Multi: Furkan
"Orası benim yerim kalk" dedi Can. Öykü şaşkın bir şekilde Can a baktı. "Şimdilik orada otursan ne olur? Ben Öykü" dedi.
"Bende Masal" dedi Can ve defterini açtı. Yağmurla kısa bir bakışma yaşadıktan sonra derse geri döndük.
*
Teneffüste kantine indik. Boş bir yer bulup oturduk. Can huysuzdu. Yağmur sessizliği hoş bulmadı.
"Ben Yağmur" dedi sadece. Öykü de ona gülümsedi. Sanki birbirlerini uzun bir süredir tanıyorlardı.
"Ben kahve alacağım" dedi Can ve sandalyesini duvara kadar ittirerek kantin sırasına girdi. Öykü kaşlarını çattı.
"Derdi ne bunun?" dedi. Omuz silktim. "Yeni insanları sevmez" dedi Yağmur. Öykü gözlerini devirdi. O sırada ellerimle oynuyordum.
İki gün sonra Furkan ile buluşacaktım ve heyecanlıydım. Bu heyecan niyeydi bilmiyorum. Belki, Can dan sonra ilk defa bir erkekle buluşacaktım, o yüzden olabilirdi.
Can geldi ve kahvesini masaya koydu, birkaç damla eline geldi. "Sıcak" dedi ve parmağını öptü. Öykü hafifçe sırıtsa da Can dil çıkardı.
Olayın şaşkınlığıyla ikisine bakıyordum. Komik olmaması gerekiyordu ama gülmemi zar zor tutuyordum.
O sırada Yağmur ayağa kalktı. "Ben hemen geleceğim" dedi ve kantinden çıktı. Arkasından Rüzgar da çıkınca içim korkuyla doldu.
Öykü de fark etmişti, bana 'geliyorum' dedi ve o da kantinden çıktı.
Can kahvesinden yudum aldı. "İyi geldi" dedi sadece.
*
"Sen ne yaptığını zannediyorsun?" Yağmur sinirliydi. Rüzgar ona küçümseyici bir bakış attı. "Seni ilgilendirdiğini zannetmiyorum"
Öykü de arkalarında belirmişti. "Neler oluyor?" dedi. Rüzgar saçlarını çekti. "Her bi boka karışıyorsunuz. Gidin kendi işinize bakın"
Yağmur parmağını tehdit edercesine salladı. "İşim bu zaten. Ne yaptığını gördüm! Besteyi üzdün-" dedi. O konuşmayı görmüştü.
"Eee?" dedi umursamaz bir şekilde. Yağmur derin bir nefes aldı. "Sonra gidip duvara yumruk attın. Beste anlamasa da ondan hoşlanıyorsun. Bak bu durum sadece seni değil biz-" Rüzgar sertçe sözünü kesti.
"Biliyorum, kahretsin biliyorum! Neden üzdüğümü zannediyorsun? Benden uzak durması en iyisi" dedi sadece.
Öykü kollarını göğsünde birleştirdi. "Ateşte öyle diyordu"
Sözleri bomba gibi bir etki yaratmıştı. Yağmur anlayışlı bir şekilde Rüzgara baktı. "Anlıyorum. Bak abimin istediği gibi Beste nin mutlu olmasını sağlamaya çalışıyorum. İkinizde bunu bozuyorsunuz"
Sonra kaşlarını çattı. "Besteyi üzmenize izin vermem" dedi. Öykü sertçe Rüzgara baktı. "Abi bunu konuşmuştuk" dedi Öykü.
Yağmur ellerini kaldırdı. "Kardeş-abi halledin bu işi" dedi ve gitti. Öykü tek kaşını kaldırıp abisine baktı.
"Çok korumacı bir kardeş" sonra hafifçe Rüzgar a vurdu. "Sana da bundan lazım"
*
Can ın iki tane bisküviyi de kırmadan ağzına atmasını izliyordum.
"Bah gödün mü? Mühüşüm" dedi ve kahvesini bitirdi. Yağmur hızla yanımıza geldi. Şaşkınlıkla ona baktım.
"Kızgın gibisin? İyi misin?" dedim. İyiyim der gibi baktı. "Hadi sınıfa çıkalım, Öykü sınıfa gelirmiş" dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benden Kaçamazsın!
Teen Fiction"Benden uzak dur... lütfen!" dedim ağlamaklı sesimle. Dudaklarındaki acı gülümsemem içimi burktu. Ama ondan korktuğum fikrini değiştirmiyordu. "Senden uzak durmak mı? Denemedim mi zannediyorsun?" dedi sert bir sesle. Gözlerinde acı vardı, bunu göre...