Medya; Deniz Sosyal.
Çok klasik bir giriş olacak belki ama yeni güne, çoğu insan gibi güzel başlamak benimde hakkım değil mi? Her sabah yeni bir işkenceye merhaba diyen bedenim, bu sefer tepki bile vermeye gerek duymamıştı.
Vücudum bağışıklık kazandı galiba...
Eğer benim gibi bir kuzene sahipseniz, ki bence değilsiniz! Ama eğer sahipseniz, sabahları mutlu mutlu uyanamıyorsunuz. Ya kulağımın dibinde bağırıyordu, ya da kafama tencere geçirip kaşıkla aniden vuruyordu.
O tencereyi başıma geçirirken ben niye uyanmadım acaba?
Bu sefer sırılsıklam bir şekilde hâlâ yatakta yatmayı sürdürüyordum. Gözümü bile açmaya mecalim yoktu, ama bana şu yapılana bak!
"Deniz?" Tahmin ettiğim sesi duyduğumda, aniden gözlerimi açtım ve sağ tarafımda olan Yiğit'e baktım. Kahverengi gözleri parıl parıl parlıyordu. Tabi parlardı! İntikamını aldı ve keyfi fazlasıyla yerindeydi.
Gözlerini kırpıştırdı ve suratıma bakmaya devam etti. Benim sinirlenmemi istiyordu, ama onun inadına sinirlenmeyecektim. O zevki, ona yaşatmayı kesinlikle düşünmüyorum.
Derin bir nefes aldım ve yüzüme yapışmış olan saçlarımı geriye çektim. "Canım abim? Kurban olduğum geri zekalı! ben her sabah böyle uyanmaktan bıktım. Artık bıkmayı bile geçtim, bedenim tepki vermiyor. Bak!" dedim ve kolumu yataktan sarkıttım. Kolum kendi halinde takılırken, Yiğit gülmeye başlamıştı bile.
Sol elini saçlarına attı ve zaten dağınık olan saçlarını eli ile biraz daha dağıttı. Ben bu haline göz devirirken, o çoktan yatağımın kuru olan yerine oturmuştu. Tek dizini altına aldı ve diğerini de yere koydu.
"Abisinin bir tanesi? Sen ıslanmayı sevmiyor musun? Ben de sen seviyorsun diye seni güne sevdiğin şey ile başlatmak istedim. Ama yine yaranamadım." Bunu dedikten sonra, alt dudağını aşağı doğru sarkıttı ve kollarını göğsünde birleştirdi.
Şu an minik bir çocuktan farkı yoktu. Gözde bile bu kadar değildi. Çok şirindi ve ben hemen yumuşamıştım bile.
Üzerimde olan yorganı ayağım ile yere ittim ve sırtımı yatağımın başlığına yasladım. Suratına gülerek baktım ve konuşmaya başladım. "Ben yağmurda ıslanmayı seviyorum abiciğim! Bu şekilde değil! Bu arada, sen de çamurla oynamayı seviyorsun. Dün çamurla uyandırdım, bir ton azar yedim. Nerede adalet?"
"Ben yerde olan çamuru seviyorum ama. Yatağımda olan değil." Saçlarımı karıştırdı ve yatağımdan kalktı. Kapıdan çıkarken son bir kez bana baktı. "Ve senin yüzünden annemden azar yedim. Şimdi kalk herkes aşağıda, seni bekliy..." dedi ve koşarak odamdan çıktı.
Koşarak çıkmıştı. Eğer çıkmasaydı kafasına gelen yastıktan kurtulamazdı. Havada uçan yastık, kapıya çarpıp yere düşünce ben de yatağa geri yattım.
Yatağın çoğu yerini ıslatmıştı köpek!
Sadece beş dakika sakin bir şekilde yattım. O beş dakikanın sonunda kapım aniden açıldı ve başımın üzerine bir karaltı çöktü. Hemen ardından çarşafımın altımdan aniden çekilmesi ile yere yapışmam bir oldu.
"Allah senin belanı versin inşallah!" dedim minnoş popomu ovalarken. Ben bıktım bu çocukla uğraşmaktan. Kim beni bununla kuzen yaptı lan!
"Tamamen uyandıysan artık yanımıza gel." Sırıtarak dediği şeye el hareketi çektim ve öylece bekledim.
"Daha güzel uyandırsaydın çok iyi olurdu. Ama buna da şükür, ne diyeyim?" Her halime şükür etmem gerekiyordu. Daha beterlerini de görmüştüm. Mesela geçen aylarda, ben uyurken beni banyoya götürmüştü. Sonra küvete bırakıp, suyu da açıp kapıyı üzerime kilitlemişti.
![](https://img.wattpad.com/cover/138872402-288-k6339.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KUZEN
Humor04.11.2020 Macera #1 02.11.2020 Kaos #1 05.11.2020 Heyecan #10 15.11.2020 Franciscolachowiski #1 20.11.2020 barbarapalvin #2 ***** "Nasıl sen bana bir şey yapmazsın? Bugün gün boyu benim canımı çıkardın yine de bir şey demedim sana! Git annemi ara...