8.BÖLÜM: "BAYAN DOKTOR"

1.6K 166 33
                                    

"Sen mavi giyin, ben denizi unuturum."

**

Yerimde rahatsızca kıpırdanırken içimdeki suçluluk duygusunu yok etmeye çalışıyordum. Bir yanım hasta görmek isterken, bir diğer yanım ise saçma bulup bana lanetler okuyordu.

"Yüsra TEKE?" dedi Ertuğrul eli ile teyzeyi tanıtırken. Ertuğrul'a kötü bir bakış atıp önüme döndüm. "Bence sen muayene etmelisin Yüsra teyzeciğimi." dediğinde şaşkınlıkla Ertuğrul'a baktım. Bana güven verici bakışlar attıktan sonra tekrar önüne döndü. Yavaş ve temkinli adımlarla Yüsra teyzenin önünde durdum. Pek hasta olmayan biri olarak ne yapacağımı bilmez bir şekilde teyzeye baktım.

"Ee, şöyle uzanın lütfen." dediğimde Yüsra teyze dediğimi onaylayıp hasta yatağına uzandı. Başucuna gittim ve çenesini tuttup "ağzınızı açar mısınız?" dedim. Yüsra teyze yüzünü buruşturarak ağzını açınca bir kaç saniye ağzının içine baktım.

Çaktırmamam gerekiyordu.

"Tamam, teşekkürler." dediğimde ağzını kapatıp geri diklendi yatakta. "Neyim var?" diye sordu aniden. Ertuğrul'a kısa bir bakış atıp önüme döndüm.

"Pek bir şeyiniz yok. Sadece soğuk almışsınız o kadar. Nefes darlığınız soğuk almanızdan kaynaklanıyor. Bence siz hastanede kendinizi yıpratmayıp eve gidin ve nane limon kaynatıp için." dedim şirince gülümseyerek. Doğal kaynaklardan yararlanan doktorları her zaman sevmişimdir!

"Bence de." dedi Ertuğrul göğsüne kavuşturduğu kollarını açıp yanıma gelirken. Beni onaylanmıştı çünkü rezil olmak istemiyordu. Şahsen benim gördüğüm tüm doktorlar, hastaların hastanede kalmaları ve kendi hastanelerinin övülmesi için asla bir hastayı bırakmazdı.

"Sen evli misin yavrum?" Yüsra teyzenin sorduğu soruyla zorlukla yutkunup büyüttüğüm gözlerimle Yüsra teyzeye bakmaya devam ettim. Ertuğrul çaktırmadan yanıma yaklaşıp "teyze niyeti bozdu, Meva. Allah yardımcın olsun." deyip geri eski halini aldı. Bu teyzeye 'evli değilim.' dediğim an nişanı takardı. Öyle bir tip vardı yani.

"Yok teyze." dedim güçlükle. "Ama evleneğim." dedim geleceğe dair net bir konuşma yaparak.

"Yaa, sevgilin mi var?" dediğinde güçlükle kaşlarımı kaldırıp indirdim. "Oda olacak inşallah."

Ertuğrul püskürerek güldüğünde o'na kötü bakışlar atıp önüme döndüm. "Neyse teyzeciğim, geçmiş olsun." deyip kapıya yöneldiğim an benden önce kapı açıldı. Kapının bana çarpmaması için kenara çekilirken önümdeki uzun boylu adama baktım. Hafif göbekli ve kol kasları bol olduğu için cussesi büyüktü. Hafif kelliği dikkatimi çekerken yutkunup geri çekildim.

"Anne?" adamın sesi ile yüzümü buruşturdum. Sesi fazlasıyla kalındı. Yüsra teyze bana imalı bir bakış atarken adam yanımdan geçip annesinin yanına gitti.

Şu an hastanenin terasına çıkıp kendimi aşağıya doğru salladırmak istiyordum. Cidden.

Ertuğrul, gülmemek için ısırdığı yanağı eşliğinde yanıma geldi. Yüsra teyzenin daha fazla gazabına uğramamak için dışarıya çıkarken Ertuğrul'da arkamdan gelip kapıyı kapattı ve eş zamanlı kahkaha patlattı.
Bir süre öylece Ertuğrul'un susmasını beklerken daha fazla dayanamayacağıma kanaat getirip boş koridorda yürümeye başladım.
Ertuğrul aniden koluma yapışıp beni durdurdu ve gülmekten ağrılar girmiş karnını tuttu.

Fırtına Öncesi SessizlikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin