim aksime sesi son derece sakin çıkmıştı.
Tam ona cevap verecektim ki, boğazım iğrenç bir sıvıyla doldu ve tekrar öğürdüm. Ah, tanrım?!
Midemin tekrar kasılmasını ve boğazımın iğrenç sıvıyla dolmasını bekledim.
Ama olmadı.
Sımsıkı yumduğum gözlerimi araladım. ''Sanırım bitti, ha?'' dedi Zayn.
Bitse, iyi olurdu. Daha fazla kusmak ve canımın yanmasını istemiyordum. Yine de ona çok sinirli olduğumdan, onu ''Midemde bir şey kalmadı çünkü!'' diyerek tersledim ve ayağa kalktım.
Lavaboya tutundum ve bir süre öyle bekledim. Kafamı kaldırıp karşımda duran, pahalı bir yapı olduğunu bas bas bağıran aynadan kendi yansımama baktım. Berbat haldeydim. Özet olarak buydu. Kızarmış gözlerimden, biraz önce kustuğum için yayvan duran dudaklarımdan bahsedip kendimi daha fazla kötülemeye gerek yoktu.
Musluğu açtım ve ellerimle soğuk suyu yüzüme çarptım. İyi hissetmemi sağlıyordu. Yüzümü kurulamaya gerek görmeden lanet yerden çıktım ve çalışma odasına doğru yürüdüm. Hiçbir şey demeden kitapları toplamaya başladım. Acele etmezsem yine kusma seansım başlayacak gibi hissediyordum.
Zayn'in arkamda durup, beni izlediğini anlayabiliyordum. Açıkçası umurumda değildi. Bütün bunların –kusmamdan bahsediyorum- suçlusu o'ydu. Hepsi onun yüzündendi.
''Alkolle aran olmadığını söyleyebilirdin. Bu yüzden düşüncelerinde beni suçlamayı kes!'' Bu sefer sesi kızgın çıkmıştı. Ah? Birileri sinirleniyor! Ne çok umurumda ya?!
Üstelik beni suçluyordu! Ona söylediğim halde beni suçluyordu! Yoksa hatırlamıyor muydu?
'Uhm, Zayn ben kendimi iyi hissetmiyorum. Üstelik bu şeyi daha önce hiç içmedim. Daha sonra yapsak şu işi?'
'Yalan söylüyorsun, Destiny. Gayet iyisin. Sadece kurtulmak için bunu şimdi uydurdun.' Kadehi önüme doğru uzattı. 'Şimdi iç şunu.'
Çantayı hızla taktım ve tek kelime etmeden odadan çıktım. Merdivenlere yöneldiğimde arkamda olduğunu belli eden adım seslerini duydum.
''Saat geç oldu. Seni eve bırakacağım.''
Ben susmaya devam ettikçe o da emir yağdırmaya devam ediyordu. Lanet olsun, biraz daha çenemi kapalı tutmak için dudağımı ısırırsam, kanayacaktı.
''Taksi çağırman yeterli.'' Dedim sadece. Yaptığı tek şey bana gözlerini devirmek olmuştu. Ceketini giyerken onu izliyordum. Bu çocuk ciddiydi!
''Seninle gitmeyeceğim.'' Karalı çıkan sesime bende şaşırdım doğrusu.
''Kapa çeneni ve yürü.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Follower // z.m
FanfictionZayn Malik, Tong Lisesi'nin popüler iki erkek grubunun birinin lideri. Tom Boower ise onun en yakın arkadaşlarından biri olup, günün birinde ondan bir şey ister. Hoşlandığı kızı 'takip' etmesini! · Klasik bir 'kötü çocuk' hikayesi değildir.