Bölüm 13 - Mahru

20.3K 939 30
                                    


Düğün tarihine yirmi dokuz gün kalmışken sabahın erken saatlerinde uyanıp, hazırlanıp Melda hanımla buluştuk. Gelinlik için hiçbir şey düşünmemiştim ya da ayarlamamıştım. O yüzden her şey annelere ve Gamze'ye kalmıştı. Yazık oldu (!)

"Neden bu kadar heyecansız hatta cansız duruyorsun Mahru? Gelinlik beğenmeye gidiyoruz sana!" deyip koluma dirseğiyle vurmuştu. Benden daha heyecanlı gibi durduğu konusunda şüphem yoktu ama kendimi kasmamak için sıkıyordum ve bu dışarıya öyle yansıyordu...

Annemler önde biz arkada yürüdüğümüz için ne konuştuklarımızı duymuyor olmaları bir avantajdı. "Aslında içimde volkanlar kopuyor ama stresten bayılmamak için azıcık dişimi sıkıyor olabilirim," deyip kahkaha atmaya başlayınca o da bana eşlik etmişti. Allah'ım! Şu anda midemde ki kelebek sayısı aşırı bir artış gösteriyordu! Düğünden önce kilo almak kadar kötü bir şey yok, diyenlere güldüğüm günleri özledim!

"Ee bir model düşündün mü aklında? Çok merak ediyorum üzerinde nasıl duracağını!" deyip koluma sıkı sıkı girdi ve hızlı adımlarıyla heyecanına beni de kattı.

"Ya... aslında gelinlik benim için önemli değil! Ben... Yusuf'u hala tanıdığımdan bile emin değilim, bırak gelinliği şimdi..." deyip derin bir nefes aldım ve ellerimi pardesümün cebine yerleştirdim. İçimde dün geceki konuşmalardan beri bir sıkıntı vardı ve bir türlü gitmiyordu. Hani olur ya, kötü bir şeyler olmadan önce içinize bir sıkıntı düşer ve siz sonradan pişman olur, üzülürsünüz; işte şu anda tam da öyle bir haldeyim. Ne yapacağımı bilemediğim bir durumdayım...

"O ne demek? Sen... Yusuf'u sevmiyor musun ya da beğenmiyor musun zaten?"

"Bence... o sadece beni etkiledi. Ne aşık etti ne de kendini sevdirdi! Sadece etkiledi." Gerçekten de öyleydi ama. Yoksa ona aşık olmuş olsaydım böyle olmazdım herhalde (!)

"Sen daha önce aşkı yaşadın mı ki?" deyip beni köşeye sıkıştırdı ve gayet ciddi bir şekilde yürümeye devam etti. Annemler de öyle derin bir sohbete girmişlerdi ki... bizi hatırladıklarından bile emin değildim.

"Hayır. Yaşamadım ama bir sürü kitap okudum, biliyorsun. Ve bence aşk, benim şu anda hissettiklerimden ibaret olamaz. Bak mesela, onun adı geçerken kalbim hızlanmadı, başım dönmedi, sakarlığım tutmadı. Sadece onunla ilgili bir gelecek düşüncesi olduğunda bunları yaşıyorum," deyip önünden geçtiğimiz mağazalarda göz gezdirdim. Kulağım Gamze'deydi.

Bir süre bir şey demedi ve çantasına evdeyken koyduğu su şişesini çıkarıp su içti. Bir şey deyip, beni kırmak istemiyor olabilirdi. Yoksa böyle sakin gözüktüğüne bakmayın aslında çok dobradır...

"Haklı olabilirsin. Ama baksana adam her şeyini düşünüp, planlayan birisi. Sana kıymet vermeseydi eğer seni etkileme zahmetine de girmezdi... Bilmiyorum ya! Ben Görkem'den böyle güzel anılar duymuş olsaydım, duramazdım. Sarılırdım kocaman!" deyip kahakaha atınca onun bu kadar mutlu olduğunu bilmek beni de mutlu etmişti. O değilde ben hala bu Görkem'i tanımıyordum.

"O değilde ben o bahsettiğin kişiyle ne zaman tanışacağım kanka?" deyip imada bulunurcasına dirseğimle dürtükledim. Gamze dediğime gülerken gözlerini devirdi ve "Sen sanki beni Yusuf'la tam tanıştırdın Mahru!" deyip kapağı bana attı. Pekala, kız haklı! Öyle tanıştıramamıştım hiç!

"O zaman geçenki gibi yine buluşalım. Olmaz mı?" deyip göz kırptım. Alınmamış olsaydı öyle demezdi yoksa! Elini çenesine yerleştirip düşünüyor gibi yaptı. "Yalvarman lazım!" Söylediğine bu sefer bende gülmüştüm. Bu kız gerçekten hayatı doruklarda yaşayanlardandı!

***

Girdiğimiz ilk mağazada hemencecik yorulmuş olmama kızan Melda hanım, benden önce baş köşeye oturup gelinlik modeli denememi bekliyordu. Kaç kilometre yol yürüdük o kadar, soluklanmayacak mıyım ben?

MAHRU Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin