KESKİN

Bölüm.7

O kadar yürekten çağırdınız ki hemencik geldim.

Instagram'dan beni takip edip kitaplarımla ilgili bilgi isterseniz hesabım:
Berna Ilgın

Bir Uygar fotosu bırakıyorum şuraya, gözümüz gönlümüz açılsın.

&

Tabaktaki sıcak tostu elime alıp isteksizce bir ısırık kopardım. Aslında hiç yiyecek halim yoktu ama Uygar'a yiyeceğime dair söz vermiştim ve tutmak zorundaydım. Onu evden apar topar çıkarmıştım, derse yetişebilmek için acele etmem gerekiyordu. Bu yüzden ikimiz de kahvaltı yapamamıştık.

Yol boyunca Uygar'ın okula ve erkek öğrencilere ettiği onlarca yaratıcı küfrü hayretler içinde dinledim. Bu da yetmezmiş gibi derse bile yetişemeden soluğu kafeteryada almıştım.

Uygar giderken bana kendisinin Holding'de olacağını söyledi ve en ufak bir sorunda onu aramam gerektiğini sözlerine ekledi. Son olarak da eğer bir şeyler yemezsem gelip bana zorla yedireceğine dair tehditler savurdu ve gitti. Bu takıntılı hallerini artık umursamıyordum, Uygar böyleydi ve galiba ona alışıyordum.

Telefonum Derin'de kaldığı için hemen Ömer'i bulmam gerekiyordu. En azından Derin'i arayarak iyi olduğumu söylemeliydim. Allah bilir nasıl meraklanmıştı.

Sıcak çayımdan bir yudum alıp içimin yakmasına izin verdim. Çay ve kahveyi sıcak içmek benim için çok büyük bir keyifti. Tostumdan bir ısırık daha aldım ve çiğnemeye başladım. Ömer'i görebilmek için etrafıma bakınıyordum. O sırada kafeteryanın girişinde içeriye bakan Derin'i görünce sevinçle ayağa kalktım ve bağırdım: "Derin! Buradayım!"

Derin'in bir anda gözleri parladı. Biliyordum, beni merak etmiş ve buraya gelmişti. O benim kardeşim gibiydi. Üç gün sonra doğum günüydü ve Ömer ona sürpriz bir parti hazırlıyordu; ama onun hiçbir şeyden haberi yoktu. Ona söyleyemediğim için içim gitse de Ömer'in sürprizini asla bozamazdım. Hızla yanıma gelerek bana sıkıca sarıldı ve konuşmaya başladı: "Ah! Zeynep, nasıl merak ettim seni! İyisin şükürler olsun. Nasıl sabah ettim bir bilsen... Uygar seni öyle çuval gibi sırtına alıp götürünce resmen ödüm koptu Zeynep, bildiğim bütün duaları okudum. Adamın resmen gözü dönmüştü. Bence Uygar sana körkütük âşık. Kızım, bu adam artık seni bırakmaz. Anlatsana ne oldu, ne yaptı sana?"

Derin'in hiç durmadan konuşmasına hayretler içinde bakıyordum, gözlerimi devirdim ve cevap verdim: "Otur da anlatayım Derin, bir susmadın ki. Ama önce sana bir kahve alayım ben."

Hemen gidip Derin'e bir kahve aldım ve yanına döndüm. Ona gece olanları ve sabah onu ne halde bulduğumu anlattım. Derin her şeyi öğrenince şok oldu. Tabii banyo kısmını anlatamamıştım ama onu öptüğümü ağzımdan kaçırmıştım.

Derin, sinsi bir şekilde kahkaha atmaya başladıktan sonra bana bakarak konuşmaya devam etti: "Adamı öptün mü? İnanamıyorum sana. Vallahi bu adam senin içindeki kadını ortaya çıkardı, helal olsun be! Yeminle Uygar gözüme girdi. Adam resmen idol! Sert ama tuttuğunu koparıyor."