İşte oradaydı...
Muhtaç olduğum kadın korkuyla bana bakıyordu. Ona biraz daha dokunmazsam sanki ölecektim. Bu hastalıklı duygular beni resmen ele geçirmişti. Yavaş yavaş yanına yaklaştım ve tam önünde durup ona baktım.
O kadar güzeldi ki...
Bir papa...
Binlerce sevgi masajı almak ne kadar muhteşem bir duyguymuş. Kahramanlarım içinize öyle işlemiş ki sanki gerçekten yaşıyor gibiler.. Aslında özel bölümleri kitap çıktıktan sonra yazacaktım. Çünkü özel bölümleri hikayenin gidişatı ile karıştıran çok kişi var. Ama öyle çok mesaj aldım ki dayanamadım...
Bir daha yazıyorum. Bunlar Özel bölümdür ve hikâyenin gidişatı ile alakası yoktur.
Biliyorum ki bu güncelleme haberini alan herkes eski sevgilisinden, 'Seni unutamıyorum' mesajı almış kadar sevindi 🤣🤣
Uzun zaman oldu değil mi? Özledim bee! Hem de çok özledim... Özel bölüme geçmeden önce kısa bir bilgi vereyim.
Keskin Haziran’da raflarda olacak. Henüz kapak tasarımı tamamlamadı. Kitabın editörü harika ve ondan çok şey öğreniyorum. Ama var ya, harika bir final oldu.
Ayrıca Zeynep’in kullandığı özel karışım çok yakında satışa sunulacak. Kokunun adı, Kokusunda Can Bulduğum Fiyatı Kargo ücreti hariç sadece 25 TL
Eski sevgilisini pişman etmek isteyenler için birebirdir!!!☺️ Almak isteyenlar⤵️ Çok yakında instagram hesabından sipariş verebilir. Keskin Wattpad Ve Berna Ilgın
Instagram hesabı olmayanlar buradan bana Dm atsınlar ❤️ Şimdi, üstüne basa basa ve son kez söylüyorum. Bu bölüm Ramazan Özel bölümüdür ve kitapla hiçbir ilgisi yoktur! Umarım yorumlara yine Zeynep’i Yusuf’un elinden kim kurtardı yazan olmaz 😒
Hadi bakalım, Keyifli okumalar...
*****
Masada ki dağılmış ders notlarını, elimle toparlayarak dosyaya koydum. Sıkıntıyla gerilerek duvarda ki saatte baktım. Saat gece yarısını çoktan geçmişti. İki gün sonra önemli bir sınavım vardı ama ne yazık ki çok fazla ders kaybım olduğu için konuları anlamakta güçlük çekiyordum.
O an gözlerim masanın üstünde ki altın renkli çerçeveye takıldı. Alt dudağını dişlerimin arasına aldım ve gülümseyerek başımı sağa sola salladım. Çünkü resimde ki kişi bendim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Uygar’ın Ankara'ya gitmesinden yararlanarak ofisine girmiştim. Burada ders çalışmak hoşuma gidiyordu. Çünkü her köşede onun izleri vardı. Koltuğunda oturmak bile bana tuhaf bir haz veriyordu. Ofisin her köşesi ihtişamlı ve sağlam duruyordu. Tıpkı onun gibi...
Bacaklarımı kendime doğru çektim ve koltuğa başımı koyarak gözlerimi kapattım. Yanık kahve deri koltuk, şimdi sanki onun kucağı gibiydi. İç çektim ve yüzümü buruşturarak ofladım. Onu özlemiştim. Daha bu sabah gitmişti ve muhtemelen yarın sabah burada olacaktı ama onsuz geçen her saat, bana sanki asır gibi geliyordu bana.