Bölüm.34

220K 8.7K 786
                                    

Ben geldim...
Evet, nerede kalmıştık? Ah evet, Zeynep, hayatı Uygar'ın burnundan fitil fitil getirecekti.
O zaman görelim bakalım, neler yapıyor? (Hadi ama kabul edin kuzular, bayılırız böyle şeylere🤨💪)

O zaman görelim bakalım, neler yapıyor? (Hadi ama kabul edin kuzular, bayılırız böyle şeylere🤨💪)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bölümün adı: Zeynep'in intikam operasyonu, olsun.
🙈🙉🙊

Keyifli okumalar...

&

Uygar arabayı evin önüne park eder etmez başımı dikleştirdim ve onu beklemeden kapıyı açtım. Boğazını temizler gibi bir ses çıkardı. Umursamadım.
Arabadan hızla inerek eve doğru yürüdüm. Sabahın erken saatleri olduğu için evin önünde bekleyen korumalar şaşkın bir şekilde ayaklarıma baktılar. Uygar beni çıplak ayaklarım ve Ramon'dan aldığım pijamalarla evden çıkarmıştı. Burnumdan soluyordum. Bu halim gerçekten komikti. Uygar'ın sert sesi ortalığı inletti.
''Siz! Hayırdır lan? Nereye bakıyorsunuz? O gözlerinizi oyarım sizin!''

Gözlerimi devirdim ve kapıyı çaldım. Kesinlikle onu affetmeye niyetim yoktu. Bu gidişini onun burnundan getirmeye ant içmiştim. Tekrar zile bastım. Evin kapısındaki camdan Uygar'ın yansımasını görüyordum.
Elini cebine koymuştu ve arsız bir şekilde gülümsüyordu.

Sinirle nefes verdim ve evin ziline bir kez daha bastım. İhsan Efendi telaşla kapıyı açtı. Hem şaşkın bir şekilde bana bakıyor, hem de gömleğini düzeltmeye çalışıyordu. Zavallı adam neye uğradığını şaşırmıştı. Çıplak ayaklarıma baktı ve telaşla sordu: ''Kızım, ne oldu sana böyle?''
Gözü arkama takılınca boğazını temizledi ve tekrar sordu: ''Affedersiniz efendim. Zeynep Hanım'ı sabahın bu saatinde ve bu şekilde görünce şaşırdım. Hoş geldiniz, buyurun.''

Gözlerimi kısarak Uygar'a baktım. Tek kaşını kaldırdı ve gülümseyerek başını sağa sola doğru salladı. İhsan Efendi'ye gülümseyerek cevap verdim.
''Haklısın İhsan amca. Kusura bakma. Bir karganın saldırısına uğradım da.''

Zavallı adamın ağzı açık kalmıştı. Uygar tekrar boğazını temizledi ve burnunu kaşıdı. Merdivenlere doğru yürüdüm ve hızla yukarıya doğru çıkmaya başladım. Uygar peşimden geliyordu. Adımlarım öyle hızlıydı ki Uygar kolumu tuttu. ''Yavaş güzelim! Düşeceksin.''

Hırsla kolumu çektim ve cevap vermeden odaya doğru yürümeye devam ettim. Uygar elleri ceplerinde peşimden yürüyordu. Sinirle söylendim ve yönümü değiştirerek ilk kaldığım odanın kapısını açtım. Uygar kolumu tuttu ve bana engel olmaya çalıştı. Beni kendisine çekti ve boynumu koklayarak fısıldadı: "Benden ayrı kalmayı aklından bile geçirme. Buna asla izin vermem!"

Onu hafifçe ittim ve, "İzin aldığımı hatırlamıyorum. Ben bu odada kalacağım. Ve tek başıma kalacağım." dedikten sonra gözlerinin içine bakarak fısıldadım: "Sensiz!"

Odanın kapısını açtım ve içeriye girerek kapıyı kapatmaya çalıştım ama Uygar elini kapıya koydu ve kaşlarını çatarak bağırdı:
"Senin yerin benim yanım. Bir adım ötesi bile olamaz."

KESKİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin