26. Bölüm: ''İtiraf.''

5.8K 205 30
                                    


Destiny'nin görüşünden,

Serçe parmağım büyüklüğünde ki topuğu olan ayakkabılarımı zemine vurmaya başladım. Bir yandan neden taktığımı bilmediğim gümüş saatimi kontrol ediyordum.

Lanet olsun, nerede kalmışlardı? Yemek saatini üç kere mesaj atmış ve gecikmemeleri için uyarımı da yapmıştım üstelik. Buna rağmen geç kalmışlardı. Aptal herifler!

''Bahsettiğiniz kişiler gelecek mi artık?'' Nate huysuzca sandalyesinde kıpırdayınca ateş püsküren gözlerimi ona diktim. Şimdi sırası değil seni çirkin maymun!

''İşleri çıkmış olabilir, biraz daha bekleyebiliriz.'' Dedi annem. Ah, lanet olsun, fazla sakindi. Akşam yemeğine bir dakika bile geciksem tüm gün homurdanan kadın şimdi bekleme taraftarıydı ve bu beni korkutuyordu. Ah, Zayn. Herkesi büyülemekte üzerine yok. Hayranlar listene annemi ekleyeceğin aklımın ucundan bile geçmezdi!

Dink! sesi evde yankılanınca topuklarımın üzerinde döndüm ve kapıya doğru yürüdüm. Ciğerlerime derin bir nefes çekip kapıyı açtım. Karşımda bir adet Popüler Bok Parçası ve onun iki yandaşı duruyordu. Evet, Andrea da gelmişti.

''Sonunda,'' diyerek nefesimi bıraktım. ''Neden geciktiniz?''

Zayn çıkardığı ceketi bana uzatırken, ''Andrea biraz huysuzlandı da. Ayrıca Doug davet edilmediği için bozulduğunu sana iletmemi istedi.'' Dedi.

''O da gelebilirdi,'' diye savunmaya geçtiğimde omuz silkti. Ceketini elime aldığımda gülümsedim. Diğer ceketi hala bendeydi. Neden geri vermediğimi bilmiyordum. Zayn de soracak olursa, hiç zamanım olmadı, diye geçiştirebilirdim.

Zayn, Andrea gibi siyah kısa kollu bir tişört giymişti ve boylu boyunca siyah mürekkeple kaplı kollarını açıkta bırakmıştı. Omzuna kadar mürekkep kaplı kolları aynı zamanda kaslıydı da. Vay canına. Normalde zayıf gözüküyordu ama kaslı kolları yeterince güçlü olduğunu gözler önüne seriyordu.

Bakışlarım Andrea'ya kaydığında alayla onu süzdüm. ''Gelmişsin. Gelmeyeceğini düşünmüştüm.'' Dedim alayı ses tonuma da ekleyerek.

''Sana gelmeyeceğimi düşündüren nedir?'' diye sorunca yüzünde oluşan ciddiyete anlam veremedim. Gözlerinin altında oluşan torbaları izlerken, ''Kelime oyunu yaparak beni alt edeceğini düşünüyorsan, fena halde yanılıyorsun Andrea. Yemek bittiğinde kız arkadaşıma yaptığın piçliğin hesabını soracağım, merak etme.'' Dedim. Onun ceketi yoktu bu yüzden arkalarında ki kişiye döndüm. Bu grupta ki favorim olan kişiye.

''Aklı başında birilerini görmek beni mutlu ediyor,'' deyip Scott'ın ceketini aldım. Deri değildi. Zayn gibi kötü çocuk imajıyla gelmemişti. Skinny olmayan pantolonu ve gömleği karşısında güldüm.

''Ona abartmamasını söylemiştim.'' Dedi Zayn arkamdan. Onunda komiğine gidiyordu.

Scott kaşlarını kaldırdı ama o da gülüyordu. ''Çok mu kötü?'' dedi gömleğini göstererek.

''Hayır. Hayır,'' Gülmemi engellemeye çalışıyordum ama lanet olsun ki hali çok komikti. ''Yakışmış.''

''Moda tartışmanız bittiyse yemeğe geçebilir miyiz artık? Bir an önce olsun ve bitsin istiyorum.'' Aşina olduğun kadife ses tekrar söylenince kendimi toparlayabildim. Elimle salona giden koridoru gösterdikten sonra, ''Buradan ilerleyin. Ben ceketlerinizi bırakayım.'' Dedim. Onlar koridora girerken ben de köşedeki askılığa ilerledim. Önce Scott'ın ceketini astım. Deri olmayan ceketi, diye iç geçirdiğimde yeniden sırıttım. Zayn'in deri olan ceketini asarken kayıp düşmemesi için boyun tarafından iyice siyah demire bastırdım. Yere düşerse tozlanabilirdi ve bunun için Zayn'in homurdanmalarını çekemezdim.

Follower // z.mHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin