Bölüm 56

171K 7.4K 3.8K
                                    


Multi: Can

Yasemin bana gülümsedi. "Sizin için sevindim efendim" dedi ve saçlarını kulağının arkasına aldı. Birkaç saniye Ateş'e baktıktan sonra bakışlarını tekrar bana çevirip gülümsedi.

"Bu güzel haberi kızlara haber verecek misiniz?" dedi.

Başımı salladım, "Veririm" dedim. O sırada Ateş beni kolunun altına aldı. "Yasemin, kızların yanına gider misin?" dedi. Bu ricadan çok bir emir gibi gelmişti.

Yasemin başını tamam anlamında sallayıp evden çıktı.

Bakışlarımı Ateş'e çevirdim. "Ne oldu?" diye sorduğumda burnumu öptü. "Yalnız kalmamızı istedim" dedi hınzır bir şekilde.

Yanaklarım yanarken gülümsedim. O sırada aklıma birisi geldi.

"Rüzgar'a senin söylemen gerekiyor" dedim Ateş'e. Masmavi gözlerini gözlerime dikti. Hafifçe gözlerini kıstı.

"Haklısın" dediğinde başımı salladım.

"Problem olmaz diye düşünüyorum, artık Yasemin ile birlikteler" dediğimde başını salladı ve bana sımsıkı sarıldı.

"Peki o zaman" dedi ve başımı öptü.

"Rüzgar'ı aramaya çıkıyorum, ondan sonra yalnız vakit geçirebiliriz değil mi?" dedi ve göz kırptı.

Derin bir nefes aldım, "Evet tabi ki"

Aklım Rüzgar'daydı, beni unuttuğuna emindim. Yasemin'den hoşlandığını anlayabiliyordum, hem Yasemin gayet iyi bir kızdı.

Ateş evden çıkarken derin bir nefes aldım. Kendimi sakinleştirmeye çalışırken yukarıdan bir ses geldi.

Ensemdeki tüylerin diken diken olduğuna emindim. Korkuyla yutkundum ve doğru duyup duymadığımı teyit etmek istedim.

Küçük bir gümbürtü daha geldiğinde gözlerim açıldı, Ateş'in daha gitmediğini umarak yavaşça cama doğru yürüdüm.

Arabası yoktu, sıkıntılı bir şekilde nefes alırken sesi tekrar duydum.

Gözlerim tekrar pörtledi, ses çıkarmadan mutfağa gittim ve içeriden bir tava aldım. Nefesimi tuttum. Yukarı çıkmayacaktım tabi ki de.

Merdivenlerden sesi duyduğumda kalbimin korkudan bu kadar hızlı atması beni bayıltabilecek güçteydi.

Gözlerimi kapattım.

'Bunu yapabilirsin' diye mırıldandım içimden. Mutfağa doğru gelen seslerle çığlık atıp kapıdan giren kişiye tavayı geçirdim.

Rüzgar sendelerken tavayı elimden hızlıca bıraktım. Tava yere büyük bir gürültü ile düşerken Rüzgar eliyle duvara tutundu.

"Ayy Rüzgar! Seni hırsız zannettim!" dedim korku ile. En azından tavayı çok kaldırmadığım için çenesine denk geldi.

Rüzgar bana kısa bir bakış atıp öksürdü. "Salak mısın kızım sen? Ne hırsızı? Dışarıdaki korumalar evin dekoru diye mi orada duruyor?"

Hızla buzdolabına gidip buz aldım. Rüzgar yavaş bir şekilde masaya otururken buzu çenesine koydum.

Hızla koymamdan dolayı inledi. "Ay pardon!" dedim, elim ayağım titriyordu.

Rüzgar buzu kendisi alıp yavaş bir şekilde çenesine koydu, "Elin iyi ki güçlü değil, o vuruşla çenem kafatasıma gömülebilirdi" dedi alayla.

Benden Kaçamazsın!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin