İşte oradaydı...
Muhtaç olduğum kadın korkuyla bana bakıyordu. Ona biraz daha dokunmazsam sanki ölecektim. Bu hastalıklı duygular beni resmen ele geçirmişti. Yavaş yavaş yanına yaklaştım ve tam önünde durup ona baktım.
O kadar güzeldi ki...
Bir papa...
Herkese merhaba, heyecanla bölüm beklediğinizi biliyorum ve bu yüzden her gün düzenli bölüm atıyorum.
Küçük bir bilgi vereyim. 21. SAÇ TELİ okuyucuları biraz panik yapmışlar. Hikâyeyi kaldırmamı istemiyorlar. Zaten hemen bölümleri kaldırmak gibi bir niyetim yok arkadaşlar ama kitap olmasına karar verirsem elbette ki bölümler kaldırılır. Finali yazacağım ama, rahat olun ve okumaya devam edin. 21. SAÇ TELİ çok güzel bir hikâye ve hâlâ okumayan varsa kesinlikle tavsiye ediyorum, okuyun. Evren ve Güneş'in macerası okunmaya değer. Muhteşem bir aşk hikâyesini kaçırmanızı istemem 🔚
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Şimdi yeni bölüme geçebilirsiniz. Bakalım neler oluyormuş 😉
Keyifli okumalar...
&
"Hayır, Ramon! Kadir'e böyle surat yapmanı istemiyorum. Anlattı bana, ben de sana o kadar anlattım! Sadece onu havaalanından almış ve o yılan da bir kahve içmek istemiş. Ayrıca Kadir zaten Özge'den nefret ediyor!"
Ramon omzunu silkip elindeki ekmeği ağzına attı ve güzelce yedikten sonra bana cevap verdi: "Ay götüm! O bunları benim külahıma anlatsın. Hem açıkçası artık o Özge olacak silikon abidesi umurumda bile değil!" Sonra sustu. Kahvaltı salonunun girişine bakarak heyecanla eğildi ve fısıldadı: "Ay bebeğim! Sahra denen o dana buraya geliyor, haberin olsun!"
Tepkisiz bir şekilde pencereden dışarı baktım ve çayımı yudumladım. Ramon gözlerini kısarak bana direktif vermeye devam ediyordu: "Geliyor. Geliyor. Ay götüm, bir de süslenmiş, yaklaştı geliyor. Hah geldi!"
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Elimdeki çayı masaya bıraktım. O sırada Sahra saçını savururken masanın başında durdu. Başımı çevirip küçümsemeyle ona baktım, o da aynı şekilde karşılık verdi ve konuşmaya başladı: "Ben dubai oteli gidiyor. Aslimda şaşırdımda. Uygar Beyi kesin emri vermış. Beninlan o konusmadi bıle. Belkim siz biliyor dedım!"
Ramon tiksinerek Sahra'ya, "Uygar Beyi seninlan neyi konismadi ki!" dedi ve gözlerini bayarak konuşmaya devam etti: "Yavrum sen öküz müsün? Hâlâ konuşmadı diyorsun, adam dehlemiş ya işte seni. Atmış seni dünyanın öteki ucuna, daha ne konuşmadı? Ama bunun bizimle ne alakası var acaba? Bu da bitlense bizden bilecek. Bence git, belki orada zengin bir Arap şeyhi bulursun. Bak onlar silikonu çok severmiş bebeğim. Hem bakarsın içlerinden biri alır seni. Böyle otel otel nereye kadar ama değil mi?"
