"O hissi ne zaman anlatmaya çalışsam dilimin ucunda. Ne zaman yazmaya kalksam kalemin ucunda intihar etti kelimler."
Multi: Ertuğrul SOYKAN / Deniz Toprak- Korkarım gideceksin
**
Soğuk rüzgar, kirpiklerimin ucuna asılıp gözlerimi kurutuyordu. Bir kaç defa kıpraştırıp nemlendirdim.
Babamın iki gün önce yeni aldığı siyah jeep'in camından yansımama bakıp montumu kızaran burnuma kadar çektim. Ellerimi hızla cebime sokarken bir yandan da kendi kendime söylemiyordum:
"Hadi ama ya, çabuk olun!"Amcam bana bakıp kaşlarını kaldırdı ve gülümseyerek yanıma geldi.
"Ardına fedailerimi diktim. Bana bak, sakın yanlış bir hareket yapma. Eğer gözüne batan birileri olursa da hemen ara. Tamam mı?" deyip ellerini omuzlarıma yerleştirdi ve hafif eğilip bana baktı.
"Bende seni çok seviyorum." deyip kıkırdadığım sırada bana attığı ters bakış sayesinde kıkırdamam yüzümde asılı kaldı ve sökülmüş bir ip misali buz gibi amcama baktım.
Bir daha espiri yapmayacağım, kesinlikle.
"Tamam ya, hemen de celallen sen." deyip masumca amcama baktım. Hasan amcam başını iki yana sallayıp gülümsedi ve beni kendine çekip sıkıca sarıldı.
Hasan Amcamla vedalaştıktan sonra dedemin yanına adımladım ve tam karşısında durdum."Dedeciğim." deyip elini öptüğüm sırada arkadan Feyza ' nın sesi geldi:
"Pis yağcı!"Dedem beni öptükten sonra bir kaç nasihat verdi. Diğer iki amcamla önceden görüşmüştük ve şirkete gitmişlerdi. Babam dedemin gördükten sonra dikkat çekmek için el çarptı:
"Hadi hanımlar, arabaya."Babamın sözüyle ablama baktım. Oda bana bakıyordu. Gözlerimi kıstım ve hızla arabaya doğru koştum. Ön tarafa binmeliydim!
Ablam arabaya daha yakın olduğu için kapıyı açmış ve içeriye girmişti. Bana bakıp el salladıktan sonra yüzüne takındığı ibnece bir gülümseme eşliğinde kapıyı kapattı.
"Dengesiz!" diye mırıldandıp arabanın arka koltuğuna yerleştim ve babamın uzun yolculuklar için aldığı yastığa kafamı koydum.
Diğer arabamızı Hasan amcama vermişti.
Uzandığım yerden kolumu kaldırıp Feyza'nın sarı saçına asıldım ve hızla çektim. Ablam birkaç küfür savurup koluma vurdu.
Elime gelen bir kaç tutam saç kılına iğrenerek bakıp elimden attım.
Aslında çok seviyordum Feyza'yı. Benim sevme biçimim bu şekildi. Dışarıdan gören biri yanlış anlayabilirdi fakat ben tam olarak severken öldürdü tipi insanlar arasında yer alıyordum.Vesselâm.
Bir haftadır burdaydık. Bu bir hafta içinde evde iki dakika durmamış, sadece uyumak için eve gelmiştik.
Amcamla atış yapmış, anısı olan -güzel- yerleri gezmiş, piknik yapmıştık. Hasan amcam, ben ve Feyza bir haftayı dolu dolu geçirmiştik. Babam, dedem ve diğer iki amcam da arada yanımıza uğramış, genel olarak toplantı yapıp köylüleri ziyaret etmişlerdi.Babam arabaya bindikten sonra ısıtıcıyı açtı ve Deniz Toprak'ın korkarım gideceksin (Multi) şarkısını açtı.
"Merkeze gideceğiz, eve. Unuttuğum iki evrak var. Onları almam lazım." deyip gülümsedi ve el frenini kaldırdı. Geri geri arabayı sürerken amcamlara el salladım ve tekrardan yerime uzandım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fırtına Öncesi Sessizlik
AventuraHayat iki yol; biri doğru, bir diğeri yanlış. Biri karanlık, bir diğeri aydınlık. Hayat; ince bir çizgi. Bu ince çizgiyi aşarsan kan her hücrene hücum eder. Sen diye bir şey kalmaz. Hayat; herkesten nefret eden, herkesin ölümünü sağlayan beş harf...