Gözlerimi açmakla zorlandım, başımın ağrısıyla birlikte yataktan dahi kalkmak istemiyordum.
Beni bu kadar kolay bulmuş olması çok saçmaydı, salakçaydı. Rüzgar söylemiş olamazdı, değil mi?
Gözlerimi hafifçe açtım ve bulanık gözüken tavana baktım. Birkaç kez kırpıştırdım ve beyaz tavan netleşti.
Elimde olan sızıyla birlikte yüzümü buruşturdum, o kadar çok acıyordu ki! Sanki her saniye minik iğneler derime batıp çıkıyordu.
Yataktan kalkacakken sızlayan elime baktım.
Beyaz bir peçete ile sarılmıştı, korkuyla peçeteyi açtım. Gördüğüm şeyle çığlık attım. Hayır, bunu yapacak kadar pislik değildi!
Elimdeki yılan desenine korkuyla bakıyordum, gözlerim korkudan dolmuştu.
Kapı bir anda açıldı, kapı sertçe duvara çarparken anında bakışlarımı oraya çevirdim. Masmavi gözleri ile bana bakıyordu.
İfadesizdi ama bağırmamla endişelenmişti. "Canın çok yanıyor mu?" dedi. Bakışlarımı kıstım, tek söz dahi söylemedim ve kendimi yorganla sardım.
Şu an onun yanında olmak en son istediğim şey, korkudan elim titriyordu. Elimle yorganın ucunu sıktım.
"Lütfen birisine zarar verme" diye fısıldadım, gözlerimi kapattım ve hıçkırığımı zar zor tuttum.
Aptaldım, salaktım ve ablam için bencil bir insandım. Sadece başkalarının mutluluğunu istiyordum ama bu dünyada herkes mutlu olamayacaktı.
Kendisini duvara yasladı ve kollarını kavuşturdu. Soğuk bir şekilde bana bakıyordu, ruhumu okuyordu.
"Salakça düşüncelerin yüzünden kendine zarar verecektin.Eğer sana bir şey olsaydı..." dedi. Bakışları yoğunlaşırken kendine hakim olamadı, yanında duran masanın üstündeki cam bardağı duvara fırlattı.
Cam parçaları yere düşerken Ateş sinirlerine hakim olamıyormuş gibi saçlarını çekti.
Gözlerimi kapadım ve dua etmeye başladım. 'Bana zarar vermesin'
Uzun bir sessizlikten sonra kuru bir sesle konuşmasına devam etti."Kaçmaya çalıştığın her saniye bir insan ölüyor dedim sana" dedi.
Dudaklarımı ısırdım, kalbime oturan yumruyla ona baktım.
"Ne?" dedim, korkudan titreyen ağzımı sıktım dişlerimle.
"Bunu kaç defa dile getirdim, sana zarar vermemek için bazılarının canını yakıyorum. Ama sen bunu beynine sokamayıp kaçmak için her şansı deniyorsun!" dedi sert bir şekilde.
Bedenime gelen bir soğuklukla fısıldadım, "Kaç tane?" dedim.
Gözlerimden akan yaşlara baktı, "7 saat boyunca yoktun, matematiği sen yap" dedi ifadesiz bir sesle. İnsanların canını almak bu kadar kolay mıydı? Bu adam gözünü kırpmadan beni öldürürdü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benden Kaçamazsın!
Teen Fiction"Benden uzak dur... lütfen!" dedim ağlamaklı sesimle. Dudaklarındaki acı gülümsemem içimi burktu. Ama ondan korktuğum fikrini değiştirmiyordu. "Senden uzak durmak mı? Denemedim mi zannediyorsun?" dedi sert bir sesle. Gözlerinde acı vardı, bunu göre...