Bölüm.8

298K 11K 1.3K
                                    

Selam şekerler, Berna geldi 🫣
Bir bölüm daha gelsin diyenlere selam olsun. Herkesi öpüyorum.

Keyifli okumalar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Keyifli okumalar...

&

Dersleri tamamlayıp Ömer'le yarınki doğum günü işini konuşmak için kafeteryaya indim. İçeri girdiğimde Ömer ve Ali'yi bir masada oturur şekilde görüp yanlarına doğru ilerledim.

Beni görünce Ali hemen ayağa kalkarak selam verdi: "N'aber Zeynep? Nerelerdesin sen? Kaç gündür seni arıyorum." Aslında buralardaydım ama hep Ali'den kaçıyordum. Bana olan duygularının farkındaydım ve onu üzmek istemiyordum.

Gözlerimi kaçırarak cevap verdim: "İyiyim. Dersler ve iş yoğun olunca görüşemiyoruz."
Ömer beni çekerek yanına oturttu ve sordu: "Fındığım, kahve alayım mı sana? Ya da açsan yiyecek bir şeyler alayım mı?"

Ona sarıldım ve cevap verdim: "Yok Ömer, hiçbir şey istemiyorum. Sen anlat, hazırlıklar nasıl gidiyor, her şey yolunda mı?"

Keyifle gülümserken cevap verdi: "Her şey yolunda, yarın Derin'i oraya getirme işi sende. Aman gözünü seveyim belli etme. Derin çok zekidir, vallahi hemen çakar." Bu sözlerine kahkaha atıp "Bilmez miyim hiç? Sen hiç merak etme." dedim.

Onlarla biraz daha sohbet ederek zaman geçirdim. Sonra da vedalaşarak eve gitmek için üniversiteden çıktım.
Hava buz gibiydi ve hızla otobüs durağına doğru yürümeye başladım.
Bir an sanki takip ediliyor gibi hissedince durup etrafıma baktım; ama etrafta kimse yoktu. İyice paranoyak olmuştum.

Otobüs gelince bindim ve kulaklıklarımı takarak müzik dinlemeye başladım. Son durakta otobüsten indim ve hızla eve doğru yürüdüm. Eve vardığımda ev öyle soğuktu ki odun sobasını yakmaya karar verdim, yoksa ev ısınmayacaktı. Odun sobasını tutuşturdum ve evin ısınmasını beklerken mutfağa gidip kendime bir bitki çayı yaptım. O sırada evin kapısı çalmaya başladı. Şaşırarak elimdeki fincanı masaya bıraktım.

Kapı ısrarla tekrar çalınınca, kapıya yaklaştım ve yavaşça açtım.
Gördüğüm kişiyle şoke oldum ve korkudan titremeye başladım.
Gözlerimi açtım ve endişeyle bağırdım: "Ne işin var senin burada?"

&

Bazen fırtınalar hiç umulmadık anlarda ortaya çıkar. Hayatım zaten bir fırtınanın esiri olmuşken, yeni bir fırtına sessiz ama şiddetli bir şekilde bana doğru yaklaşıyordu. Belki garipti ama bunu hissedebiliyordum.

Selim kapıda bana bakarken beni evime kadar takip edebilme cesaretini nasıl gösterdiğine bir türlü anlam veremiyordum. Öfkeyle kaşlarımı çatarak sorumu tekrar sordum: "Size dedim ki, ne işiniz var burada?" Yine cevap vermedi. Sonra tek kaşını kaldırarak garip bir şekilde sırıttı. Çarpıştığımız o günkü o sıcak ve samimi adamın bu soğuk ve ürkütücü tavırları beni çok tedirgin ediyordu. Sanki o yakışıklığının altında gizlediği başka bir yüzü vardı.

KESKİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin