Önsöz
Çok sevdiğim bir şarkı vardır. Dinlemeye doyamadığım o şarkı şöyle başlıyor.
'Aşk bitti.
Elimden sanki minik bir balık kayıp gitti.
Aşk bitti, içimden sanki bir şeyler kopup gitti
Aşk hiç biter mi?
Hiç bir şey olmamış gibi, boşlukta kaybolup gider mi?'Bana göre cevaplanamayacak kadar kafa karıştıran, tuhaf bir soru bu. Aşk hiç biter mi? Yaşanmışlıklar silinip gider mi? Uzmanlar aşkın insanın vücut kimyasını değiştirdiğini doğruladı. Peki bu derece etkisi altına girdiğimiz, kimyamızı değiştiren bir duygu, hiçbir şey olmamış gibi boşluğa karışır mı? Aşk gerçekten biter mi?
Kimi şöyle cevap verir: "Kesinlikle biter!"
Kimi şiddetle karşı çıkar ve şöyle söyler: "Asla bitmez, bitemez."
Kimisi de: "Aşk diye bir şey yoktur!" der ve soruyu iyice içinden çıkılmaz bir hale getirir.Lise yıllarımdan beri bu sorunun cevabını düşünür ve kendimce yorumlarım. Biliyorum, siz de benim cevabımı merak ediyorsunuz.
Bana göre de aşk bitmez, kalır ama dönüşür, adı değişir.Bazen bir anıya, bazen tanıdık gelen bir gülüşe, bazen bir şarkı notasında ki tınıya. Acı ya da tatlı, mutlaka bir iz bırakmıştır.
Bazen, bir koku olur gelir, bazen de kadehinde ki son yudum olur, içini yaka yaka içersin...
Öyle ya da böyle,
Gönlümüz hancı, yolcular olacaktır elbet.
Birlikte gülümsediğiniz, uğruna iç çektiğiniz, yüreğinizin teline dokunan her kim ise, varsın bitmeyiversin. Kalsın kalbinizin bir köşesinde.
İster bir sokak adı deyin ona, ister bir kış güneşi, ister bir yaz yağmuru, isterseniz de bir kuşun kanat çırpısı...
Ama bitmesin, bitemesin...Hatıralar acı bile olsa affetmenin erdemine inanın. Çünkü sonunda sular durulur, fırtınalar diner, güneş yeniden yüzünü gösterir bize kara bulutlar dağılırken. Ve unutmayın ki sevgiyle attığınız her adım size geri döner, er ya da geç...
Sıra geldi teşekkür kısmına...
Serinin ilk kitabında da ettim, şimdi de edeceğim.
Öncelikle bana sevmeyi ve merhameti öğreten anne ve babama, bütün sıkıntılarımı sabırla dinleyen güzel kardeşlerim Bilge ve Betül'e, sevgisini benden hiçbir zaman esirgemeyen değerli eşime ve güzel çocuklarıma, beni her daim gülümseten değerli dostlarıma, fikirleri bana her daim deva olan Özge'me, Belgin'ime ve amcam Ümit'e, kitabıma destek olan ekip arkadaşlarıma ve tabii ki sabırla finali bekleyen siz değerli okuyucularıma, sonsuz teşekkürler...Son olarak;
Keskin'i, vaz geçmeyi zayıflık sayan herkese armağan ediyorum...BERNA ILGIN
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KESKİN
Romanceİşte oradaydı... Muhtaç olduğum kadın korkuyla bana bakıyordu. Ona biraz daha dokunmazsam sanki ölecektim. Bu hastalıklı duygular beni resmen ele geçirmişti. Yavaş yavaş yanına yaklaştım ve tam önünde durup ona baktım. O kadar güzeldi ki... Bir papa...