İyi okumalar :))
Edit: 11 Haziran
Bazi okuyucularin istegi ile yilan resmini kaldirdim. Simdi umarim daha rahat okursunuz. :))
Yol boyunca dedikleri kafamın içinde zonkluyordu sanki. Birisi kafama iğne batırıyormuş gibi ağrıyordu.
Yan eve geldiğimizde durdu, arabanın anahtarını çıkardı.
"Bu akşam olmayacağım" dedi, bakışlarımı ona çevirdim. Masmavi gözleri buzdan bir duvarmış gibi hiçbir şeyi açık vermiyordu.
Hala daha ailesini düşünüyor muydu? Gözlerinin önündeki halini?
Kalbim ağrımaya başlamıştı, ablamı ve abimi düşünmekten beynim yanacaktı. Kalbim ise buhar olup uçacaktı.
Ateş e ne hissetmem gerekitiğini daha çözememiştim bile, ya da ne hissettiğimi.
Derin bir nefes aldım ve başımı salladım, "Pekala"
Sonra gülümsedim, "Yasemin i de yanımıza alsak olur mu?" dediğimde bakışlarını gözlerime çıkardı. Omuz silkti.
"Fark etmez, ama dışarı çıkmaya çalışmayın, anlaştık mı?"
Alnıma öpücük kondurdu, "Kızlara selam söyle" dedi ve geri çekildi. Burukça gülümsedim ve arabadan indim.
Eve girerken araba hala orada duruyordu, kapıyı çaldım.
Birkaç saniye sonra kapı açıldı, Yağmur şen şakrak bir şekilde bana sarıldı. "Hoş geldin" dedi ve beni içeri aldı.
Arabaya el salladı ve kapıyı kapattı.
"Çok güzel bir haftasonu olacak!" dedi sevecen bir sesle. Kıkırdadım ve etrafa bakındım.
Burası tam hayal ettiğim türdendi.
Kocaman bir salonu ve yanında da mükemmel bir mutfak. Salon da sadece iki tane üçlü koltuk vardı ve bej rengiyle beyaz duvarla güzel uymuştu.
Duvardaki televizyon duvarın yarısı kadardı, mutfak ise beyaz ve siyahın uyumuyla muhteşemdi.
Ateş in evi ise sadece siyahtı, başka renk bilmiyordu çünkü. Buna dayanıyorum.
Yağmur hızlı bir şekilde mutfağa girdi, büyük dolabı açtı ve içinden cips çıkardı.
Montumu çıkarıp koltuğa koydum, hızla yanına gidip kaseleri bumasına yardım ettim. Altı kase çıkardığında şaşırdım.
"Kimler var?" diye sordum merakla. Cipsleri kaselere doldururken hızlıca söyledi.
"Burçak, Sude, Deniz, ben, sen ve Öykü" dedi, husursuz bir şekilde kıpırdandım. Sude ve Öykü ile konuşmak istemiyordum.
Sude ye nasıl bakacaktım peki?
Dudaklarımı ısırdım, "Şey... ben gitsem daha iyi" dediğimde kaşlarını çattı. Elindeki cipsi bıraktı.
"Sakın ha! Kızlar gecesi yapacağız" dediğinde zil çaldı, gerilirken merakla sordu.
"Daha gelmelerine yarım saat var, birisini bekliyor muydun?" dedi, hızla kapıya gittim ve açtım.
Yasemin ela gözleri ile bana bakıyordu, "Merhaba. Ateş Bey beni gönderdi" dedi sevecenlikle.
Kıkırdadım ve içeri geçmesi için yana kaydım, eve girdi. Kapıyı kapattım ve Yasemin i süzdüm.
Kahverengi saçları dalgalıydı ama doğaldı, ela gözleri ise capcanlıydı. Uzun bir boyu ve güzel yüz hatları vardı.
"Hoş geldin!" dediğimde başını salladı ve mutfağa baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benden Kaçamazsın!
Teen Fiction"Benden uzak dur... lütfen!" dedim ağlamaklı sesimle. Dudaklarındaki acı gülümsemem içimi burktu. Ama ondan korktuğum fikrini değiştirmiyordu. "Senden uzak durmak mı? Denemedim mi zannediyorsun?" dedi sert bir sesle. Gözlerinde acı vardı, bunu göre...