Benden Kaçamazsın!

Bölüm 40

Multi: Gökçe (Selin'in ablası)

İki saat geçmişti ve ben sıkılmıştım, o yüzden de mükemmel yeteneklerimi göstermem gerektiğini düşündüm.

Yasemin'in yazdığı minik defteri bulup içindeki tarfilere baktım. Çikolatalı kek

"İki yumurta" dedi, hemen buzdolabına baktım. İki yumurtayı çıkarırken az daha düşürüyordum. Elimden kaymasın diye kabın içine fırlattım.

İki yumurtada kabın içinde kırılmıştı, kabuklarına umutsuzca baktım. "Ayy" dedim ve kabın içinden yumurtaları ayıklamaya başladım.

Kabukları lavaboya koyarken ellerimi suladım. "Evet, şimdi un" dedim ve iki kiloluk unları çıkardım.

"Ağırmış" diye mırıldandım ve bir bardak çıkardım, "İki bardak un" dedim kendi kendime. Unu açtım ve bardağı içine koydum.

Arkamdaki adamı fark etmemiştim.

"Ne yapıyorsun güzelim?" diye fısıldadı kulağıma, aniden bardaktaki unu arkamdaki adama fırlattım.

"Hiiii" dedim ve elimi ağzma götürdüm. Ateş gözündeki unu silerken hemen bangodaki peçeteyi ona verdim.

"Ayy" dedim istemsizce tekrar, üstü başı un olmuştu. Gözüne gelen unu sildi ve bembeyaz olmuş yüzüyle bana baktı.

"Özür dilerim, öyle ani-" dememe kalmadan masadaki bir miktar unu burnuma sürdü, "Ödeştik" dedi ve yüzümü beyaz unla kapladı.

Çığlık attım, "Ne yapıyorsun?" dedim öksürürken. Kahkahasını dışarı salarken yüzünü temiz eliyle sildi.

"Beyaz sana çok yakıştı" dedi kahkahası dururken, gülümsedim.

"Tadı nasılmış?" dediğinde omuz silktim, "Tadmadım" dedim.

Belimden çekti ve dudaklarımı öptü, üst dudağımı emerken mırıldandı, "Tadı yokmuş" dediğinde utançla ondan ayrıldım.

"Hep öpüp durma!" dedim kızarırken, saçlarımı topuz yapmıştım ama kesinlikle dağılmıştı.

Eğlenen ifadesiyle bana baktı, kendisine bangoya yasladı ve beni süzdü. "Kendini benim gözlerimle görseydin eminim ki kendini durduramazdın"

Sözleriyle yutkundum, iyi ki yüzüm unluydu.

Dediği şey, görmezden geldim çünkü kalbimin hızlanmasını kontrol edemiyordum. Midemde kelebekler uçuşuyordu. Bu ağır geliyordu, bu his çok ağırdı sanki.

"Çikolatalı kek yapacaktım" dediğimde omuz silkti, ceketini çıkardı ve sandalyeye astı. "Emin misin güzelim?"

'Güzelim' deyişi ellerimi titretiyordu. "Evet, tabi ki"

Yalan söylemeyeceğim, hayatımda hiç kek yapmamıştım. Ama tarife uyarak gideceksem ne olacaktı ki?

En kötü kekten kabuk çıkacaktı yani, kötü bir şey mi?

Titreyen ellerimi tuttu, "İlk önce bir temizlenelim, keki şimdi yapmana gerek yok. Film izleyeceğiz hem" dedi.

Gülümsedim, "Ama yiyecek bir şey yok" dediğimde mutfağı süzdü. Evet biraz kirletmiştim ama temizleyecektim, amacım oydu.

"Pizza söyleriz"

*

Banyoya ilk giren ben oldum, kıyafetlerimi aldım ve üstümdekileri çıkardım. Aynadan kendimi süzerken bacaklarıma baktım

"Lanet olsun" dedim kızararak, bir ayı geçmiş miydi?

Kendime sabır diledim ve güzel bir kuaför olması dileğiyle 15 dakikada duşumu aldım, kıyafetimi giyip çıktığımda Ateş gözlerini kapatmıştı.