Benden Kaçamazsın!

Bölüm 25

Gözlere takılmayın shh
MULTİ: Gökçe 

Yoldaki ağaçları izliyordum, arabaları ve insanları...

Bir kız ile bir erkek kaldırıma oturmuş, çiğdem çitliyorlardı. Erkek gözlerini kızdan alamıyordu, kız ise bakışlarını gökyüzüne çevirmiş derdini anlatıyordu.

Gülümsedim.

O sırada iki kız arkadaş böğüre böğüre şarkı söylüyorlardı, bu hallerine kıkırdadım.

"Ne oldu?" dedi Ateş, arabayı sağa çevirdi ve yoluna devam etti.

Bakışlarımı ona çevirdim, "Hiçbir şey" dedim. Bakışlarını yoldan alıp bana çevirdi. Gözleri dudaklarıma kaydı, gülümsememi kestim.

Kaşlarını hafif çatıp bakışlarını yola çevirdi.

Aklıma ablam ve abim geliyordu, bir kere de onlarla gitmiştim ama o sefer içimde hüzün yoktu. Kahkaha atıyordum içimden.

Bugün ise kaçma planları yapıyordum.

'Bayağı yapıyorsun' dedi iç ses dalga geçercesine.

"Gülümsemeni istiyorum" dedi Ateş, çenesi kasılmış olsa da sesi yumuşaktı. Kaşlarımı çattım. "Beni kaçırdıktan sonra nasıl gülümsememi istiyorsun?"

Araba aniden fren yaptı, kemerimi takmasaydım cama yapışmıştım. Korkuyla ona bakarken yumruğunu direksiyona geçirdi.

Nefes alışverişleri hızlandı, bakışlarını bana çevirdi. Masmavi gözleri koyulaşmaya başlamıştı. Dudağımı ısırdım.

"Seni korkutmak istemiyorum ama her ağzını açışında bu oluyor!" diye sertçe konuştu, direksiyonu sıkan ellerine baktım.

Eklemlerini görüyordum, sıkmaktan beyazlaşmıştı. Kendisine hakim olmaya çalışıyordu. Bakışlarımı ondan çektim ve karşımdaki cama çevirdim.

Ne yapacağımı bilemiyordum, korkudan kalbim ağzımda atıyordu.

'Bana zarar verecek' dedim içimden. Gözlerimi kapattım, her ne yapacaksa bakmak istemiyordum. Birkaç saniye boyunca hiçbir şey olmadı.

Araba kapısının açılmasıyla gözlerimi yavaşça açtım. Arabadan çıkmıştı, arabanın tekerleğine ayağını geçirdi.

Arabanın hafifçe sallanmasına şaşırdım.

Kendisini arabanın kapısına yasladı, cebinden bir şey çıkardı. Bana zarar verecekti.

Arabadan kendimi dışarı çıkardım. O sırada bakışlarımı ona çevirdim. Sigarasını ağzına götürmüştü. İçim rahatlarken etrafa baktım.

Kaçış yolu aradım, lanet olsun ki burayı da bilmiyordum!

Sıkıntıyla ona çevirdim bakışlarımı, sigarasını yakmıştı, başını hafifçe sağa çevirdi ve konuştu.

"Kaçmaya dair minik bir hareketini görürsem seni sürükleyip arabaya atarım" dediğinde kapının kolunu sıktım.

Dudaklarını yukarı kıvırdı, önüne döndü. "Yanıma gel, sana bir şey göstereceğim"

İstemiyordum, hiçbir şey göstermesini. Evimi istiyordum, ablamı ve abimi. Bu duruma düşmek için ne yapmıştım ben?

Yavaşça yanına gittim, belimden tuttu ve beni kendisine çekti. Sigarasından son bir nefes aldı ve ayağıyla ezdi.

"Görüyor musun şu minik yıldızı?" dedi ve yukarı bakmamı istedi. Başımı yukarı kaldırdım ve gökyüzünde olan minik yıldıza baktım.