-6- Hoşgeldin

383 46 21
                                    

Multi: Toprak'ın söylediği şarkı

Kendi başına altından kalkmaya çalıştığı bir enkaz vardı. Biliyordum, nereden tutsam elimde kalırdı. Tutmaya korkuyordum.

Ama tutacaktım. Ellerinden tutup onu oradan çıkaracaktım.

Ellerimdeki ellerini sımsıkı tutuyordum. Bu cesaret nereden gelmişti, bu doğru muydu, pişman olacak mıydım?

Şu an hiçbiri umurumda değildi. Tüm fikrim Evren'in gözlerinin akıttığı yaşlarda ve yaşadığı acılardaydı. Ve aynı doğrultuda zikrim de orada olacaktı.

"Sen buna engel olabilir misin? Seni dağıtsam bile toparlanıp beni bir arada tutabilir misin? Düşmeme mani olabilir misin?" diye sordu.

Çaresizdi.

Gözyaşlarım dudaklarımın arasına yavaş yavaş yerleşirken yutkundum. Başımı hızla sallayıp "Olurum. Engel de olurum, desteğin de olurum, dostun da olurum." dedim.

Ben ne dediğimi bilmiyordum.

"Bana yardım et." dedi.

Koca bir adam, karşımda bir kız yüzünden ağlıyordu. Gerçekten, o kadar yardıma muhtaç görünüyordu ki... Gerçi ben de ona yardım etmeye muhtaçtım. Bunu içten içe biliyordum.

Ellerini yavaşça bıraktım ve kısa bir süre yüzümü ovuşturup başımı salladım. Ellerimi yüzümden çektiğimde karşımda Evren'i görememiştim. Paniğe kapılan bedenim hızla ayağa fırlarken tam sol tarafından gelen ürpertiyle o tarafa döndüm. Evren tam yanımda duruyordu ve ben bunu fark edememiştim.

Cidden, aklım beş karış havadaydı.

"Ne yapıyorsun bu... "

Cümlemi tamamlamam için bana izin vermedi. Kollarını bedenime sıkıca dolayıp sarıldı. Sımsıkı sarılıyordu.
O ana dek maruz kaldığım bütün kötülüklerden soyutlanmış gibiydim.

İlk kez tattığım bu duygu böğrüme öküz oturmasını sağlarken yavaşça kollarından çıkmaya çalıştım.

Kollarını daha da sıkıp "Dur." diyene kadar devam etti bu çabam.
"Sen iyi birisin, Toprak. Hayatıma hoşgeldin." dedi.

Tam olarak o anda, birbirimiz için geçici kişiler olmayacağımızı anlamıştım. Bu his tüm bedenimi kaplamıştı.

***

Tekrar aşağı inmiş, karaoke yapan gençleri seyredip sohbet etmiştik. Hakkında birçok şey öğrenmiştim. Tabii o da benim hakkımda.

Palyaçolaran korktuğumu, yüksek sesten nefret ettiğimi, en sevdiğim şarkı türün rap olduğunu, saçlarımı kestirmek istediğimi ama bir türlü cesaret edemediğimi, yemek yapmaktan acayip zevk aldığımı ve daha birçok şey anlatmıştım ona.

Tabii o da bana. Ama onun bana anlattığı gibi hayatımı anlatmamıştım hiç. O da sormamıştı zaten.

Aşağı inmiş olsak da yukarıda konuşulanların hatırlattığı acılarla yüzleştiği belliydi. Yüzü asık, gözleri parçalı bulutluydu.

"Bitti mi şimdi gece? Bu kadar mıydı?" dedim. Kendine dönsün, eğlenip gülsün istiyordum. İki dakika önce ağlayıp hemen ardından sırıtabilen biriydi Evren. Çok değişkendi ve daima canlı tutabildiği bir tarafı vardı. Orayı harekete geçirmeye çalışıyordum.

Amacıma ulaşmış olacağım ki, kaşlarını yaramaz bir çocuk edasıyla kıpırdatıp "Bilmem, bitmesini istemezsen bitmez bu gece." Dediğinde onun keyfini yerine getirme sorumluluğunu tamamiyle üzerime alıp sağ elimin parmaklarıyla burun kemerimi sıktım. "O halde dinle ve izle beni." Dedim ve ayağa kalkıp boş olan sahneyi doldurmak üzere adımladım.

AWAREHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin