Bölüm.4

311K 10.8K 1.2K
                                    

Multimedyada Ömer ve Derin...

Sıklıkla bölümleri atacağımı söylemiştim🥰

Sıklıkla bölümleri atacağımı söylemiştim🥰

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Keyifli okumalar...

&

Bir ay sonra...

Elimdeki ders notlarını kenara bırakıp dumanı tüten sıcak kahvemden bir yudum aldım. Kantinde oturmuş Ömer'i bekliyordum. Bugün üniversitede ilk günümdü ve oldukça heyecanlıydım.

Ön masalardan birinde oturan birbirine aşık bir çifte takıldı gözlerim. Birbirlerine aşkla bakan gözleri zamanı ve mekanı unutmuş ve her şeyi es geçmiş gibiydi. Çocuk kızın saçlarına usulca dokununca kalbimde buruk bir acı hissettim. Uygar'ın hayaleti peşimi bırakmıyordu ve her an ve her yerde karşıma çıkıyordu.

Neler yaşamıştım bu geçen bir ayda... Evime döndüğüm o günü hiç unutamam. Eve girince ağlamamak için zorladığım gözlerim bana ihanet etmiş ve eve girdiğim o ilk anda bırakmıştı zehrini. Bomboş evde yankılanan hıçkırıklarımı sadece eski duvarlar duymuştu...
İki gün boyunca kendimi eve hapsetmiş, ne kimseyi aramış ne de dışarı çıkmıştım. Çok şükür ki üvey babam da eve gelmemişti.

İkinci günün sonunda nihayet kendime gelmeyi başarmış, telefonumu açıp Derin'i aramıştım; o da hemen Ömer'i alarak yanıma gelmişti.

Teselli neye yarardı? Hem ne için?
Terk mi edilmiştim? Hayır.
Peki bu acı niyeydi?
Kim içindi?
Uygar mıydı bütün bu acının sorumlusu? Peki Uygar kimdi? Neyim oluyordu benim? Hayatımdaki yeri neydi? Sevgilim, ailemden biri, dostum? Hayır!
Hiçbiri değildi, o sebeple teselli anlamsızdı benim için.

Derin ve Ömer, geçen bu süre zarfında benim can yoldaşlarım olmuşlardı. Beni bir an olsun yalnız bırakmamışlar, kendimi toparlayana kadar bana kol kanat germişlerdi.

Ömer'in anlattığına göre üvey babam, kim olduğu bilinmeyen biri veya birileri tarafından kurşuna dizilmişti. Bütün parmakları kırılarak feci bir şekilde öldürülmüş ve cesedi de bir çöplükte bulunmuştu.

Üzüldüm desem yalan söylemiş olurdum; ama kimsenin bu şekilde öldürülmesini istemezdim. Kafamda bir sürü soru işareti vardı. Acaba Uygar'ın bu işte bir parmağı var mıydı?

Derin'e göre bu olay kesinlikle onun işiydi. Uygar'ın bana değer verdiği için böyle bir şey yapabileceğine inanıyordu. Ama ben, benim için böyle bir şey yapabileceğine ihtimal vermiyordum; çünkü bunu yapması için bir sebebi yoktu.
Zaten bana değer veriyor olsaydı beni bu şekilde evden atmazdı.

O son gece söyledikleri bir an Uygar'ın bana âşık olabileceğini hissettirse de o gecenin sabahı beni evden gönderip bir kez olsun aramamıştı ve düşüncelerimde yanıldığımı anlamıştım.

Derin hâlâ ısrarla Uygar'ın bana âşık olduğunu söylese de ben buna inanmıyordum. Bana göre aşk böyle olmazdı, aşk uzak kalamamaktı ve o benden uzak kalmayı seçmişti. Söylediği sözler ise sadece sarhoşken öylesine söylenmiş duygusuz sözlerdi.

KESKİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin