Medya: Selin
Zil sesiyle yüzümü buruşturup uyandım. Kaldırımda oturur pozisyondaydım, tek fark apartmanımın önünde olmamdı.
Yüzümü buruşturup ayağa kalktım ve hemen etrafıma baktım, kimse yoktu. Apartman kapısı aniden açılırken irkildim.
Çantamı hemen aldım ve kapıyı kapatıp daireye çıktım.
Abim ve ablam bana sinirle bakıyordu.
"Neredeydin lan sen? Korkudan öldük" dedi abim sert bir şekilde. Ablam hemen onu dirsekledi, "Sus"
Ayakkabılarımı çıkarıp içeri girdim. Ablamın aniden yüzü yumuşadı. "Solgunsun"
Evet anlamında başımı salladım. "Pek bir şey yemedim de" karnım guruldayınca kızardım.
Abim sinirle homurdandı, "Eğer bir daha bu kadar geç gelirsen canını çok kötü yakarım" dedi ve odasına gidip kapıyı çarptı.
"Üzgünüm, ne olduğunu hatırlamıyorum bile" dedim, ablam o sırada bana yemek koyuyordu.
"Bunları yedikten sonra dinlen" dedi, kafamı salladım ve masaya oturdum. "Saat kaç ki?"
"Sekiz buçuk" dediğinde ağzım açık kaldı. O kadar olmuş mu? Büyük ihtimal beni kapşonlu adam getirmişti.
Tüylerim ürperdi, bunu ablama bahsetmem gerekiyordu. Tam ağzımı açtığımda önüme yemek koydu.
"Oha, çok güzel görünüyor" dedim ve hemen yemeğe başladım. Ablam gülümsedi, sonra masaya oturdu ve bana baktı.
"Neler oldu anlat bakalım çünkü bu kadar geç saate kadar kalmazsın. En geç altıda evde olurdun" dediğinde yutkundum. Sonra utanarak konuştum.
"Bilmiyorum, bir anda midem bulandı, galiba bayıldım." Diye mırıldandım ve ekmekten bir parça alıp ağzıma attım.
"Bayıldın mı? Nasıl geldin o zaman? İyi misin?" ablamın art arda soruları yağmasıyla yüzümü buruşturdum.
"İyiyim, sadece... bilmiyorum. Beni birisi uyandırmaya çalıştı herhalde. Olmayınca da-" mantıklı bir açıklama bulamıyordum.
Ablam gözlerini kıstı, "En son böyle olduğunda yemek yememiştin. Yoksa yine mi para biriktirmeye çalışıyorsun?"
Hemen hayır anlamında başımı salladım, benim için endişelenmesine gerek yoktu.
"Hay-" sözümü kesti. "Her ne bok yapmaya çalışıyorsan bırak çünkü artık işim var" adeta gözleri parlıyordu. Bende gülümsedim.
"Gerçekten mi, nerede? Ne işi?" dediğimde omuz silkti. "Bunu bilmene gerek yok, sadece... çok iyi para kazanacağımı bilmeni istiyorum"
Aniden yüzüm düştü, "Abla o gece çalışan kadınlar gibi bir şey değil değil mi?" dedim ve dudaklarımı büktüm.
Aniden kaşları çatıldı ve koluma yumruk attı. "Çüş Beste! Öyle bir şey değil. Birisinin yanında asistan olacağım" dediğinde rahatladım ve gülümsedim.
"Pekala" dedim ve mutlu bir şekilde yemeğimi yiyip süpürdüm.
Odama çekildim ve üstümü başımı değiştirdim. Saçlarımı topuz yaparken çantamdan defter ve kitaplarımı çıkardım.
Sonra telefonumu çıkardım, yüzde kaç şarjım kaldı diye bakacakken aniden telefonuma not edilen notu okudum.
Bir daha o boktan kitapları almak için yemeğini yemekten vazgeçme. O siktiğimin sokağına adımını dahi atmayacaksın! Eğer böyle bir durum tekrarlanırsa ablanın ve abinin canı yanar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benden Kaçamazsın!
Teen Fiction"Benden uzak dur... lütfen!" dedim ağlamaklı sesimle. Dudaklarındaki acı gülümsemem içimi burktu. Ama ondan korktuğum fikrini değiştirmiyordu. "Senden uzak durmak mı? Denemedim mi zannediyorsun?" dedi sert bir sesle. Gözlerinde acı vardı, bunu göre...