Akşamdan açık unuttuğum camdan gelen kuş sesleri yeni alarmım olmuştu. Bu kadar yakından ötünce haliyle uyanabiliyorsunuz. Komodinin üzerinde duran telefonuma uzanıp saate baktım. 08:34. Bu saatte kendi kendime uyanabilmek göz yaşartıcı! Sabah namazından sonra hemen uyuyakalmıştım ama o kadarcık uykuyla bile uyanamazdım normalde. Güne sıradan olmayan bir şekilde uyanarak bir sıfır önde başlamıştım. "Bugün de hayırlısıyla bitsin inşAllah..."Rutin denilen işlemleri hallettikten sonra erken kalkmam şerefine annemle ikimize kahvaltı hazırlamak için mutfağa girdim. Buzdolabına unutmamak için yapıştırdığı notlardan biri ilişti gözlerime. Kıymalı börek :) Demek bugün ki menüsünde kıymalı börek varmış. Ben yaparım. Ne de olsa bugüne bugün evlenmek üzere bir kadınım. Yapmayı öğrenmem lazım...
***
"Anneee!" diye bağırarak odasına doğru gelmiştim. Kapının önünde bağırmaya devam ederken içeriden ses gelmemesi beni endişelendirmişti. Bu yüzden kapıyı açıp, "Anne?" deyip kafamı kapıdan içeri soktum. Yatağında mışıl mışıl uyuyordu. Ama uyandırmak zorundaydım. Çünkü ilk kez yaptığım kıymalı böreklerimi soğumadan yemesi şarttı. Yatağına usul usul yaklaşıp omzuna parmaklarımla dokunmam sayesinde bir anda gözlerini açmıştı. "Sultanım, kalk hadi."
"Mahru! Bir şey mi oldu kızım?" deyip yattığı yatakta doğrulmuştu ve gözlerini kaşımaya başlamıştı. Acaba uyandırmamalı mıydım? "Bir şey olmadı anne. Sana sürpriz kahvaltı hazırladım. Hadi elini yüzünü yıka da gel sofraya, bekliyorum," deyip odadan çıktım ve kendi kendime sırıtarak mutfağa geçtim. Ocakta fokurdayan çaydanlığı alıp masada ki yerine yerleştirdim. Bardaklar, tabaklar, çatal ve kaşıklar... hepsi tamdı. Bu ilk özel kahvaltım sayılabilir. Eğer bunda başarılı olamazsam, annemden geçersiz not alırım ve düğünden sonra beni mutfağa sokmaması için Yusuf'la konuşurdu. Evet, bunu yapabilirdi. Ne de olsa o bir anne.
"Ne yaptın ki sabah sabah?" deyip başındaki yazmasını yaparak mutfağa girmişti. Yazmayı gözünün önünden çektikten sonra masayı gördü ve uzun uzun inceledi. Beynin kim bilir neler düşünüyordu... "Nasıl olmuş?" deyip umut aradığım gözlerine bakmaya devam ettim. Eliyle masadan destek alarak sandalyesine oturdu ve böreklerin sahte olup olmadığını kontrol etti. "Kız hazır mı aldın bunları, n'aptın?"
"Ay yok artık anne? Tabi ki kendim yaptım. O kadar mı başarısızım ben ya?" deyip alt dudağımı büktüm. Alınmıştım herhalde. Besmele çekip börekten bir ısırık almıştı. Kaşlarını çatıp çiğnediği börekten tat almaya çalışıyordu. Bu hali her ne kadar komik olsa da gülmemek için kendimi zorladım. "Güzel olmuş Mahru! Nasıl yaptın kızım sabah sabah sen bunu?" deyince derin bir oh çektim. Gerçekten bir an çok korkmuştum.
"İnternet'ten videoları izleyerek yaptım anne. Biliyorsun modern çağda yaşıyoruz," deyip kahkaha atarak gülmeye başlamıştım. Annemde bana eşlik edip gülmüştü ve ilk börek deneyimim böylelikle tam not almıştı. "Aferin kız! Evde kalmazsın sen!" diyerek üzerimde ki bütün enerjiyi söküp almıştı. Bu kadın hayatı yaşayanlardandı, kesinlikle...
***
"Efendim Yusuf?" deyip elimde kalan şalı yatağın üzerine bıraktım ve bende yatağa oturdum.
"Hazır mısın Mahru? Ben kapıdayım."
"Hazırlanıyorum işte, inerim bende beş dakikaya kadar. Hadi kapat," deyip nazikliği kenara attığım dakikalardan birini yaşıyordum yine. Yüzüne kapattığım telefondan sonra şalı tekrardan elime aldım ve aynanın karşısına geçtim. Her zamanki gibi yapıp iğneledim ve çantama telefonumla cüzdanımı koyup odadan çıktım. Yazın ortasında dışarı çıkmak da eziyet gibi geliyordu ya, o ayrı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAHRU
SpiritualMahru ve Yusuf *** "... Bu yüzden Allah'ın huzurunda sana tekrar soruyorum..." dedikten sonra sağ elimdeki tektaşı nazikçe çıkardı ve önümde dizinin üstüne çöküp, başını da önüne eğdi. "Sana istediğin gibi bir eş adayı olmak isteyen bu adamla evlen...