O kadar çok mesaj geldi ki dayanamadım. Şöyle kısa bir bayram hediyesi gönderiyorum sizlere...
Hepinizi çok seviyorum ve iyiki bu hikayeyi yazmışım...
Huzurunuz eksilmesin. Mutlu bayramlar...
İnstagram⬇
Keskin_wattpadKeyifli okumalar...
******
Bayram sabahı...
''Her şey hazır mı?''
Kadir kaşlarını çattı ve söylendi.
''Hazır Zeynep hazır da! Allahını seversen şu iki sokuğu al başımdan. Yeminle kurban diye onları keseceğim. Vatana millete hizmet sayarlar. Ceza almaya razıyım.''Şok içinde ona baktım. Ramon mutfağın bahçeye açılan kapısında belirdi. Kadir'in söylediklerini duymuş olacak ki çemkirmeye başladı.
''Ay benim suçum ne acaba? O yer cücesini Zeynep çağırdı. Ne bileyim ben bu gerzeği kanın tuttuğunu. Hayır madem seni kan tutuyor ne bokuna burnunu sokuyorsun her şeye.''Annem elindeki salata tabağını kenara koydu ve telaşla sordu.
''Ne oldu ki çocuğa? Yazık midesi mi bulandı?''
Kadir suratını ekşiterek cevap verdi.
''Bulansa iyi. Bayıldı gavat. Kurbanı bıraktık onu ayıltmaya çalıştık. Zaten yeni gelin gibi başına bir örtü sarmış sokuk. Zavallı koyun onu görünce dayanamadı bayıldı.''Korkuyla elimi ağzıma koydum. Ramon elini beline koyarak Kadir'e çemkirmeye devam etti.
''Ay sende ne halt etmeye koyunun ayaklarını ona tutturdun. Zaten yarım akıllı.''
Kadir kaşlarını çattı ve eliyle kendisini göstererek cevap verdi.
''Lan ben mi tutturdum. Kendisi atladı kesmeyin garibanı diye. Canımdan bezdim sizin yüzünüzden. Elinizin hamuruyla erkek işine karışmayın. Burada Zeynep'e yardım edin.''Kadir sinirle dışarı çıkınca Ramon gözlerini devirerek başını salladı. Dışardan araba sesi gelince sevinçle pencereye koştum. Uygar arabadan inerek kapıya yürüdü. Bu bayramı bizim evimizde geçirmeye karar vermiştik. Bu evde ilk defa kurban kesiliyordu. Uygar söylense de umursamadım.
İhsan Efendi kapıya yürüyünce onu durdurdum ve ''Ben kapıyı açarım. Sen işine bak İhsan amca''dedim.
Gülümseyerek başını salladı. Saçımı düzelttim ve çalan kapıyı açtım. Uygar'ın çatık kaşları bir anda kayboldu ve şaşkın bir şekilde üstümdeki önlüğe baktı. Önlüğün üstünde Mutfağın kraliçesi yazıyordu. Bu önlüğü bana Ramon hediye etmişti.Uygar tek kaşını kaldırdı ve arsız bir şekilde gülerek başını sağa sola doğru salladı. Gözlerimi kısarak ona baktım. Uygar yürüdü ve belimden tutarak beni havaya kaldırdı. Sonrada bir kaç adım atarak benimle birlikte içeriye girdi. Beni yere bırakarak gözlerime baktı ve konuşmaya başladı.
''Bu yazıyı beğenmedim.''Şaşırarak ona baktım ve sordum.
''Neden? Ben Uygar bayılır buna demiştim''
Uygar gülümseyerek kulağıma eğildi ve fısıldadı.
''Orada Uygar'ın kraliçesi yazmalıydı. Başlarım mutfağından.''Kahkaha atarak başımı salladım. İçerden bağırma sesleri gelince Uygar kaşlarını çatarak sordu.
''Neler oluyor orada?
Kaşlarımı havaya kaldırdım ve gülümsemeye çalışarak cevap verdim.
''Ne olacak canım. Bayram telaşı işte.''
Uygar gözlerini kısarak bana bakınca gevelemeye başladım.
''Vallahi yok. Mert koyun kesilirken bayılmış. Kadir ona şey yaptı. Ramon Mert'in başına bir şişe kolonya dökmüş. Mert başına tülbent sardı diye şey yaptık. Ama sorun yok. Vallahi bak.''Uygar tek kaşını kaldırarak yüzüme baktı ve gözlerini kısarak konuşmaya devam etti.
''Gerçekten sorun falan yokmuş. Her zamanki olaylar.''
Dudaklarımı büzdüm ve başımı aşağı yukarı doğru salladım. Kulağıma doğru eğildi ve ''Lan yerim seni!'' dedi.Gözlerimi açarak etrafıma baktım. Allah'tan kimse yoktu. Sonra bende kulağına eğildim ve fısıldadım.
''Lan bende yerim seni!'!
Uygar kahkaha atarak başını sağa sola salladı. Kapı çalınca gülümseyerek bağırdım.
''Derin ve Ömer geldi. Hadi canım sen üstünü değiştir. Bayram yemeği yiyeceğiz.''Uygar kaşlarını çatarak sordu.
''Neden kapıları sen açıyorsun?''
Gözlerimi devirerek cevap verdim.
''Çünkü bu ev benim evim ve misafirlerimi ben karşılamak istiyorum.''
Uygar tek kaşını kaldırdı ve yanağımı öperek cevap verdi.
''Sadece bugünlük sesimi çıkarmıyorum. Yorma kendini. Herkülüme iyi bak.''
Gözlerimi kısarak konuştum.
''Meleğime zaten iyi bakıyorum.''Uygar başını salladı ve merdivenlere doğru yürürken cevap verdi.
''Göreceğiz bakalım.''
Uygar çıkar çıkmaz Ömer ve Derin'e kapıyı açtım ve sevinçle bayramlarını kutladım.Mutfakta her şey hazırdı. Yemek masasını havuz kenarına kudurmuştum. Bahçeye çıktık ve masaya oturduk. Derin'e gülümseyerek Ramon'u işaret ettim. Yerinde durmuyordu. Her şeye yardım ediyor ve herkesle sohbet ediyordu.
Kadir yanımıza gelerek masanın yanında durdu. Uygar gelmeden asla oturmazdı. Ona verdiği değer bambaşkaydı. Ramon hızla yanımıza geldi ve keyifle konuşmaya başladı.
''Barbekü hazır. Ay etler mis gibi oldu.''Kadir suratını ekşitti ve sinirle söylendi.
''Barbekü ne lan? Amerika'da yaşıyor sanki gavat. Mangal dese ölecek sanki sokuk. İlla değişik olacak.''
Ramon gözlerini baydı ve cevap verdi.
''Ay tarihi kalıntı yine konuştu. Hem sana ne acaba? İlla bana laf sokacak.''Derin'le kahkaha attık. O sırada Mert koşarak yanımıza geldi ve sevinçle bağırdı.
''Ya barbekü fikri harika oldu. Kesin Ramon önermiştir. Gerçekten çok keyifliyim. ''
Kadir gözlerini devirerek söylendi.
''Hay barbekünüzü tövbe tövbe. Al birini vur ötekine.''Karnımı tuta tuta güldüm. İyiki hayatımda bu kadar renkli insanlar vardı. Uygar gelince yemeğe başladık. Sevgiyle masadaki aileme baktım. Bayramın tadı aslında onlardı. Bayram sevdiklerimle güzeldi ve güzel olmaya devam edecekti...
******
Seviyorum sizi..
Pazar günü görüşmek üzere...
😘😘😘😘😘😘😘
😘😘😘😘😘
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KESKİN
Lãng mạnİşte oradaydı... Muhtaç olduğum kadın korkuyla bana bakıyordu. Ona biraz daha dokunmazsam sanki ölecektim. Bu hastalıklı duygular beni resmen ele geçirmişti. Yavaş yavaş yanına yaklaştım ve tam önünde durup ona baktım. O kadar güzeldi ki... Bir papa...