Bölüm.44

221K 8.3K 876
                                    

K

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

K

eyfili okumalar...
&
Uygar

Kaşlarımı çatarak ekrana bakıyordum. Ama kahretsin ki konsantre olamıyordum. Zeynep'in titreyen çenesi sürekli gözlerimin önüne geliyordu. Bu kadın benim sonum olacaktı. Suçlu bile olsa ona kıyamıyor ve bağırdığım için kendimden nefret ediyordum. Bu hayat onu bunaltmıştı. Bunun farkındaydım. Çok huzursuzdu. Benim yüzümden sürekli kontrol altında tutuluyordu. Dişlerimi sıktım ve ona ağlama söylediklerim için kendime lanet ettim. Bu kadın nasıl beni bu hale getirmişti?

Her haliyle beni etkiliyordu. Ona olan zaafım kontrolden çıkmıştı artık. Gülüşü için yapamayacağım hiçbir şey yoktu. Nasıl bir cezaydı bu? Her şeyi bırakıp onun yanına gitmek için karşı konulmaz bir istek duyuyordum. Derin bir nefes aldım. Başımı sağa sola doğru salladım ve ekrandaki görüntülere konsantre olmaya çalıştım.

Ayan otele yakın bir barda oturmuş içiyordu. Etrafında adamlar vardı. Herkes Zeynep'i tek başına bara göndermeyeceğimi biliyordu. Ama son zamanlarda otelde bir söylenti çıkarmıştık. Söylentiye göre Zeynep mutsuzdu ve artık bu hayatı istemiyordu. Yusuf olacak köpek onun peşindeydi. Onu konuşturmak için bekleyecek zamanımız kalmamıştı. Bana kalsa alnının ortasına silahı dayar ve tetiği çekerdim ama diğerlerini bulmak için bu itin şimdilik yaşaması gerekiyordu.

Bar sakindi. İçeride olanların çoğu benim adamımdı. Gözlerimi kısarak Ayan'a baktım. Yusuf onun Zeynep olduğuna inanmıştı. Gerçekten ikiz gibiydiler. Belki benziyordu ama Zeynep'in duruşu bile bambaşkaydı. Gülüşü ve gülünce çenesinde oluşan minik çukurlar benim için eşsizdi.

Kalbimde hissettiğim derin baskıya dayanamayarak elime telefonu aldım. Sesini duymak zorundaydım. Onunla aramda gerginlik olduğu zaman adeta zehir soluyordum. Onu aramak için kendimle savaşıyordum. Ama eğer ararsam aynı hataları yapmaya devam edecekti. Sinirle telefonu elimden bıraktım ve işime baktım.

Bir süre sonra Yusuf kapıda belirdi. Erdinç hemen Ayan'ın kulağına taktığımız gizli kulaktan haber verdi.
"Adam içeriye girdi. Şu anda etrafına bakıyor. Seni fark eder etmez yanına gelmek isteyecektir. Dikkatli ol. Kulağın ben de olsun."

Gözlerimi kısarak Yusuf'a baktım. Şerefsiz, resmen kafayı Zeynep'e takmıştı. Bu şerefsizin derisini yüzecektim. Nefretle soluk verdim ve izlemeye devam ettim. Ayan'ı fark eder etmez etrafına baktı. Tabii ki bu onun için çölde vaha bulmak gibiydi.

Erdinç kaşlarını çatarak konuşmaya devam etti.
"Seni fark etti. Saat iki yönünde duruyor. Sana doğru ilerlemeye başladı. Etraf temiz. Fazla yüz verme, ağırdan al. Yoksa şüphelenebilir."

Ayan'ın bulunduğu bara yaklaştı ve kendisine bir içki söyledi. Başını çevirdi ve Ayan'a bakarak konuşmaya başladı.
"Bu gece ne kadar da şanslıyım. Bu tesadüf ömrümde yaşadığım en etkileyici tesadüf oldu. Nasılsın Zeynep?"

KESKİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin