-4- Güzel Sarılan Kız

467 56 26
                                    

EVREN TÜRKYILMAZ
Geçmişin geleceğime bağlı ipi, onu koparmak için vurduğum her darbede daha da kalınlaşıyordu sanki.

Ellerim yıpranmıştı, ipler hala çok sağlamdı.
Gözlerim çokça yaşarmış, canım bir hayli yanmıştı.

Artık son vermem gerekiyordu, ama bu sonun hediye edeceği başlangıçlara da hazır değildim. Ve son verebileceğimden emin de değildim.

Yatak odasından çıkıp oturma odasına geldiğimde Toprak'ın koltukta oturduğunu gördüm. Yanına ilerleyip evine bırakabileceğimi söyleyecekken gözlerinin kapalı olduğunu fark etmemle sustum. Düzenli nefes alışverişleri uyuduğunu telkin edercesine kulaklarıma çarpıyordu.

Bugün gerçekten çok yorulmuştu. Koskoca evi kısa sürede temizlemiş, aslında mecbur olmadığı bir şeyi yapmıştı.

Doğrusu ilk kez bir kadın evimi bu şekilde temizleyip düzenlemişti.

Ecrin hiçbir zaman benim evimi temizlememiş, ya da o tür şeyler yapmamıştı. Zaten pek eli yatkın da değildi bu tür şeylere. Hem ondan bunu istememiştim de.

Hiçbir zaman elinden yemek de yememiştim. Ya dışardan söyler, ya da dışarıda yerdik.

O Toprak kadar anaç değildi. Bunu net olarak tecrübe edemesem de, Toğrak'ın anaç bir kişiliğe sahip olduğunu biliyordum.

Kısa zaman olmuştu tanışalı, ama bu kısa zaman içinde beni birçok kez sakinleştirmişti. Hem de bunu sarılarak yapmıştı.

Bugün banyoda Ecrin'in hayali beni boğarken de o gelmişti. Bir çift zayıf kol ile bedenimi sarmalayıp himayesi altına almıştı sanki. İyi hissettirmeyi başarmıştı.

Zihnim onu Güzel sarılan kız diye kodlamıştı.

Toprak'a yaklaşıp onu yavaşça yan yatırarak bedenini rahatlattım. Eğer böyle uyuyacak olursa sabah her yeri tutulmuş olarak kalkacaktı çünkü.

İçeriden getirdiğim pikeyle üzerini örttüm.
Benim kıyafetlerim içinde tuhaf görünüyordu.
Gerçekten tuhaf.

Başımı diğer koltuğun başına yaslayıp gözlerimi kapattım ve düşünmemek için gereken her şeyi düşünüp zihnimi iyice yorduktan sonra bilincimin karanlığa kavuşmasını bekledim.

TOPRAK ALKAN
Evren'in kıyafetlerini üzerimden çıkarıp kendi kıyafetlerimi giyerken Evren'in uyanmadığını bildiğim için gayet rahattım.

Uyandığımda çoktan sabah olmuş, yarım saat kestirme fikri sadece bir fikir olarak kalmıştı. Evren ise karşı koltukta uyuyordu ve bu beni şaşırtmıştı. Çünkü onun bu evde bir yatağı vardı. Beni şaşırtan bir diğer şey, üzerimde bir örtü olmasıydı.
Örtüyü onun üzerine örtme gereği duymadım çünkü bu saate kadar öyle yatıp üşümediyse şimdi de üşümezdi. Ki zaten en fazla yarım saat sonra uyanırdı.

Giyinme işi bittiğinde çantamı ve telefonumu alıp kapıya yürüdüm. O anda aklıma uyandığında beni merak edebileceği düşüncesi gelse de bu ihtimalin yüzde bir olduğunu bildiğimden not bırakmak gibi bir zahmete girmeden evi terk ettim.

Saat daha çok erken olduğundan ortalarda pek kimse yoktu.

Şehrin bu kısmını pek bilmediğim için taksi bulabileceğim yerin ne kadar uzaklıkta olduğunu da bilmiyordum.

Yürüyerek siteden çıktım ve aşağı doğru uzanan yola saptım. Evler azalmaya başlamıştı ve yol bitmek bilmiyordu. Ana yola çıkmama az kalmıştı. O sırada yandaki evlerden birinin kapısı açıldı. Ayakkabılarını giymeye çalıştığını göz ucuyla görmüştüm. En fazla yirmi üç, yirmi dört yaşlarındaydı.

AWAREHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin